TSK, yargı, emniyet, eğitim, siyaset… Devletin en tepe isimlerinden gelen açıklamalar bu alanlarda “FETÖ temizliği bitti” yönünde. Ancak FETÖ bahanesiyle ilan edilen OHAL hâlâ devam ediyor!

Madem FETÖ bitti, OHAL neden var?

UĞUR KOÇ | @ugurkoc_

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ‘devletin FETÖ ile etkin mücadele etmesi’ söylemiyle ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) nisan ayında bir kez daha uzatılırsa 2. yılını dolduracak. Ancak devletin en tepe isimlerinin kendi alanları ve kurumlarına dair yaptığı açıklamalar, OHAL’e dair “FETÖ ile mücadele” gerekçesinin gelinen aşamada maddi herhangi bir temeli olmadığını gösteriyor. AKP’li isimler FETÖ’nün devlet kurumlarından temizlendiğine dair açıklamalar yaparken OHAL hâlâ FETÖ gerekçesiyle sürdürülerek muhalefete karşı bir baskı aracı olarak kullanılıyor.

FETÖ’nün devlet kurumlarından temizlendiğine dair en net açıklamalardan biri, AKP Sözcüsü Mahir Ünal’dan gelmişti. 17 Eylül 2017’de Muğla’da konuşan Mahir Ünal, “Yargıda, orduda, kamudaki FETÖ’cüler temizlendi. 40 yıldan beri devletin içine sızmış bu yapıyı büyük bir hassasiyetle temizliyoruz. Devletin içindeki kanser hücresi temizlendi” demişti. Ünal’ın FETÖ temizliğinin yapıldığına dair bu genel açıklamasının yanında, ülkedeki kritik kurumlara dair birçok açıklama da arşivdeki yerlerini koruyor. TSK, yargı, emniyet, eğitim ve siyaset alanına dair en yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar şöyle:

madem-feto-bitti-ohal-neden-var-445067-1.

TSK: Tehlike kalktı

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanmasına dair son açıklamalarından ilkini 22 Mart’ta Kara Harp Okulu’nda katıldığı törende yaptı. Canikli burada FETÖ tehlikesinin askeri kurumlarda tamamen ortadan kalktığını şu ifadelerle açıklıyordu: “En son Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) de özellikle askeri eğitim kurumlarımız başta olmak üzere onların etkisiz hale getirilmesi, oraların kontrol altına alınarak FETÖ’ye mensup teröristler yetiştirilmesi için ciddi çalışmalar içinde olmuştur. Hamdolsun, şu an itibarıyla bu tehlike tamamen ortadan kaldırılmıştır.”
Ancak Canikli, bu sözlerinin OHAL’in sürdürülmesine dayanak olan FETÖ bahanesini ortadan kaldıracağını fark etmiş olacak ki birkaç gün sonra sözlerine ‘açıklık getirme’ ihtiyacı hissederek aynı konu hakkında bir kez daha konuştu. Canikli, 27 Mart’ta Anadolu Ajansı muhabirine konuşarak, “Askeri okullardaki FETÖ’nün bütün yapılanmalarını tamamen temizledik. Ama TSK’deki mücadele devam ediyor, daha uzun bir süre de devam edecek gibi gözüküyor” ifadelerini kullandı.

Yargı: Silinip atıldı

Gülen Cemaati’nin en yaygın örgütlenmelerinden biri de yargı içerisindeydi. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından geniş bir tasfiye operasyonu yapılan yargıda FETÖ’nün temizlendiği en yetkili ağızlar tarafından dile getirildi.

4 Nisan 2017’de konuşan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargıdaki FETÖ yapılanmasına dair, “Şu anda HSYK çalışmalarını son noktaya getirmiş durumdadır. Muhtemeldir ki bu ayın sonuna kadar bu çalışmaları nihayete erdirecektir. Yargı içerisinde FETÖ’ye ait değerlendirmeler HSYK tarafından büyük bir oranda tamamlanmıştır diyebiliriz. Bizim bilmediğimiz bir kripto olabilir mi? Olabilir. Ama bilinip de yargıda kalan kimse olmadığını değerlendiriyoruz” demişti.
Bozdağ’ın verdiği bu ‘bitti, bitecek’ haberinin ardından 16 Aralık 2017’de TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, nihai açıklamayı yaptı: “Cüppelerini, ait oldukları ülke ve terör örgütlerine bağlılıklarını aidiyetlerini gizlemek için kullanan terör mensupları yargıdan silinip atılmıştır.”
Başbakan Binali Yıldırım da, 19 Mart’ta Saray’da yapılan hâkim ve savcıların kura töreninde, yargı içerinde FETÖ’nün tamamen temizlendiğini şu ifadelerle açıkladı: “Bu karanlık zihniyet bugün yargı camiamızdan tamamen temizlendiği gibi yaptıklarının hesabını da Türk yargısına veriyorlar. Hamdolsun, şu an itibarıyla bu tehlike

tamamen ortadan kaldırılmıştır.”

Emniyet: Bir kişi bile yok

1 Ağustos 2017’de Samsun’da konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, emniyet teşkilatı içerisindeki FETÖ’yle mücadeleye dair açıklamasında gelinen aşamayı teşkilatta tek bir FETÖ’cü kalmadığını vurgulayacak kadar net ifade etti. Ersoy, şunları söyledi: “7-25 Aralık sürecinden itibaren başlatılan mücadele ve arkasından gelen kararlı siyasi duruşla beraber bugün Emniyet Teşkilatı, Türk milletinin en rahat güvenebileceği en rahat sırtını dayayabileceği bir teşkilat haline gelmiştir. Halen aktif görev yapan hiçbir emniyet mensubunun FETÖ veya bir başka ihanet çetesi ile herhangi bir ilgisinin olabileceğini tahmin etmiyoruz, düşünmüyoruz.”

Eğitim: Nihayete erdi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, geçen günlerde yaptığı Artvin ziyaretinde DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bakanlık’taki FETÖ ile mücadeleye dair bilgi veren Tekin, kurumlarındaki FETÖ unsurlarının tamamını sistemin dışına çıkardıklarını belirterek, “Şu anda FETÖ ile mücadele, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nihayete ermiştir” dedi.

Siyaset: Siyasi ayak yok

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin başarıya ulaşması halinde ülkeyi hangi kadroların yöneteceğine dair soru, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmasını uzun süredir gündemde tutuyor. Özellikle CHP, FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması gerektiğini defalarca dile getirdi. CHP’lilerin, AKP içerisinde FETÖ’cü kadrolar bulunduğuna dair iddiası, bizzat Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlandı.

1 Nisan 2017’de konuşan Başbakan Yıldırım, CHP’nin iddialarına karşılık, “FETÖ’nün siyasi ayağı yok” iddiasında bulundu. Yıldırım, ‘meydan okuyarak’ devam etti: “Olanlarla ilgili temizliği yaptık. Belediye meclis üyeleri, belediye başkanları, partimiz içinde bazı yöneticiler bunların gereğiniz yaptık. Buradan meydan okuyorum. AK Parti içinde bakan ve milletvekili düzeyinde kesinlikle FETÖ’cü yoktur.”

Başbakan, 11 Eylül 2017’deki konuşmasında da FETÖ’nün devletten temizlendiğini şu ifadelerle açıkladı: “İhanet odaklarının saldıkları zehri devletin damarlarından temizleyen Türkiye artık yeni hedeflere, ufuklara yelken açmıştır.”