Politik sürgünden 'beyaz şövalye' gibi dönen Lula, Brezilya’yı kâbustan çıkaracağını söylüyor. Siyasetten uzak sessiz bir yaşama hazırlanan 76 yaşındaki Lula için hikâyenin bu yeni dönemeci oldukça sürpriz oldu. Bir davam var diyor solcu lider

Lula’nın dönüşü!

Ciara NUGENT

Bir yaşam hikâyesine yüklediğimiz anlam, nasıl sonlandığıyla doğrudan ilişkilidir. LuizInácio Lula da Silva’nın yaşamı pek çok dramatik dönemeci zaten tamamlamıştı. İlk olarak, kahramanın çıkış serüveni: Yoksulluk içinde doğan bir çocuk büyük şehre taşınır, önce bir sendikanın lideri ve ardından modern Brezilya tarihindeki en popüler başkan olur. Ve ardından trajedi: Ünlü devlet adamına sallantıda bir yolsuzluk dosyasıyla iftira atılır; hapse gönderilen adamın meşruiyeti rakipleri tarafından yerle bir edilirken,süreci kenardan eli kolu bağlı izlemek zorunda bırakılır.

Ancak hikâyenin sonu beklendiği gibi çıkmaz. Nisan 2021’de Brezilya Yüksek Mahkemesi, -tüm dünyada bilinen adıyla- Lula’nın 2018’de siyasetten men edilmesiyle sonuçlanan mahkûmiyetini, adil yargılanma hakkına aykırı önyargılı bir hükme dayandığı gerekçesiyle bozdu. Bomba etkisi yaratan karar, Brezilya’yı Ekim 2022 seçimlerinde solcu Lula ile mevcut aşırı sağcı başkan Jair Bolsonaro’nun birbirlerine meydan okuduğu bir sürece soktu. Anketler Lula’yı yüzde 45, Bolsonaro’yu yüzde 31 civarında gösteriyor. Başka merkez adaylar ise neredeyse yarış dışında kalmış durumda.

Siyasetten uzak sessiz bir yaşama hazırlanan 76 yaşındaki Lula için hikâyenin bu yeni dönemeci sürpriz oldu. Ancak siyaset cephesine dönmekte bir an bile tereddüt etmedi. Artan yaşıyla biraz daha boğuklaşmış meşhur pürüzlü sesi yankılanıyor: “Aslında hiç bırakmadım.” “Siyaset bedenimin her hücresinde yaşıyor çünkü benim bir davam var. İktidarı bıraktığım 12 yılda yoksulların çıkarına yarattığım tüm politikaların yerle bir edildiğini görüyorum.”

RÜYA PAÇAVRAYA DÖNDÜ

Mart’ın sonlarıydı, Lula kampanyasını başlatmadan altı hafta önce Sau Paulo’da İşçi Partisi’nin merkezinde bir stüdyoda oturuyor. Bugünlerde kimsenin rahat bir koltuk tasarlamayı bilmediğinden şaka yollu hayıflanarak şen şakrak bir dede gibi çıktı geldi. Ancak konu mevcut hükümete geldiğinde kaskatı kesiliyor ve daha derinden bir ses devreye giriyor. Lula 1970’lerdeki ateşli genç sendika liderine dönüşüyor ve kürsü nutuklarına başlıyor. Lula, 2003 ile 2010 yılları arasındaki başkanlığı döneminde peşine düştüğü Brezilya rüyasının paçavraya dönmüş durumda olduğunu söylüyor. Lula hükümeti Brezilya’nın çelik, soya ve yağ gibi ürünlerindeki yükselişle karşılanan ilerici sosyal programlar yoluyla milyonlarca insanı yoksulluğun pençesinden kurtarmış ve ülkenin siyah çoğunluğu ve yerli azınlığı için yaşamı dönüştürmüştü. Bolsonaro, yoksul halkın eğitime erişimini yaygınlaştıran, siyah topluluklara karşı polis şiddetini sınırlandıran, yerli topraklarını ve Amazon yağmur ormanlarını koruyan politikaları rafa kaldırarak tüm bu kazanımları baltaladı.

