OMYAP İnşaat firması tarafından Kazakistan’a götürülen işçiler, vizesiz, sigortasız ve maaşlarını alamadan çalıştırıldı. İşçilerden Abdullah Güneş, “Biz artık ülkemize dönmek ve hakkımız olanı almak istiyoruz” dedi.

Maaş için gittiler mahsur kaldılar

Deniz Güngör

İnşaat-İş Sendikası, OMYAP İnşaat’ın çalıştırmak için Kazakistan’ın Çimkent şehrine götürdüğü işçilerin ücretlerini ödemediğini ve işçilerin Kazakistan’da mahsur kaldığını duyurdu. Sendikanın aktardığına göre OMYAP İnşaat firması Kazakistan devlet desteğiyle Çimkent’te yapılmak üzere konut inşaatı ihalesi aldı. Firma Kazakistan’da çalıştırmak üzere Türkiye’den 15 işçi götürdü. Şantiyede 2 ay çalıştırılan işçilere ödemeleri yapılmadı. Ücretlerinin alamayan işçilerin vize süreleri de bitince Kazakistan polisi işçilerin pasaportuna el koydu. Kazakistan göçmen yasaları politikalarına göre işçilere ülkede vizesiz bulundukları için dava açıldı. Ancak işçiler paraları olmadığı için avukat tutamadı. İşçiler Konsoloslukla bağlantı kurdu. Sendikanın aktardığına göre mahkeme sonrası işçilere kaldıkları gün sayısı kadar para cezası verilecek. Ödeme yapıldıktan sonra ise sınır dışı edilecekler. İnşaat-Sen ise firma patronu Olcay Hamza Cibo’ya ödemeleri bir an önce yapıp işçileri Türkiye’ye getirmesi konusunda çağrıda bulundu.

ÜLKEYE DÖNMEK İSTİYORLAR

Mahsur kalan işçilerden Ahmet Değri yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Olcay Hamza Cibo bize ‘Kazakistan’da bir iş var. İyi maaş alacaksınız’ diyerek geldi. Biz de ona inandık 60 gün boyunca çalıştık. Biz normalde ayda bin 500 dolar alacakken, sadece kişi başı 2 kere 100 dolar aldık. Bizim pasaportlarımıza el koydular, evimize dönemiyoruz. Benim annem hasta, hem burada mahsur kaldık hem de maaşlarımızı alamadığımız için ailelerimize destek olamıyoruz. Biz artık ülkemize dönmek istiyoruz.”

Yerel halkın gıda destekleriyle temel ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyleyen Değri, “Burada işveren tarafından tahsis edilen evde kalıyoruz. Kirası ödenmiyor. Sağ olsun ev sahibi bize bu konuda yardımcı oluyor. Yerel halksa bize gıda desteği veriyor. Onlar dışında başka kimse bizim sesimizi duymuyor” açıklamalarında bulundu.

Pandemi nedeniyle Türkiye’de iş bulamadığı için Kazakistan’a geldiğini söyleyen işçi Abdullah Güneş ise şunları söyledi: “Yetkililerle konuşuyoruz. Her biri ‘Biz sizinle ilgileneceğiz’ diyor ancak kimsenin bize yardım ettiği yok. Biz biliyoruz ki her gece yatağa yattıklarında akıllarına bile gelmiyoruz. Aramızda kirasını ödeyemeyen, çocuklarına para gönderemeyen işçiler var. Bizim yaşadıklarımızı Türkiye’dekiler masal zannediyor.”

Güneş, “Konsolosluk bize ‘Sizin paranız verilmeden biz sizi Türkiye’ye göndermeyeceğiz. Yanındayız’ dedi. Ancak şimdi bizim için ‘Bu adamlar dilenci, bizim dediklerimizi dinlemiyorlar’ diyorlar. Konsolosluk hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Ben artık hiçbir arkadaşımın bu şekilde mağdur olmasını istemiyorum” dedi. İşçilerin pasaportlarına el konulmadan önce Türkiye’ye dönebilen 2 işçiyle beraber alacaklarının 52 bin dolar olduğunu aktaran Güneş, “Şimdi bize pasaportunuzu alın, avukat ayarlayın, Covid-19 testi yapın diyorlar. Derdimizi anlatabilmek için çevirmene ve pasaportlarımızı geri almamıza yardımcı olacak avukatı tutmaya paramız yok. Bizi burada mağdur ediyorlar” diye konuştu.

İŞÇİLERİN MAĞDURİYETİ GİDERİLSİN

Yurtdışında işçilerin yaşadıklarını duyuran İnşaat-Sen paylaştığı açıklamada “OMYAP İnşaat, işçilerin alın terini gasp edip ‘iz bırakmamayı’ başarı olarak görüyor” ifadelerine yer verdi. İşçilerin yaşadığı mağduriyetin bir an önce giderilmesi için Kazakistan Başkonsolosluğunu ve Dışişleri Bakanlığını göreve çağıran sendika, “İnşaat işçilerinin hatası ekmek bulamadığı ülkeden kalkıp kilometrelerce uzağa, yurt dışında çalışmaya gitmek midir? Devletin gurbetçiye döndürdüğü inşaat işçilerinin, hakkını arama sorumluluğu yok mudur? Sonuna kadar vardır. Devlet bunu inşaat işçilerine borçludur” açıklamasında bulundu.