Çanakkale’de yapılmak istenen maden ocağına ilişkin ek bilirkişi raporu, şirketin iddialarını yine boşa düşürdü. Rapora göre; maden ocağı kurulursa ekosistem tahrip edilecek, yeraltı ve yerüstü su kaynakları risk altına girecek.

Madenci şirketin itirazları çürüdü

Gökay BAŞCAN

Çanakkale’de yapılması planlanan maden ocağına ilişkin verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararını yurttaşların yargıya taşıması üzerine bölgede ikinci kez bilirkişi incelemesi yapıldı. Hazırlanan ilk rapora atıfta bulunan bilirkişiler, yeni raporda da madenin bölgeye vereceği zarara dikkat çekti.

ŞİRKET RAPORA İTİRAZ ETTİ

Serçiler ve Terziler mevkiinde Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılması planlanan altın-gümüş maden ocağına ilişkin 2017 yılında ÇED olumlu kararı verilmişti. Projeye karşı çıkan İDA Dayanışma Derneği üyeleri kararı yargıya taşımıştı.

Çanakkale İdare Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda bilirkişi heyeti atanmasına karar verildi. Bilirkişi heyeti, projenin çevreye vereceği zararı gözler önüne seren bir rapor hazırladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile davaya müdahil olan maden şirketinin rapora itirazı üzerine mahkeme, ek bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. Bu karar üzerine hazırlanan yeni raporda, İDA Dayanışma Derneği üyelerinin itirazları haklı bulundu.

BARAJ TEHLİKE ALTINDA

Heyet tarafından hazırlanan ek raporda, projenin, Atikhisar Barajı’nın uzun mesafeli koruma alanının içinde olduğuna dikkat çekildi ve barajın Çanakkale için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Raporda, barajın Çanakkale’nin sadece içme suyunu temin etmediği, aynı zamanda sulama ve taşkından korunma amacıyla yapıldığı belirtildi.

Raporda şu ifadelere de yer verildi: “Ocağın açık işletme olarak işletilmesi halinde, hayati öneme sahip yeraltı suları ile yüzey sularının kirlenmesi ve rezervinin korunamaması gibi sonuçlar doğuracaktır.”

AYNI BÖLGEDE 5 PROJE DAHA

Davaya müdahil olan şirketin avukatlarının bilirkişi raporuna itiraz ettiğini hatırlatan İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, “Bilirkişi daha önce verdiği raporda ısrar etti. Şirketin itirazları çürüdü” dedi.

Aynı bölgede 5 maden projesi daha olduğuna dikkat çeken Akgül, şu ifadelerini kullandı: “2013’te başvurulmuş bir ÇED. Çok eski etki değerlendirmeye göre alınmış bir ÇED olumlu kararı var. Şirket 50 hektarla faaliyete geçmek istedi. Daha sonra da kapasite artırımına giderek 94,8 hektara çıkarmak istiyorlar. Bunlar bilindik yollar, hep böyle yapıyorlar. Ayrıca ÇED sürecinde alınması ve kamuoyuna duyurulması gereken izinler alınmamış. Bu izinlerin alınması gerekiyordu. Umuyoruz ki mahkeme bunları iyi değerlendirecektir.”

ÇED TOPLANTISI YAPILACAK

Şirketin ÇED olumlu kararına karşı açılan dava sürerken kapasite artırımı için yaptığı başvuru nedeniyle 25 Şubat’ta halkın katılım toplantısı yapılacak. Dava bitmemiştek yeni bir ÇED sürecinin başlamasına bölge halkı tepkili. Çanakkale Valiliği’ne önceki gün dilekçe veren İDA Dayanışma Derneği üyeleri, toplantının pandemiden dolayı ileri bir tarihe ertelenmesini talep etti.