Covid-19, en az 660 bin Brezilyalı’nın ölümüne sebep oldu. Dünyadaki bu en yüksek ikinci bilanço. Virüsü “küçük bir grip” diye nitelendiren, izolasyon kurallarına uyan insanlara “idiot” diyen, kendisi aşı olmayı reddeden ve aşı çıktığında yurttaşlar için yeterli doz tedarik etmeyen Bolsonaro eliyle daha da vahim bir hale getirildi. Aralık 2020’de yapılan bir ulusal araştırma, Brezilyalıların yüzde 55’inin gıda güvensizliği içinde olduğunu gösterdi. Bu oran 2013 yılında yüzde 13’tü.

Brezilya’nın genç demokrasisi bile güvende değil. Ülkenin 20. yüzyıldaki askeri diktatörlüğünün savunucusu olan Bolsonaro, onu memnun etmeyen ve eleştirel gazetecilere saldıran yargı kararlarına karşı kitlesel protestolar gerçekleştirilmesi çağrısında bulunmuştu. Başkan Donald Trump’ın 2020 ABD seçiminden önceki davranışlarının yankısıyla Brezilya’da seçim hilesi uyarılarıyla aylar geçirdi. Nisan ayında, “anormal bir şey olursa”, seçimlerin askıya alınabileceğini önerdi. Siyaset analizcileri, şayet kaybederse, 6 Ocak ayaklanmasının Brezilya versiyonunun muhtemel olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor. Kazanırsa, Brezilya’nın kurumları dört yıl daha onun iktidarıyla ayakta kalamaz.

SÜRGÜNDEN BEYAZ ŞÖVALYE GİBİ DÖNDÜ

Politik sürgünden beyaz şövalye gibi dönen Lula Brezilya’yı bu kâbustan kurtarabileceğini iddia ediyor. Ancak artık karşısında bir zamanlar yönettiği aynı ülke olmayabilir. Ülke ekonomisi iki haneli enflasyon ve elde yükselen hiçbir mal olmadan pandemiden sendeleyerek çıkıyor. Altı yıllık kriz, toplumu acı bir şekilde bölmüş durumda. Brezilya’yı bir zamanlar bölen jeopolitik çatlaklar iyice genişledi ve Batı, Rusya’yla yeni bir sıcak-soğuk savaş içinde.

lula-nin-donusu-1014776-1.

Buna rağmen Lula şimşeğin iki kez çakacağını düşünüyor. “Amerikan futbolunda bir oyuncu var – şaşırtıcı bir şekilde Brezilyalı bir mankenle evlenmişti” diyerek TomBrady ve Gisele Bündchen’e atıfta bulunuyor. “Uzun bir süredir dünyadaki en iyi oyuncu ama her bir oyunda hayranları ondan bir önceki maçtan daha iyi oynamasını talep ediyor. Benim için de başkanlık aynı şey. Ben de yalnızca öncekinden daha iyisini yapabileceğim için yarışıyorum”

Toplanan kalabalık, saatlerdir bekliyor. Çocuklar plastik sandalyelerde kayıtsızca oturuyor, kavurucu öğle sıcağından korunmak için büyük bir tentenin altında anne babalarıyla tıkış tıkışlar. Çoğu, kamusal barınma hakkı için mücadele eden ve Sao Paulo’nun işçi mahallerinde bir parkta bu mitingi organize eden Evsiz İşçiler Hareketi’nin (MTST) logosu üzerinde bulunan kırmızı tişörtler giyiyor. Nihayet Lula tezahüratlar arasında “Uzun zaman oldu, mikrofonu özledim” diyerek söze başlıyor.

Bu tür muhitler Lula’nın kendi evi gibidir. 1952’de 7 yaşındayken, annesi onu ve 7 akrabasını Brezilya’nın çöl gibi olan kuzeydoğusundan alıp kamyon kasasında iki haftalık bir yolculuğun ardından Sau Paulo’ya getirmiş. Bir barın arka odasında yaşamaya başlamışlar ve Lula 12 yaşına geldiğinde ailesine destek olmak için okulu bırakmış. 17 yaşına kadar bir fabrikada kapı kolu yapıyor ve bir gece vardiyasında sol serçe parmağını makinaya kaptırıyor. 23 yaşında komşu kızı Maria de Lourdes ile evleniyor. Ancak Maria iki yıl sonra ilk oğullarına sekiz aylık hamileyken bebekle beraber hepatit enfeksiyonundan ölüyor. Daha sonra Lula, eşi ve bebeklerinin ölümünün Brezilya’da yoksullara sunulan düşük nitelikli sağlık hizmetinden kaynaklandığını söyleyecek. Birkaç yıl sonra 1975’te, bu mitingin yapıldığı yerden birkaç kilometre ötede bir Sao Paolo semti olan Sao Bernardo do Campo Çelik İşçileri Sendikası liderliğine seçiliyor.

