Soma maden katliamından şans eseri kurtulan Ercan Çetinyılmaz, BirGün Ege’ye konuştu.

Madencileriz biz, derine hep derine kazıyoruz!

AYCAN KARADAĞ

Soma’da, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği katliamın ardından rödovans sözleşmesiyle işletilen madenlerde çalışırken işten çıkarılan ve yıllardır tazminatlarını alamayan işçiler, 6 yıl sonra tazminat haklarını elde ettiler.

Uzun soluklu bir mücadele ile tazminat haklarını elde eden madenciler bu süre zarfında büyük zorluklar çektiler. O madencilerden biri olan Ercan Çetinyılmaz BirGün Ege’ye konuştu. Soma A.Ş'ye bağlı Eynez Ocağı mağduru olan Çetinyılmaz, 301 madencinin hayatını kaybettiği gün raporlu olduğu için belki de hayatta kalıyor. O günleri anlatırken gözyaşlarına hâkim olamayan Çetinyılmaz, "Böyle bir katliamdan sonra psikolojimizin sağlam kalması çok zordu. Şu an bile hala o psikolojiyi yaşıyorum. Biz orada arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi ihmaller yüzünden kaybettik. Orada ölen ben de olabilirdim. Zor günler yaşadık" dedi.

BİR CANIM VAR, BİR EŞİM VAR, İKİ DE KIZIM VAR

49 yaşında 2 kız babası olan Çetinyılmaz, o günden sonra madene dönemediğini ve geçimini tarım işçiliğinden kazandığını dile getirdi. Çetinyılmaz, "Şimdi Kınık’ta tarım işçiliği yapıyoruz. Yanlış anlamayın tarlam falan yok. Irgatlık yapıyoruz. Bir canım var, bir eşim var, iki de kızım var. Başka da hiçbir şeyim yok. Ekonomik olarak çok zorlandık. 2-3 sene gündelik işler dışında iş bulamadım. Sadece ailem arkamda durdu. Ben madene 9 yılımı verdim, bu yaşadıklarımız bize reva değil. Kronik rahatsızlıklarım oldu. Türkiye şartlarında madenler tabuttan farksız. Madene girdiğinizde birçok hastalığınızın oluşacağını bilerek giriyorsunuz. Ekonomik kaygılar size her işi yaptırıyor. Çocuklarımı okuturken ekonomik sıkıntılar yüzünden çok zorluk çektim. En büyük hayalim kızlarımı okutmaktı ve beni bundan zorlanmaya mecbur bırakanlar utansın" diye konuştu.

Yaşadıkları sürecin kanuna aykırı olduğunu söyleyen Çetinyılmaz, "Tazminat alamadık. Bizim derdimiz işten çıkarmalar değil. Zaten orada arkadaşlarımızın öldüğü bir katliam yaşandı. Ocağın kapatılması çok doğal. Önce İŞKUR’a çıkış verileceği bilgisi verilmeliydi daha sonra sendika ile konuşulmalıydı. Bunların hiçbirisi yapılmadı. Bizlere çıkışımızın verileceği tebliğ edilmedi. Yaptıkları ise bir pazar akşamı kısa mesaj ile 2 bin 831 kişiyi işten çıkartmak oldu. Bir gecede bu kadar ailenin, insanın hayatı karartıldı. Benim telefonuma ve bazı arkadaşlarımıza mesaj bile gelmedi. İşten çıkarıldığımızı SSK’dan öğrendik" diye konuştu.

ERDOĞAN KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK DEDİ AMA…madencileriz-biz-derine-hep-derine-kaziyoruz-764821-1.

Dava süreci hakkında bilgi veren Çetinyılmaz, "Yaşadığımız hukuksuzluklarla ilgili dava açtık. Yerel mahkemede davayı kazandık. Sonra işveren davayı Yargıtay’a taşıdı. Dosya yaklaşık 6-7 ay bekledi. Temmuz başında Yargıtay davayı işveren lehine sonuçlandırdı. Sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, bizi reddetti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gittik, onlar da davayı kabul etmedi. Bizim davamızı bozan çoğu görevli FETÖ’den işten atıldı. Tazminat davamız onaylandı, kazandık ama karşımızda muhatap yok. Biz kimseden sadaka istemiyoruz. Biz alın terimizi, çocuklarımızın rızkını istiyoruz. Patlama yaşandıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hiç kimsenin mağdur olmayacağını söyledi. Aradan yıllar geçti biz hala mağduruz" ifadelerine yer verdi.

Sınıf mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini dile getiren Çetinyılmaz, "Sınıf mücadelesinin büyümesi, işçilerin bilinçlenmesi birçok iş cinayetinin önüne geçebilir. İşveren işçileri yoksullukla terbiye etti. Biz birleşebilsek 301 arkadaşımız hayatta olabilirdi. Tüm bankalara dilekçe verildi. Bir geliri olduğu an el konulacak. Bekliyoruz. Gerekli tüm adımları atacağız. Soma’da direnen arkadaşlarımızla da görüşüyoruz. Mücadeleler sayesinde belli başarılar elde ediliyor. Umarım bu mücadeleler tüm işçilerin alın terini kazanması için başarılı olur" dedi.

ÖLEN HER ZAMAN İŞÇİ Mİ OLACAK!

Son olarak Çetin Yılmaz şunları dile getirdi: "Olaydan 38 gün önce 2 müfettiş Türkiye’nin en güvenli madeni raporu verdiler. Sonra 301 arkadaşımız öldü. Bu müfettişler ceza bile almadı. Bu konu bizi aşıyor diyen savcılarla karşılaştım. O gün adalete inancımı kaybettim. Hiçbir kamu görevlisi soruşturmaya bile tabi tutulmadı. Hesap vermeleri gerekir. Olaydan sonra biz Meclis'e gittik. Taleplerimiz dile getirdik. Bütün grup başkanları ve meclis başkanı yanımızda olacağını söyledi ama yasa hala çıkacak. Erdoğan madenlerimiz Avrupa standartlarında olacak herkesten hesap soracağım dedi, tüm sözlerini unuttu. Bizlere Cumhuriyet Halk Partisi vekilleri hariç kimse sahip çıkmadı. Eğer sözler yerine getirilse Ermenek yaşanmayacaktı, Şırnak yaşanmayacaktı, Torunlar İnşaat’ta 12 arkadaşımız ölmeyecekti. Bu zamana kadar çok fazla hükümet gördüm Bu kadar işveren dostu işçi düşmanı bir hükümet görmedim. Ölen her zaman işçi mi olacak!"