Macron’dan sol ittifaka ilk adım
Nar ERGÜLEN
Fransa’da seçimlerin üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen hükümeti seçimin galibi sol Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakına vermemekte direnen Cumhurbaşkanı Macron’dan ilk adım geldi. Macron, bugün parti ve ittifak liderlerini Elysée Sarayı’nda ağırlayacak.
Sol ittifakın uzun tartışmaların ardından belirlediği ortak adayı Lucie Castets’in hala başbakan olarak atanmaması, ittifakın tepkilerine yol açıyordu.
NFP’nin en çok oy alan partisi Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), hafta başında Castets’in atanmaması durumunda Macron’un azledilmesi için yasal yollara başvurulacağını açıklamıştı.
Uyarının yayımlanmasının ardından ittifakın ikinci büyük ortağı olan Sosyalist Parti (PS) Genel Sekreteri Olivier Faure, Macron’un azledilmesi tehdidinin sadece LFI’yu kapsadığını söyledi. Faure, “cumhuriyet geleneklerine aykırı bir atamaya verilecek tepkinin azil değil gensoru önergesi olacağını” kaydetti. Komünist Parti’nin (PCF) açıklamasında ise, LFI lideri Jean-Luc Melenchon’un şimdiden cumhurbaşkanlığı yarışına girdiği ve bunun partisini koalisyon içinde yalnız bıraktığı belirtildi.
Solun ortak adayı Lucie Castets ise amacının “azletmek değil birlikte var olmak” olduğunu, “ülkeyi içinde bulunduğu sosyal ve demokratik aciliyetten çıkarmanın, Fransızların beklediği politikaları uygulamaktan geçtiğini” söyledi.
LFI ve PS arasındaki son tartışma, koltuğu bırakmayan Makronistleri sevindirdi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “Fransa solunun kendini kaostan başka bir şey istemeyen LFI’den ayırması acil bir meseledir” dedi. Darmanin, LFI’nın “ülkeyi içine sürüklemek istediği anarşiye” karşı uyarıda bulundu.
AŞIRI SAĞDAN İTİRAZ
Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri Marine Le Pen, Castets’nin bugünkü görüşmelerde yer almasının, parti lideri olmadığı için bir “gasp teşkil ettiğini” söyledi. Mecliste 193 milletvekiliyle ana blok olan ancak mutlak çoğunluğa sahip olamayan RN’nin gelecek hükümetin LFI’yı içermesi durumunda gensoru önergesi sunmayı düşündüğü belirtiliyor. Ancak Macron cephesi, Castets’in görüşmelere katılımının ortak bir talepten doğduğunu, sonuç olarak meşru olduğunu söylüyor.