Macron köşeye sıkıştı
Fransa’nın son bir yılda 3’üncü kez başbakansız kalmasıyla siyasi kriz derinleşiyor. Sol ve sağın ardından kendi müttefiklerinin de baskıyı artırmasıyla giderek yalnızlaşan Macron’un manevra alanı daralıyor.

Dış Haberler
Fransa’da son yıllarda giderek sıklaşan aralıklarla “Bir sonraki hamlesi ne olacak?” sorusu sorulan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gücü bırakmamak için başvurduğu siyasi hamleler tükeniyor. Siyasi kriz derinleşirken cumhurbaşkanlığı ofisindeki 8 yılında neoliberal politikaları dayatan Macron üzerindeki baskı artıyor.
Fransa'da hükümeti kurmasından bir gün sonra 6 Ekim'de istifa eden Başbakan Sebastien Lecornu, yeni bir hükümetin kurulması için 2 gündür siyasi gruplarla yürüttüğü müzakerelerden çıkan “olası çözümleri” Macron ile görüşeceğini bildirdi.
Lecornu hükümet krizine rağmen 2026 bütçesinin son tarih olan 31 Aralık'tan önce onaylanması için siyasi partilerin “istekli bir tutum sergilediğini” kaydetti.
1 YILDA 3’ÜNCÜ BAŞBAKAN
Macron tarafından 9 Eylül'de başbakan atanan Lecornu, 5 Ekim'de hükümetini kurmuş ancak siyasi blokların desteğini alamayarak 14 saat sonra istifa ettiğini duyurmuştu. Macron, Lecornu’yu parti liderleriyle son bir görüşme turu yaparak destek toplamaya çalışması için Çarşamba akşamına kadar süre vermişti.
Ancak ülkedeki siyasi kriz giderek derinleşirken muhalefetten hem de eski müttefiklerinden gelen baskının arttığı Macron’un seçenekleri daralıyor.
Macron, Haziran 2024’teki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın açık ara farkla birinci olmasının ardından Ulusal Meclis’i feshederek erken seçime gitme kararı almıştı. Temmuz 2024’teki erken genel seçimden bu yana parlamento, sol partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi (NFP), Marine Le Pen’ın Ulusal Cephe’si (RN) liderliğindeki aşırı sağ ve Macron’un merkez sağ ittifakı arasında bölünmüş durumda.
KEMER SIKMA BÜTÇESİ
Bu 3 parçalı yapıda hiçbir blok çoğunluğu sağlayamadığı için Macron, Beşinci Cumhuriyet’in tanıdığı geniş yetkilerin sağladığı siyasi manevralarla hükümeti kendi belirleme yoluna gitti. Macron’un son bir yılda atadığı 3’üncü başbakan olan Lecornu ve iki selefinin sonunu getiren, ülkenin devasa kamu borcu ve bunu halkın sırtından kapatma çabaları oldu.
Fransa’nın kamu borcu GSYH’nin yüzde 113,9’una denk gelirken, Uluslararası Para Fonu, (IMF) bu oranın 2030’a kadar yüzde 128'in üzerine çıkacağını öngörüyor. Fransa'nın kamu borcu 3 trilyon 345 milyar avro seviyesinde bulunuyor.
Sırasıyla 3 ay ve 9 ay dayanabilen Michel Barnier ve François Bayrou, parlamentoya sundukları kemer sıkma bütçeleriyle kamu borcunu kapatma hamleleri, güvenoyu alamayarak görevden alınmasıyla sonuçlandı. Macron’un kemer sıkma politikaları, 10 Eylül ve 2 Ekim’de sendikaların da destek verdiği, gücünü tabandan alan, ülke çapında “Her Şeyi Durdur” eylemlerine yol açtı.
∗∗∗
ÖNÜNDEKİ SEÇENEKLER NELER?
Son bir yılda atadığı 3’üncü başbakanın da istifa etmesinin ardından manevra alanı daralsa da Macron’un önünde bir kez daha “birkaç seçenek” bulunuyor.