Brezilya’da çoğu insan, 2009 yapımı Brezilya’nın Oğlu Lula filminde ölümsüzleşen bu hikâyeyi biliyor. Genellikle Lula’nın politik varisi olarak görülen 39 yaşındaki MTST koordinatörü Guilherme Boulos, “Lula’nın serüveninin Brezilya’da toplumsal adalet mücadelesi veren herkes için çok güçlü bir efsanevi niteliği” olduğunu söylüyor. “Ancak kendisi halktan uzak bir protokol insanı değil. O hala halkın dilini konuşuyor.” Lula başarısının sırrının işçi sınıfıyla ilişkilenme becerisinde yattığını söylüyor. “Üniversite diploması olmayan bir metal işçisinin bu ülkeyi yönetmede elitlerden daha yetkin olduğunu kanıtlamaktan gurur duyuyorum” diyen Lula, “Çünkü yönetme sanatı sadece kafanızı değil aynı zamanda kalbinizi de kullanmaktır” diye ekliyor.

“Düşündüğünü söyleyen” bir politik tarza kendini adamış eski bir subay olan Bolsonaro da muhtemelen seçmenle kurulan duygusal bağın önemi konusunda hemfikir olacaktır. Ancak Lula’nın popülizmi, kendisinin Brezilya siyasetinin dalgalı sularında yönünü bulmasına olanak sağlayan kurnaz bir pragmatizmi de içinde barındırıyor. Lula başkanken, Brezilya’nın IMF ile anlaşmalarına bağlı kalıp yatırımcıları memnun eden merkez sağcı öncülü Fernando Henrique Cardoso’nun mali tutuculuğunu sürdürmüştü. Aynı zamanda, siyasetinin sancak gemisi olan Bolsa Familia programı yoksul ailelerin gelirini arttırırken, diğer politikaları da eğitim ve sağlığa erişimi yaygınlaştırdı. Sau Paulo mitingine katılan 39 yaşında Mel Nogueria, “Bugün hukuk mezunu kızım var diyebiliyorsam, Lula’nın uyguladığı programlar sayesindedir” diyor. “Umudun kendisini temsil ediyor.” Lula yüzde 83’lük bir görev onayıyla görevi bırakmadan iki yıl önce 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama onu “dünyanın en popüler siyasetçisi” olarak adlandırmıştı.

CAR WASH KUMPASI

Ardından her şey yerle bir oldu. 2014 yılında Brezilyalı soruşturmacılar devlet güdümlü petrol devi Petrobras’a odaklanan milyarlarca kamu fonunun çalındığı büyük bir rüşvet skandalını ortaya çıkardılar. Soruşturma “Car Wash” diye adlandırıldı. Lula artık görevde değildi ancak kongredeki muhalefet partileri Lula’nın çırağı Başkan Dilma Rousseff’i suçlamak için skandala duyulan öfke ve Brezilya’daki ekonomik krizden faydalandılar. Car Wash’a direk olarak dahil edilmeyen Rousseff seçim öncesi kamu maliyesinin daha iyi görünmesini sağlamak için rakamlarla oynadığı iddiasıyla oylamayla azledildi. İki hafta sonra savcılar Lula’nın bu tertibin arkasındaki isim olduğunu ileri sürdü. Resmi suçlama onun inşaat şirketinden rüşvet olarak sahilde bir daire aldığı şeklindeydi. Lula suçlamaları reddetti ancak 2017 yılında federal yargıç Sergio Moro, Lula’ya 10 yıl hapis cezası verdi.

