Lübnan’da kırılgan ateşkes
İsrail ile Lübnan’daki Hizbullah arasındaki ateşkes devreye girdi. Hizbullah’ın Lübnan’daki geleceğinin tekrar tartışmaya açıldığına dikkat çeken gazeteci Levent, “İsrail, direniş ekseniyle siyasi savaşa odaklanacak” dedi.
Umut Can FIRTINA
İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasında 14 aydır devam eden çatışmaları sona erdiren ateşkes dün sabah yürürlüğe girdi. İsrail’in Gazze’de başlattığı savaşın Lübnan cephesindeki ateşkesin ne kadar kalıcı olabileceği belirsizliğini koruyor. İsrail, ateşkes devreye girene kadar Lübnan’daki saldırılarını sürdürdü.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Lübnan ile İsrail hükümetlerinin onaylamasının ardından duyurduğu ateşkes antlaşması dün sabah 05.00 itibarıyla yürürlüğe girdi. Biden, Lübnan ordusunun 60 gün içinde Lübnan’ın güney sınırına konuşlanarak bu bölgenin kontrolünü sağlayacağını belirtti.
ORDU KONUŞLANACAK
Lübnan Savunma Bakanlığı ise İsrail sınırı ile Litani Nehri arasındaki bölgeye 10 bin Lübnan askerinin konuşlandırılacağını kaydetti.
Anlaşmaya göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararına uygun olarak Lübnan’daki söz konusu grupların yeniden silahlanmasını önlemek için, Lübnan’a silah satışı veya Lübnan içinde silah üretimi Lübnan hükümeti tarafından denetlenecek.
EVLERİNE DÖNÜYORLAR
İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilen Lübnanlılar ise, ülkenin güneyindeki evlerine dönmek için yollara koyuldu. Ateşkes yürürlüğe girerken, İsrail ordusu Arapça sözcüsü Albay Avichay Adraee, Lübnanlı sivilleri henüz Lübnan’ın güneyindeki köylere dönmemeleri konusunda uyararak “evlerine dönmeleri için tarih vereceklerini” söyledi.
İRAN’A ODAKLANACAK
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ateşkesin devreye girmesinden önce yaptığı açıklamada ateşkes kararının arkasındaki üç temel sebebin “İran tehdidine odaklanmak, İsrail kuvvetlerini yenilemek ve Hamas'ı izole etmek” olduğunu öne sürdü.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi ise ateşkes anlaşmasıyla İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırganlığının sona ermesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Bekayi Lübnan hükümetini, halkını ve direniş güçlerini tam olarak desteklediklerini belirtti.
MÜZAKEREYE HAZIRIZ
Ateşkesin duyurulmasının ardından gözler İsrail saldırılarının sürdüğü Gazze’ye dönerken Hamas’tan açıklama geldi. AFP’ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, Lübnan’da sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşıladıklarını belirterek Gazze’de ateşkes için de müzakereye hazır olduklarını bildirdi. İsrail’in ateşkesi engellediğini kaydeden yetkili, “Mısır, Katar ve Türkiye'deki arabuluculara ciddi bir anlaşmaya hazır olduğumuzu bildirdik” dedi.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhuri ise Lübnan’ın anlaşmayı neden yaptığını anladıklarını ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durdurmanın en önemli öncelikleri olduğunu söyledi. Zuhuri, ateşkes istediklerini ancak Filistinlilerin acılarına son vermeyecek hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini kaydetti.
∗∗∗
∗∗∗
ÇIKARLAR ATEŞKESİ SÜRDÜRMEYİ GEREKTİRİYOR
Gazeteci Hediye Levent, İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmayı BirGün’e değerlendirdi.
Anlaşmanın yüzde 100 garantisi olmamasına rağmen mümkün olduğunca yürürlükte kalması için ABD, Fransa, Suudi Arabistan ve İran gibi birçok ülkenin maksimum çaba göstereceğini belirtti. Lübnan’ın bu ülkelerin bölgesel nüfuz savaşlarını yürüttüğü merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Levent “Diğer taraftan bu anlaşma BMGK’nin 1701 sayılı kararı üzerine inşa edildi. Bu yol haritası Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını ve kuzeye çekilmesini öngörüyor. Dolayısıyla bu İran’ın Lübnan’daki nüfuzunun kırılması ve Suriye’ye itilmesi gibi bir sürecini de içeriyor. Suudi Arabistan, ABD ve İsrail açısından böyle bir ‘yan’ kazanım varken ateşkesi sürdürmek isteyeceklerdir” dedi.
HİZBULLAH’IN GELECEĞİ TARTIŞMAYA AÇILDI
Hizbullah’ın silahsızlandırılması ve Lübnan’daki geleceğine dair kesin bir yol haritası olmadığına dikkat çeken Levent, şunları söyledi: “ABD ve İsrail, Hizbullah’ın silahlı ve hatta siyasi kanadının tamamen lağvedilmesini istiyor. O yüzden Hizbullah’ın Hasan Nasrallah döneminde hem Lübnan hem de bölge siyasetinde etkili hale gelen siyasi kanadını da gözden kaçırmamak gerek.
Bu çerçevede sadece Şiiler değil, aynı zamanda Sünniler ve Hristiyanlar arasında da Hizbullah ile ilgili Lübnan içinde ciddi tartışmalar var. Dolayısıyla Hizbullah’ın geleceği sadece ABD ve İsrail’in değil aynı zamanda Lübnan içindeki dengelere de bağlı. İsrail-Hizbullah savaşı aynı zamanda Lübnan içinde statükoya dönüşmüş olan mezhepçi yapılanma üzerinden devletin ve toplumun yapılanması, güçlerin bölünmesi konularını da tartışmaya açtı.”
SİYASİ SAVAŞ YÜRÜTECEK
İsrail’in bu noktadan sonra Hamas ve Hizbullah’a “siyasi ve diplomatik” baskıyı artıracağını belirten Levent “Örneğin Katar’a yönelik baskıların ardından Hamas’ın gidecek ülke aradığını görüyoruz. Dolayısıyla İsrail siyasi aklı İran destekli grupların Lojistik hatlarına yönelecek. Bu çerçevede İsrail’in Suriye üzerinden Direniş Ekseni’ne gelen lojistik hatları hedef alacağını düşünüyorum. Bu hatlara yönelik askeri saldırılar, Irak içlerine kadar sarkabilir. Buralarda direkt olarak savaş açmak yerine hedefli stratejik saldırılar şiddetlenebilir” dedi.
İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesin Gazze’de bir ateşkes ihtimalini yükseltebileceğini kaydeden Levent, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak Gazze apayrı bir sürece dönüştü, sadece ateşkesi sağlamak yetmez. Daha uzun vadeli bir yol haritası ortaya konulmalı. Gazze’de büyük bir yıkım var, Filistinli gruplar arasında uzlaşı yok, dolayısıyla nasıl yönetileceği, yeniden inşayı kimin finanse edeceği belirsiz. İsrail’deki Netanyahu hükümeti Gazze’yi yönetmek istiyor. Dolayısıyla çözüm çok uzakta, ancak kuşatmanın hafifletilmesi beklenebilir.”