• Yeni başbakan atayabilir:
Macron, son bir yıldır sürdürdüğü çizgisinde ısrarcı olarak merkez sağ ittifakından bir ismi başbakan olarak atayabilir. Lecornu görevi üstlenmek istemediğini belirtirken böyle bir adım siyasi krizi daha da derinleştirebilir.

• Sol bir hükümet kurulabilir:
Macron’un, Lecornu’ya müzakereler için verdiği kırk sekiz saatlik sürenin dolmasının ardından “Başarısız olursa sorumluluk alacağını” belirtmesi ise iki seçeneğin sinyallerini veriyor.
Bunlardan birisi, Macron, sandığın ve sokağın sesine kulak vererek hükmet kurma görevini sol partilere verebileceği ihtimali. Bu Macron’un emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkaran tartışmalı emeklilik reformu ile parlamento güvensizlik oyu vermediği sürece hükümetin oylama olmaksızın bir yasayı geçirmesine izin veren “49.3” maddesinin kaldırılması ve 100 milyon avroyu aşan servete sahip olanların yıllık en az yüzde 2 vergi ödemesini öngören “Zucman Vergisi’nin” getirilmesi gibi tavizler vermesi anlamına gelebilir.
• İstifa çağrıları:
Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) haricindeki sol partiler de Macron ve Lecornu’nun bu doğrultuda çözüm bulma şansının anahtarı olabilir. Bayoru’nun 2025 bütçesini çekimser kalarak geçirmesini sağlayan Sosyalist Parti (PS), Komünist Parti (PCF), Ekolojistler (EELV) ve birkaç küçük parti ile sivil toplum temsilcileri, yayımladıkları ortak bildiride “Parlamento'yu hak ettiği yere geri getireceğimiz sosyal, ekolojik ve mali adalet politikası izlemek için birlikte yönetime hazırız” dedi.
Salı günü yapılan açıklamada 2024 seçimlerinin sonuçlarına işaret edilerek Macron’a “antidemokratik tutumu sürdürme inadından vazgeçme” çağrısı yapıldı.
•Erken seçime gidebilir:
İkincisi ise Macron’un parlamentoyu tekrar feshederek ülkeyi erken seçime götürmesi. Lecornu’nun istifasından sonra erken seçim çağrıları yapanların başında Parlamento’daki en büyük parti olan aşırı sağcı RN geliyor. Lecornu ile görüşmeleri de reddeden RN lideri Marine Le Pen geliyor.
Bir diğer seçenek de Macron’un istifa etmesi. Macron her ne kadar 2027’ye kadar koltuğu bırakmayacağını ısrarla tekrarlasa da Lecornu’nun istifası bu yöndeki çağrıları tetikledi. LFI grubunun lideri Mathilde Panot, “Macron gitmeli. Geri sayım başladı” paylaşımı yaptı. LFI milletvekillerinin ülkedeki siyasi krizden sorumlu tuttukları Macron’un azline dair yasa tasarısı, Ulusal Meclis Bürosu tarafından “kabul edilemez” bulunsa da bu seçeneğe yönelik destek sadece muhaliflerden gelmiyor.
MÜTTEFİKLERİNDEN ÇAĞRI
Macron’un ilk başbakanı Edouard Philippe de cumhurbaşkanına istifa etmesi çağrısında bulundu. “Altı aydır yaşadıklarımızı 18 ay daha sürdüremeyiz” diyen Philippe, 2025 bütçesi onaylandıktan sonra erken cumhurbaşkanlığı seçimine gidilmesi gerektiği söyledi.
Macron’un bir diğer eski başbakanı Gabriel Attal da “İki yıl içinde beş başbakan değiştirdik, artık başka bir şey denemenin zamanı geldi,” diyerek Macron’un “kontrolü bırakmama isteğini” eleştirdi.
Fransa’da 1958’de kurulan Beşinci Cumhuriyet’in verdiği geniş yetkilerin giderek merkezileşmesi, toplumsal eşitsizliklerdeki artış ve halkın taleplerini bastıran neoliberal önlemlerle birleşerek yürütmenin siyaseti tıkadığı bir konuma geldi.


