Almanya Futbol Milli Takımı Teknik Direktörü Joachim Löw zor durumda. UEFA Uluslar Ligi finallerine katılma hakkını İspanya‘ya 6-0 gibi bir hezimetle yenilerek kaybeden takımın başarısızlığının sorumlusu olarak Löw görülüyor. Görevden alınması, yerine başta bir futbol adamının atanması tartışmaları sürüyor.

İspanya‘ya 6-0 yenilerek, Alman futbol tarihinin en büyük hezimetlerinden birinin sorumlusu olarak tarihe geçen Joachim (Jogi) Löw zor durumda. Daha maç devam ederken başlayan milli takım teknik direktörü olarak geleceğiyle ilgili tartışmada giderek yalnızlaşıyor.

Alman Futbol Federasyonu (DFB) yönetimi, önümüzdeki hafta Löw‘ün İspanya hezimetinin analizini görüşecek, haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası‘na yönelik hazırlıklara ilişkin planını değerlendirecek. Konuyla ilgili haberlere göre 4 Aralık‘ta gerçekleştirilecek video-konferansta sözkonusu sunumları 14 yıldır Milli Takım Teknik Direktörü olarak görev yapan Löw değil, ekibindeki teknik adamlardan, Milli Takımlar Spor Direktörü Oliver Bierhoff‘un yapacak. Kimi yorumcular bu durumu federasyon yönetiminin de Löw‘ün yerine yeni bir teknik direktör getirilmesi yolundaki tartışmaların bir tarafı olduğunun işareti olarak görüyor.

Ancak, Alman futbolunun 2018‘deki Dünya Kupası‘daki büyük başarısızlığın ardından yaşadığı istikrarsız dönemde sık sık artık teknik direktörlüğü bırakması gerektiği yolundaki eleştirilerle karşılaşan Löw ve ekibinin görevden alınması çok kolay değil. 2022‘de Katar‘da gerçekleştirilecek Dünya Kupası‘nın sonuna kadar sözleşmesi olan Löw‘ün şu anda işine son verilmesi halinde DFB‘nin en az 8 milyon euro tazminat ödemesi gerekebilir. Yıllardır onunla birlikte hareket eden teknik ekibinin başındakilerin de benzer sözleşmeleri var. Dolayısıyla istifa dışındaki bir çözümün DFB gibi dünyanın en büyük futbol federasyona bile çok ağır gelebilecek bile maliyeti sözkonusu.

Löw‘e yönelik eleştirilere geniş yer vererek tartışmayı iyice kızıştıran medyada, yerine getirilebilecek teknik direktör adaylarının listeleri de görülüyor. Son yıllarda futboluyla olmasa da, dünyanın dört bir köşesindeki başarılı futbol teknik adamlarıyla lider bir ülke olan Almanya‘da bu liste oldukça uzun. Löw‘ün olası halefleri gündeme geldiğinde akla gelen ilk isim Liverpool‘u UEFA (2019) ve İngiltere (2020) şampiyonu yapan Jürgen Klopp. Kendisi de bu görevi hedeflediğini saklamayan Klopp, ancak bunu Liverpool‘da 2024‘e kadar süren sözleşmesinin ardından düşünüyor. Nitekim, geçtiğimiz günlerde kendisine bu soru yine yöneldiğinde yanıtı bu doğrultuda oldu: „Gelecekte belki. Ama şimdi hayır. Çünkü hiç zamanım yok. Burada bir işim var.“

Geçtiğimiz yılki UEFA Kupası yarı finalin dört takımdan üçünün antrenörleri Hansi Flick (Bayern Münih), Thomas Tuchel (PSG Paris) ve Julian Nagelsmann (Leipzig) de milli takım teknik direktörlüğüne layık görülen isimler. Başka isimler de öneriliyor.

Tabii Löw tamamen yalnız değil. Alman Milli Takımı‘nı önümüzdeki dönemde de onun görevde kalmasını savunanlar da var. Örneğin Alman futbolunun yaşayan lider isimlerinden, eski Milli Futbolcu ve Milli Takım Teknik Direktörü Franz Beckenbauer Sevila‘daki hezimetin ardından yaptığı açıklamada, „Neyse ki böyle şeyler çok seyrek oluyor. Jogi tabi ki devam etmeli ve takımı Avrupa Şampiyosu‘na götürmelidir“ demişti.

Ancak bu desteği verirken, bir şart koşuyor Beckenbauer. O da Löw‘ün en çok eleştirildiği takım kadrosu konusunda. Takımda liderlik sorunu olduğuna işaret edip, geçtiğimiz yıl kadrodan çıkardığı Bayern Münih‘in golcüsü Thomas Müller‘in tekrar görevlendirilmesi önerisini yapıyor Alman futboluna adını „İmparator“ lakabıyla yazdıran ünlü spor adamı.