Sonraki yıl Lula parmaklıklar ardından Ekim’deki başkanlık seçimi için yeni bir kampanya başlattı. Lula anketlerde önde olmasına rağmen, Brezilya Yüksek Seçim Kurulu onun aday olamayacağına hükmetti. Lula bunun mantığını şöyle tespit etti: “İki yıl sonra ben yine başkan olacaksam Dilma’yı suçlamanın hiçbir anlamı yoktu. Bu nedenle beni oyun dışına çıkarmak zorunda kaldılar.” Bolsonaro, Lula’nın yerine aday olan Fernando Haddad’ı yüzde 55,2’ye karşı 44,8 puanla yendi. Yargıç Moro, Bolsonaro hükümetinde Adalet Bakanı olarak hizmet edecekti.

Brezilya solu için Rousseff’e yönelik suçlama; yolsuzluğa karşı değil, Lula ve Rousseff’in elde ettiği toplumsal ilerlemeye yönelik saldırı niteliğinde bir darbeydi. Yine de bazı destekçileri Lula’ya yönelik takipte neler olup bittiği konusunda kararsız kaldılar. “Keşke soruşturma onun suçlu mu masum mu olduğu konusunda beni ikna etseydi” diyen solcu yönetmen Petra Costa, “Demokrasinin Kıyısı” adlı 2019 yapımı belgeselde “ancak bunun yerine savcıların dava açmak için kendilerini madara ettiklerini görüyordum” diye ekledi.

Anayasa Mahkemesi 2019 Kasım ayında davalıların temyiz süreçlerini tamamlamadan hapsedilemeyeceğine karar verdiğinde Lula 18 ay cezaevinde kalmıştı (Nisan 2022 yılında ise BM insan hakları komitesi Lula’nın davasının önyargılı olduğunu ve yargısal prosedürleri ihlal ettiğini söyledi). Yaşamında karanlık bir dönemdi. Bir zamanlar onun sağladığı kazanımları kutlayan yayınlar onu suçlu olarak tarif ediyordu. 43 yıllık ikinci eşi Marisa Leticia davası sırasında inme geçirerek öldü ve cezaevindeyken 7 yaşında torunu Arthur menenjitten öldü.

Lula, bu süre içerisinde ruhsal durumuyla ilgili soruları geçiştiriyor. Hapishane dışında nöbet tutan destekçilerinin “Günaydın Başkan” mesajlarından da güç aldığını söylerken şunları ifade eder: “Hiçbir kırgınlık duymadan, bu sürecin tarihin tek bir parçası olduğunu hatırlayarak hapishaneden ayrılmaya hazırdım. Asla unutamam. Ama her gün masama da koyamam. Artık geleceği düşünmek istiyorum."

Gelecekle ilgili tüm bu söylediklerine rağmen, Lula'nın kampanyası şu ana kadar nostaljiyle yürütüldü. Facebook reklamlarında başkan olduğu zaman, işsizliğin daha düşük, ücretlerin daha yüksek ve yakıtın ucuz olduğu zamanlara da dikkat çekiliyor. “Lula geleceğe dair gerçek bir planı da henüz sunmadığını” belirten siyasi danışman ve eski Brezilya iletişim sekreteri olan Thomas Traumann da ‘Günümüz gerçeklerine bakıldığında Lula'nın yalnızca Bolsonaro'dan daha iyi bir Başkan’ olduğu fikrini savunduğunu" kaydediyor.

LULA GENİŞ BİR CEPHE ÖRDÜ

Bolsonaro'nun pandemi sürecini kötü yönetişi ve demokratik kurumlara yönelik saldırıları, Lula'nın geniş ve birleşik bir koalisyona liderlik etmesine imkân tanıyor. 2006 seçimlerinde Lula'nın rakibi olan merkez sağ siyasetçi, eski Sao Paulo valisi Geraldo Alckmin de onun çalışma ekibinde olacak. “Car Wash” soruşturması sırasında İşçi Partisi’ne (PT) karşı sert eleştiriler kullanmış popüler YouTuber Felipe Neto da dahil olmak üzere pek çok eski muhalifi de onun kampanyasını destekliyor. Neto: “PT üyesi değilim ve Lula ile ilgili birçok konuda ciddi eleştirilerim hala var. Ama bu eleştiriler insan haklarıyla ilgili değil, siyasi boyut taşıyor. Meşru nitelik taşıyan bir lidere muhalefet yapmak isterim. Bir katile karşı bunu yapmaya daha fazla dayanamayacağım" ifadelerini kullanıyor.

lula-nin-donusu-1014779-1.

