"Kaliforniya eyaletinde son bir ayda kadınların peş peşe katledilmesi neredeyse gündem bile olmadı. Kamuoyunda kimlerin ‘hikâye’lerinin yer bulabildiğini tartışmamız gerekiyor."

Los Angeles’ta erkek cinayetleri cezasız kalıyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles kentinde polisler 8 Ocak’ta 16 yaşındaki Tioni Theus’u bir otoyol kenarında silahla vurulmuş bir halde buldu. Breahna Stines ve Marneysha Hamilton kardeşler ise 23 Ocak’ta Los Angeles’ın Inglewood kentinde bir doğum günü partisine düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen dört kişi arasındaydı.

Bu cinayetler yerel basında çıkan haberler haricinde konuşulmadı. Bu durum, hangi haberlerin ulusal gündemde yer bulabileceği ve hangi katliamların ülkenin dikkatini çekeceği konusunda soru işaretleri yarattı. Şiddete uğrayan siyah veya beyaz yurttaşlara gösterilen ilgi arasındaki tutarsızlık yeni bir şey olmasa da kurbanlar siyah kadınlar olduğunda verilen mesajlar açıkça endişe nedeni.

Kaliforniya Üniversitesi’nde (Berkeley) Afro-Amerikan çalışmalar alanında profesör Nikki Jones, "Otoyolun kenarında vurulmuş halde bulunan genç bir siyah kadının görüntüsü, siyah yurttaşların yaşamının görünmezliğine işaret ediyor. Siyah kadınlar hayatlarının hiçe sayılabileceği mesajlarıyla mücadele ediyor ve bu mesajlar son derece tehlikeli" dedi.

FAİLLERİN YAKALANMASI İÇİN ‘PARA ÖDÜLÜ’ ŞARTI

Los Angeles’ın Compton bölgesi doğumlu Theus’un aile üyeleri, onu sevgi dolu, ilgili, akıllı ve golf oynamayı seven biri olarak tanımladı. Theus’un annesi bir motosiklet kazasında ağır yaralandığından bu yana yaşamlarının alt üst olduğunu anlattı. Los Angeles bölge savcısı George Gascon’a göre, Theus 7 Ocak akşamı babasına bir partiye gideceğini bildirdikten saatler sonra ölü bulundu. Savcılık, Theus’un mahkeme belgelerinde "cinsel saldırı kurbanlarından biri" olarak tanımlandığını belirtti. Ancak yetkililer, Theus cinayetiyle ilgili bir detay açıklamazken davanın seyrini etkileyecek ve failin tutuklanmasını sağlayacak yeni bir ipucu bulanlar için 110 bin dolar ödül verileceğini bildirdi. 13 Ocak’ta çalıştığı mobilya mağazasında bıçaklanarak katledilen 24 yaşındaki Brianna Kupfer cinayetiyle ilgili polis, 250 bin dolar ödül verileceğini açıkladıktan günler sonra, 19 Ocak’ta bir şüpheli cinayetten tutuklandı.

Theus gibi, Stines ve Hamilton’ın katledilmeleri de kamuoyunda, yerel haber kuruluşları ve sosyal medya dışında çok az yer buldu. İki kardeş, 20 yaşındaki Stines ve 25 yaşındaki Hamilton, 23 Ocak’ta Stines’ın doğum gününü kutlarken birden fazla tetikçi partiyi basarak silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda iki kardeşle birlikte, her ikisi de 21 yaşında olan Teron Whittiker ve Jayden Griffin hayatını kaybetti. Belediye başkanı, bunun Inglewood’da 1990’lardan bu yana yaşanan en feci saldırılardan biri olduğunu belirtti. Saldırının ertesi günü, kurbanların aileleri olay yerine çiçekler bırakarak yas tuttu.

Bu katliam da birden fazla kurbanın olduğu diğer silahlı saldırılar gibi "ulusal ilgi" görmedi. Hayatları alt üst eden silahlı şiddet, yerel bir suç hikayesinden öteye gidemedi. Profesör Jones söz konusu saldırıların farklı tepkilere yol açmasını "Bu hikayelerin çerçevesi bize belirli sınırlar içerisinde yanıt üretmemize izin veriyor. Beyazların varsayılan ‘masumiyeti’ siyahların varsayılan ‘suçluluğu’ gibi tarihsel bir çarpıtmanın önüne geçilemiyor" dedi.

16 yaşındaki Theus’un katledilmesiyle ilgili açılan davayı takip eden, ailesinin adalet arayışına daha fazla dikkat gösterilmesini isteyen Slauson Girl isimli serbest gazeteci ise şunları söyledi: "Bu katliamlar, kadınların yaşadıkları bölgeler nedeniyle ‘kabul edilebilir’ görülüyor ve hepsi, siyah kadınların hayatlarının değeriyle ilgili olumsuz fikirleri pekiştiriyor."

Stines, Hamilton ve Theus’un katledilmeleri, ABD genelinde son 1,5 yıl içerisinde artan ve çoğu silahlarla işlenen cinayetlerin yalnızca görünen kısmı. Ülkede cinayetler 2019-2020 arasında yüzde 30 arttı ve bu, FBI verilerine göre son 60 yılın en yüksek oranları. Kaliforniya eyaletinde cinayetler 2020’de, bir önceki yıla göre yüzde 30 arttı. Kaliforniya nüfusunun yüzde 6’sını oluşturan siyah yurttaşlar ise eyaletteki cinayet kurbanlarının yüzde 31’ini oluşturuyor. 2021 yılı resmi cinayet verileri ise henüz mevcut değil, ancak kısmi veriler bu cinayetlerin çoğaldığını gösteriyor.

HER GÜN EN AZ DÖRT KADIN KATLEDİLİYOR

Yine FBI verilerine göre, ABD’de 2020 yılında günde en az dört siyah kadın erkek cinayetleriyle katledildi ve bu, bir önceki yıla göre iki kat daha fazla. Stines, Hamilton ve Theus’un yaşamını yitirdiği Los Angeles, diğer eyaletlerdeki kentlere göre, siyah kadınların en çok katledildiği kent. Araştırmacılar, kadınların katledilmesiyle, pandemiyle birlikte artan şiddet oranları arasında ne denli bir ilişki olup olmadığını halen anlamaya çalışıyor. Ancak veriler, katledilen siyah yurttaş kadınların, beyazlardan en az üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Los Angeles’ta 1996 yılında "Öldürülen Çocuklar İçin Adalet" isimli örgütü kuran insan hakları savunucusu Lawanda Hawkins, "Siyah kadınlar ve kız çocuklarının katledilmesiyle ilgili yeterli tepki yok" dedi. Ayrıca, uzun zamandır kentteki yetkililere ve polis birimlerine, faili meçhul kalan cinayetlerin ve çözülmemiş davaların sonuçlanması adına komisyon kurulması için neredeyse "yalvardığını" ve hiçbir sonuç alamadığını belirtti. Hawkins, sözlerine şöyle devam etti: "Siyah kadınlar ve kız çocukları şu anda hayatlarının değersiz olduğunu düşünüyor, onlara hayatlarının önemli olduğunu göstermemiz gerekiyor."

The Guardian’dan çeviren BirGün Çeviri Kolektifi