Löw, milli takımı gençleştirmek amacıyla Bayern Münih‘li başarılı oyuncular Thomas Müller, Jerome Boateng ve Mat Hummels‘i kadrodan çıkarmıştı. Bundan bir süre önce de Alman Milli Takımı bir diğer star oyuncusunu, Mesut Özil‘i kaybetmişti. Hatırlanacağı gibi Özil, 2018‘deki seçimler öncesinde Londra‘ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan‘la çektirdiği fotoğrafın propaganda amaçlı kullanılması üzerine başlayan tartışmalardan sonra kendisine karşı ırkçılık yapıldığı suçlamasıyla takımdan ayrılmıştı.

Löw‘e İspanya hezimeti ardından akıl verenlerden biri de Özil oldu. Maçtan sonra yaptığı açıklamada Boateng‘in yeniden kadroya alınması çağrısında bulundu. Tabii Özil‘i kimse ciddiye almıyor, ancak yine de bu çıkışıyla Löw‘e „akıl veren“ eski futbolcularıyla birlikte haberlere konu oldu.

Ancak, Sevilla‘daki maçtan sonra Freiburg‘daki evine çekilen Löw‘ün kadrodan çıkardığı oyuncuları geri almayı düşünmediği, birkaç yıldır istikrarlı bir hale getirmeye çalıştığı genç kadroya güvendiği, yola onlarla devam etmeye kararlı olduğu söyleniyor.

Löw‘ün en zor finali!

2006‘dan bu yana Almanya Futbol Milli Takımı‘nın Teknik Direktörlüğü‘nü yürüten Löw, bu görevde en başarılısı olmasa da daha önce bu görevi üstlenmiş diğer büyük spor adamlarıyla karşılaştırılabilecek bir performans gösterdi.

Takım onun liderliğindeki 189 maçından 121‘ni kazandı (38 beraberlik, 31 yenilgi). Bu yüzde 65 oranında bir başarıya tekabül ediyor. Seleflerinden sadece Jupp Derwall yüzde 66‘yla onu geçebilmişti, 2 yıl bu görevde kalan Berti Vogts‘un başarısı oranı da onunki gibi. Diğerlerinin, ki bunlar arasında Seep Heerberger, Helmut Schön ve Franz Beckenbauer de yer alıyor, onun gerisinde kalıyor.

Türkiye‘de de iki sezon (1998-99 Fenerbahçe ve 2000-2001 Adanaspor) görev yapan Löw‘ün milli takım öncesi futbolculuk ve teknik direktörlük kariyeri de çok parlak olmasa da ciddi başarılarla dolu. Bundesliga takımları Freiburg, Stuttgart, Karlsruhe, Frankfurt‘ta top koşturdu, 5 kez genç milli oldu. Bir sakatlık nedeniyle oyunculuğu bırakmasaydı belli A Milli Takım‘da da oynayabilecekti.

Ardından teknik direktörlüğe başladı, Almanya, Avusturya ve Türkiye‘de yönettiği takımlarla önemli kupaları kazandı: Almanya kupası (1997), Avusturya şampiyonluğu (2002), Atatürk Kupası (1998).

Ama asıl başarılı dönemi 2004‘te Jürgen Klinsmann‘ın yardımcısı olarak Alman Milli Takımı‘nın yönetimine katılmasıyla başladı.

2006‘daki Dünya Kupası‘nda Almanya 3‘ncü olduğunda yardımcısı olduğu Klinsmann‘ın görevi bırakması üzerine Teknik Direktörlüğü üstlendi.

Onun yönetimindeki takım dünya şampiyonu (2014), dünya üçüncüsü (2008), Avrupa ikincisi (2008) oldu. Avrupa Şampiyonası‘nda iki kez (2012 ve 18) yarı finalistler arasında yer aldı.

Almanya milli takımını göçmen kökenli genç futbolculara açarak yeni bir dönemin mimarı oldu. Takıma aldığı Mesut Özil, Jerome Boateng, Sami Kedira, Lukas Podolski, Miroslav Klose gibi parlak oyuncuların başarıları, göç ve göçmenlerle ilgili bıktırıcı tartışmalarda tüm toplumu etkisi altına alan bir normalleşmeyi başlattı. En azından bir dönem için.

Löw‘ün milli takımı 30 yıl yöneten ilk teknik direktör Seep Heerberger‘in rekorunu kırması mümkün değil. Ancak 14 yıl bu görevde kalan Helmut Schön‘ü geride bırakacak gibi.

Önümüzdeki hafta belli olacak.

Onun kaderi de aynı dönemde (15 yıldır) Almanya siyasetini yöneten Merkel gibi olabilir. İkisinin de ilk yılları büyük başarılarla geçti. Ardından başarısızlıklar başladı. Sonra da en önce kendi çevrelerinden „artık yeter“ tepkileriyle karşı karşıya kaldılar.

Merkel, gelecek yıl görevi bırakacak.

Ama Löw‘ün milli takımdan uzaklaştırılsa bile futbolu bırakmayacağı kesin.

Bakalım meslek hayatının en zor finalini nasıl atlatacak.