Kişi başına düşen GSYİH'nın 2014'ten bu yana neredeyse yarı yarıya düştüğü bir ülkede, çoğu 2018'de Bolsonaro'yu destekleyen seçkinler bile Lula'nın piyasa için daha iyi olabileceği fikrine ısınmış durumda. "İnsanların ekonomi politikası hakkında endişelenmemesi gereken tek aday benim" diyen Lula: "Daha önce yürüttüğüm iki Başkanlık süreci bunu ortaya koyuyor. Seçimleri kazanmadan ekonomi politikalarını tartışamayız. Öncelikle seçimleri kazanmanız gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. Ekonomi genellikle Brezilya'nın başkanlık kampanyalarının merkezinde yer aldığından, bu pek çok açıdan da sürprize açık bir süreç. Ancak Lula, Brezilya'nın 2000'lerdeki patlamasından gelen istatistiklere atıfta bulunarak şimdiden oyunu ikiye katlamış durumda. "Ne yapacağımı soruyorsanız yaptıklarıma bakmanız yeterli olacaktır."

Lula kazansa dahi 2003'te olduğundan daha karanlık bir ekonomik mirası devralacak. “Lula'nın ilk başkanlık sürecinde elde ettiği ekonomik başarıda şans faktörünün ne kadar etkili olduğunu kestirmek zor” diyen siyasi analist Gustavo Ribeiro, önünde çok daha göz korkutucu bir süreç olacağını da kaydediyor.

Petrol konusunda belki de en belirgin olanı budur. PT'nin yönetimi sırasında, Petrobras'ın denizaşırı keşifleri devlet bütçelerini destekledi ve Brezilya'da yakıt fiyatlarını düşük tuttu. Bugün ise küresel petrol fiyatı yükseliyor, Brezilya'da enflasyonu artırıyor ve iklim kriziyle mücadele çabaları da Brezilya'nın ihracatının %11,5'ini oluşturan petrol sektörünün geleceğine gölge düşürüyor. Kolombiya'da, yaklaşan seçimlerde sol kanatta önde giden Gustavo Petro da Uluslararası Enerji Ajansı'nın tavsiyeleri doğrultusunda ülkesindeki petrol arama çalışmalarını derhal durdurma sözü verdi. Petro, Lula ve diğer ilerici müttefiklerinin petrol karşıtlığı noktasında kendisine katılmasını umduğunu da ifade etti.

Lula'nın yanıtı çevrecileri hayal kırıklığına uğratacak gibi: "Bakın, Petro'nun istediği öneriyi yapma hakkı elbette var. Ancak Brezilya açısından bu gerçekçi bir vaat olmaz. Dünya söz konusu olduğunda da bunun çözülmesi çok gerçekçi değildir." Peki, Brezilya'nın halihazırda bulduğu petrolü hala çıkarıyorken yeni petrol yatakları aramasını durdurabilir mi? sorusuna da “Hayır, alternatif enerjiniz olmadığı sürece sahip olduğunuz enerjiyi kullanmaya devam etmek zorundasınız” cevabını veriyor.

Lula, başkan olduğunda Brezilya'nın temiz enerji üretimini artıracağını söylese de Brezilya petrolünü küresel pazarda güçlendirmek adına yeni petrol rafinerisi altyapılarına yatırım yapma sözü de verdi. Bunu bir egemenlik meselesi olarak görüyor. “Sevgili Almanya'mızı bir düşünün: Angela Merkel tüm nükleer santralleri kapatmaya karar verdi. Ukrayna'daki savaşı da hesaba katmadı. Günümüz Avrupası enerji için Rusya'ya bağımlı duruma geldi.”

HAKİM RÜZGARA KARŞI KONUMLANIŞ

Lula'nın dış politika konusundaki görüşleri, onu bugün hakim olan rüzgara karşı konumlandırıyor. Başkan olarak, Batı'nın kendi muhalifleri ile olan tartışmalarında taraf tutmayı reddederek George W. Bush veya Barack Obama ile aynı hafta Venezüellalı Hugo Chavez veya İranlı MahmudAhmedinejad ile konuşma onurunu yaşamıştı. ABD ve birçok Latin Amerika ülkesi, Chavez'in“otoriter” halefi Nicolás Maduro'yu iktidardan uzaklaştırmak amacıyla 2019'da Venezuela'nın merkez sol muhalefet lideri Juan Guaidó'yu Başkan olarak tanıdığında, o da çok endişeli olduğunu ifade etmişti. Bugün Venezüella'nın kleptokrasiye düşmesi sürecinde bile Lula, Maduro'ya “diktatör” demeyi hala reddediyor.

