Lübnanlıların kıtlıklarla dayanma güçlerini kaybetmek üzere olduğunu aktaran Beyrut’ta yaşayan Gazeteci Nalan Yazgan “Elektrik, benzin, ilaç kıtlığından daha çok umutların artık tükenmesi en büyük sorun” diyor.

Lübnan’da umut kıtlığı yaşanıyor

Nalan YAZGAN

Yıllardır süren siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin ezdiği ve Beyrut’u paramparça eden 4 Ağustos’taki şiddetli patlamanın çaresizliği zirveye ulaştırdığı Lübnan’da umudu canlandırmak mümkün olacak mı?

Hasan Diab başbakanlığındaki teknokrat hükümeti, Beyrut limanında meydana gelen patlamadan iki hafta sonra istifa etti. Cumhurbaşkanı Michel Aoun, yeni hükümeti kurma görevini Lübnan’ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib’e verdi. Edib hükümeti kuramayacağını anlayınca eylül ayının sonunda görevden çekildi. Bunun üzerine Müstakbel Hareketi Lideri Saad Hariri görevlendirildi. Hariri’nin hükümet kurma çalışmaları 9 aya yakın sürdü ve o da görevden çekildi.

Cumhurbaşkanı Michel Aoun’un son olarak hükümeti kurmakla görevlendirdiği Necib Mikati’nin sihirli değneğinin olmadığı, mucize yaratamayacağı ve kurulan hükümetin bir nevi “intihar hükümeti” olacağı konuşuluyor. Daha önce iki kez başbakanlık koltuğuna oturan milyarder iş insanı Mikati, ülkenin en fakir kenti olan Trablusşam’dan. 2019 yılında hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan Necib Mikati, abisi Taha Mikati’den sonra Lübnan’ın en zengin ikinci insanı.


Çıkmaza giren Lübnan’ın, kendisini kaosa ve iflasa sürükleyen bu siyasi sınıf varken kurtuluş ve değişim şansı yok denecek kadar az.

Geçen eylül ayında düzenlenen bir basın toplantısında hükümetin bir türlü kurulamaması ile ilgili gazetecilerin “Lübnan nereye gidiyor?” sorusuna ülkenin Cumhurbaşkanı Michel Aoun “Cehenneme” yanıtını verdi.

Tüm meşruiyetini kaybeden aynı siyasi liderlerin yerine güvenilir ve hesap verebilir yeni liderlere ihtiyacı olan Lübnan’da kurulmaya çalışılan yeni hükümetin radikal bazı reformlarla ülkeyi dar boğazdan çıkarabileceğini düşünenlerin sayısı oldukça az. Beyrut’ta tükenen, kıtlığı çekilen sadece umut değil.

Benzin, ilaç ve un başta olmak üzere temel ihtiyaç ürünlerini uzun zamandır sübvanse eden Merkez Bankası’nın rezervleri tükenmek üzere.

Günde 22 saati bulan elektrik kesintileri, sıcak ve nemli geçen yaz mevsimini dayanılmaz kılmakla kalmayıp soğuk zincirin muhafaza edilememesine ve gıda zehirlenmelerinin sıklıkla yaşanmasına neden oluyor. Başkent Beyrut’ta bazen 30 saat süren kesintilere jeneratörümüz de yetişemez oldu.

Benzin kıtlığı nedeniyle sabah güneş doğmadan istasyonların önünde başlayan kuyruklar çoğu zaman kavgaya bazen de silahla çatışmaya neden oluyor. Benzin kuyruğunda hayatını kaybedenler bile oldu. Taksi çağırmak istiyorsanız en kısa bekleme süresi 3 saat. Arabasının benzini olmadığı için işe gidemeyen ve evden çalışan arkadaşlarım, bu kuyruklarda bulunmamak için işlerini kaybetmeyi dahi göze alıyorlar.

Lübnan’daki ekonomik kriz dolayısıyla, zaten hastanelerde ilaç ve medikal ekipman temininde uzun süredir sıkıntı yaşanıyordu.

Dolar kıtlığı ve Lübnan Lirası’nın değer kaybetmesinden dolayı ülke artık ilaç ithal edemeyecek duruma geldi. 2021 yılında Lübnan’da antibiyotik ya da çocuk devam sütü gibi temel ihtiyaçları karşılayabilmek neredeyse imkânsız hale geldi.

Lübnan Eczane Sahipleri Birlikleri 23 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, Sağlık Bakanlığı ile ithalatçılar arasında bir anlaşmaya varılana kadar eczanelerin kapalı kalacağını duyurdu. Öncesinde de haftada bir gün greve giderek eczaneleri açmayarak bu konuya dikkat çekmeye çalışıyorlardı.

Günlük hayatın giderek zorlaştığı Lübnan’da, Beyrut limanındaki patlamanın yıl dönümünde umudun yerini alan öfke çığ gibi büyüyor.

Gösterilerin başladığı Ekim 2019’da, 1 Amerikan doları 1.500 Lübnan lirası iken şimdi 1 dolar 20.500 Lübnan lirası. Geçen sene 3 bin liraya aldığım süt artık 19 bin lira. Hâlâ işi olan “şanslı” Lübnanlılar’ın alım gücü hızla erirken çok sayıda insan işini kaybetti ve devlet sosyal yardımda bulunmadığı için aylardır gelirleri yok.

Son 20 ayda gıda enflasyonu yüzde 400 artarken, Lübnan lirası yüzde 90 değer kaybetti. Dünya Bankası’nın verilerine göre, 2020’de enflasyon ortalama yüzde 84 idi. Kişi başına düşen milli gelir 2018’den 2020’ye yaklaşık yüzde 40 düştü ve düşmeye de devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Bu yüzden sokaklardaki protestolar da bitmiyor. Lübnanlı bir gösterici yolu açmaya çalışan askerlere “Yemin ederim, açlıktan ölüyoruz” deyince askerlerden biri de “Ben senden daha açım” diye cevap veriyor.

Bir askerin eskiden 800 dolar civarında olan aylık maaşı bugün 80 doların altına inmiş durumda. Çoğu asker yasak olmasına rağmen ikinci hatta üçüncü bir işte çalışıyor. Komutanlar bunun farkında olsalar da görmezden geliyorlar.

15 yıl süren iç savaş dahil sayısız travma atlatan Lübnanlılar, karşı karşıya oldukları kıtlıklarla dayanma güçlerini kaybetmek üzereler. Elektrik, benzin, ilaç kıtlığından daha çok umutların artık tükenmesi en büyük sorun. Tüm bu sorunlardaki siyasi elitin rolü, patlamanın açtığı maddi, manevi yaraları kapatmayı bırakın sorumluları bulup ortaya çıkarmaya direnmeleri ile cisimleşiyor ve Lübnan halkının umutsuzluğu ile çarpışmak üzere.

lubnan-da-umut-kitligi-yasaniyor-906089-1.