Kazdağları’nda ağaç katliamı yapan Doğu Biga Madencilik’in Genel Müdürü Ahmet Şentürk’e ziraat mühendislerinden tepki: Şentürk’ün ‘3-5 ay daha bekleriz’ şeklindeki söylemleri, nafile çabadır.

Maden şirketinin çabası nafile

Volkan ATEŞ

Kazdağları’nda yaklaşık 350 bin ağacı kesen Alamos Gold’un yerli iştirakı Doğu Biga Madencilik’in Genel Müdürü Ahmet Şentürk’ün açıklamalarına tepkiler çığ gibi büyüyor. Birçok çevre örgütü, yaşam savunucusunun yanı sıra meslek örgütleri de açıklama yaparak madenci şirkete tepki gösterdi. Son olarak TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’ndan (ZMO) yapılan açıklamada “Hemen şimdi, Kazdağları’nı koruma zamanıdır” dendi.

Kazdağları’nın madencilik, kömürlü termik santrallar, ekoturizmin yoğun baskısı altında olduğu belirtilen açıklamada, “Kapitalist dünyadaki maden yasaları, emperyalistlerin geri kalmış ülkelere dayattıkları, o ülkelerin dillerine tercüme ettikleri sömürge yasalarıdır. Ülkemizde son 20 yıl içerisinde mevcut Maden Yasası`nda maden şirketlerinin lehine 20`den fazla değişiklik yapılmıştır. Sağlanan imtiyazlar, teşvikler, destekler ve kolaylıklarla ülkenin her yeri ruhsat alanları ile doldurulmuştur” ifadelerine yer verildi.


KAPİTALİZMİN SÖMÜRÜSÜ

“Kazdağları ekosistemi de bu gelişmelerden payına düşeni almıştır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:“Kapitalist sömürü düzeninde ülkemizde de metalik madenciliğin ilk girişimcileri yabancılar olmuştur. Bu dönemde adı geçen yerli şirketler, yabancı şirketlerin yasa gereği ülke içerisinde kurdurmak zorunda oldukları taşeron şirketlerdir. Örneğin, Doğu Biga Madencilik, Alamos Gold`un taşeronudur.”

DİRENİŞ, ŞİRKETİ ENGELLEDİ

Açıklamada son olarak genel müdür Şentürk’ün açıklamalarına ilişkin şu ifadelere yer verildi: Çanakkale Kirazlı`ya 2009 yılında ruhsat devri ile gelen Kanadalı Alamos Gold şirketi ve taşeronu Doğu Biga Madencilik, 10 yıldan uzun süredir bölgededir. Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt olmak üzere üç ruhsat alanına sahiptir. 2013 yılında işletmeye başlayacağını duyuran şirket, bölgedeki direniş yüzünden halen işletmeye geçememiştir. Şirket yetkililerinin ‘30 yıldır bekliyoruz, 3-5 ay daha bekleriz’ şeklindeki son günlerdeki söylemleri, nafile çabadır.”

ALTINA MECBUR DEĞİLİZ

Öte yandan Ekosfer Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz, Şentürk’ün sözlerine tepki gösterdi. Altına mecburuz söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Gürbüz,“ 2020 dünya altın talebinin 2 bin 122 tonu mücevherat, bin 269 tonu yatırım, 668 tonu merkez bankaları kaynaklı. Teknoloji amaçlı altın talebi sadece 326 ton. Geri dönüşümden gelen altın miktarı ise bin 228 ton. Yani 4 katı” dedi.