İSTENSEYDİ UKRAYNA SAVAŞI ENGELLENİRDİ

Lula, “bir masada oturan, birbirinin gözlerinin içine bakan iki seçilmiş devlet başkanının” her türlü farklılığı çözebileceğine de yürekten inanıyor. Ona göre, Başkan Joe Biden ve AB liderleri Rusya'nın Şubat ayında komşusunu işgali öncesinde diyalog sürecini yeterince işletemediler: “ABD'nin çok fazla siyasi nüfuzu var. Biden isteseydi savaşı engelleyebilir, bu süreci teşvik etmeyebilirdi. Daha fazla iletişim kurulabilirdi. Biden, Putin ile konuşmak için Moskova'ya gidebilirdi. Bir liderden beklediğiniz tutum tam da budur.”

Batılı analistlerin çoğu, Vladimir Putin'in gerçekleştirdiği işgalin Ukrayna'dan gelen herhangi bir provokasyondan ziyade, emperyalist bir toprak ele geçirme arzusu ile körüklendiğini savunuyor. Ancak Lula'nın görüşüne göre, Şubat ayında savaş patlak vermeden önce sınırlarında aylarca asker birikmesiyle karşı karşıya kalan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski bile bu suçun ortaklarından biri. “Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın televizyonda konuştuğunu, tüm Avrupalı parlamenterler ve pek çokları tarafından ayakta alkışlandığını görüyorum” diyor öfkeyle başını sallayan Lula: “Bu savaştan Putin kadar bu adam da sorumlu. Çünkü savaşlar tek bir taraf yüzünden olmaz.” Lula, Batılı liderlerin kapalı kapılar ardında yürütülen müzakerelere odaklanmak yerine sürekli olarak Zelenski'yi kutlamalarının da sorumsuzca olduğunu savunuyor: "Bu adamı cesaretlendiriyorsunuz ve sonra o da bu pastanın kirazı olduğunu düşünüyor. Eğri oturup doğru konuşmak gerek. Tamam, iyi bir komedyendin ama ülkene sen televizyona çık diye savaş açılmadı.”

Lula, Rusya ve ABD'nin birbirlerinin arka bahçelerinden füze konuşlandırmayacaklarını konusunda anlaştıkları 1962 Küba füze kriziyle bir karşılaştırma yaparak, ABD ve AB ülkelerinin Ukrayna'nın NATO'ya katılmayacağı konusunda Putin'e güvence vermeleri gerektiğini söylüyor. Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarının diğer bölgelerin ekonomilerini haksız yere etkilediğini de sözlerine ekliyor: “Savaş çözüm değil. Ukrayna'daki savaş nedeniyle faturayı hepimiz ödemek zorunda kalacağız. Arjantin de Bolivya da ödemek zorunda kalacak. Putin'i cezalandırmıyorsunuz. Birçok farklı ülkeyi cezalandırıyorsunuz, insanlığı cezalandırıyorsunuz.”

YENİ BİR KÜRESEL DÜZEN ŞART

Çatışmanın küresel kurumları yenileme ihtiyacını da ifşa ettiğini söylüyor. “Bugünün Birleşmiş Milletler’i artık hiçbir şeyi temsil etmiyor. Hükümetler bugün BM'yi ciddiye almıyor, ona saygı duymadan kararlar alıyorlar" diyen Lula, “Yeni bir küresel yönetim süreci yaratmamız gerekiyor” diye de ekliyor. Günümüzün parçalanmış dünyasında bu ne kadar zor olsa da, birçok lider ve diplomat Lula'nın iktidara dönüşünü memnuniyetle karşılayacaktır: Bolsonaro son dört yılda sayısız köprüyü yakmış durumda, Çin'i COVID-19 hakkında ırkçı şakalarla kızdırırken, AB liderleri ile de alay etti. Lula ise "Brezilya uluslararası sahnede yeniden baş kahraman olacak ve daha iyi bir dünyaya sahip olmanın mümkün olduğunu biz kanıtlayacağız" ifadelerine yer veriyor.

Lula'nın Ukrayna konusundaki tutumu veya yolsuzlukla ilgili meselelerde partisinin yaptığı hataları kabul etmeyi reddetmesi, inatçılığına işaret ediyor olsa da destekçileri onun önemli gördüğü noktada dönüşmeye de istekli olduğuna inanıyor.

Örneğin, Brezilya'nın yapısal ırkçılık konusundaki söylemleri de 2010'dan bu yana gelişim göstermiş durumda. Ülkenin Siyah Haklar Koalisyonu Sorumlusu Douglas Belchior'a göre, Lula'nın yoksullukla mücadele ve eğitime erişim programlarının, ona nüfusun %56'sını ve ülkenin en yoksullarının %75'ini oluşturan siyah ve melez ırktan Brezilyalıların yaşamını iyileştirme konusunda da parlak bir sicil sağlıyor. Siyahi ve yerli Brezilyalılar ise artık köleliğin ve sömürgeciliğin yaygın mirasını çözmek için daha hedefli eylem çağrısında bulunuyorlar. Belchior, Lula'nın bir sonraki yönetiminin ırkçılık karşıtlığına daha fazla vurgu yapması ve geçmiş PT hükümetlerinin güvenlik politikalarındaki "bazı ciddi başarısızlıklarını" da düzeltmesi gerekeceğini söylüyor. "Bolsonaro'dan hemen önceki noktaya dönmek bizim için yeterli değil. PT hükümetlerinin bıraktığı noktadan daha ilerilere gitmek zorundayız” diyen Belchior “Lula birçok Siyahi aktivisti, entelektüeli ve politikacıyı da dinliyor. Brezilya'nın yeniden inşasının ırkçılıkla mücadeleyi gerektirdiğini de iyi biliyor” diye ekliyor.

YENİ BİR BREZİLYA İNŞA EDECEĞİM

Çevresel konularda da hareketlenme olduğuna dair işaretler var. Lula, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması konusunda pek kararlı olmasa da, geçmiş iktidarları ormansızlaşmayı engellemede başarılı olmuştu. Brezilya'nın iklim değişikliğiyle mücadele için gıdada yapması gereken değişiklikleri de merkeze alıyor. Tarım ve ilgili arazi kullanımının yıllık sera gazı emisyonlarının %61,5'ini oluşturduğu bir ülkede tartışmasız bu konu çok önemli. Şubat ayında attığı bir tweette “Konuşma şeklimi de geliştirdim. Artık insanların sadece rahatça barbekü yapabilmesinden değil, aynı zamanda vejeteryanlardan da bahsediyorum. Böylece ülkemizde daha sağlıklı bir tarımı teşvik edebiliriz” ifadelerini paylaşmıştı.

Brezilya medyası, Lula'nın cinsiyet eşitliği ve hayvan haklarına da vurgu yapan yeni söylem noktalarının bazılarını nişanlısı Rosângela da Silva'nın etkisine bağlıyor. 2019'da Lula, 55 yaşındaki sosyolog ve PT aktivisti da Silva ile nişanlandığını duyurmuştu. Mayıs ayında da evlenmeyi planlıyorlar. Onun hakkında konuşmakta çekimser davranarak, “Kendi adına konuşabilir!” derken “ondan öğrendiği şeyler olduğunu" de itiraf ediyor: "Eşini kaybettiğinde, hayatının artık bir anlamı olmadığını düşünüyorsun. Sonra aniden, sana tekrar yaşamak istediğini hissettiren başka bir kişi ortaya çıkıyor. Ona sanki hala 20 yaşındaymışım gibi, ilk kız arkadaşım oymuş gibi aşığım.”

Lula, evliliğinin yeni siyasi hayatında kullanacağı söylemlerini şekillendireceğine de inanıyor.

"Benim kadar mutlu bir adam siyasi rakiplerinin istediğinin aksine öfkeden uzak durur. Eğer başarabilirsem, kampanyamda sadece sevgi hakkında konuşacağım. İçinde sadece nefret taşıyorsan, tek istediğin intikamsa iyi bir Başkan olmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum. Geçmiş artık geçmişte kaldı. Ben, yeni bir Brezilya inşa edeceğim.”

Time’dan çeviren: BirGün Çeviri Kolektifi