Aydın Çine’de silikozise yakalandığı için işten atılan madenciler iktidara tepkili. Ölümcül hastalığa yakalanan madencilerden Girgin, “İşyerleri bize, ‘Sizin işiniz bitmiş’ diyorlar. Bu çok ağrıma gidiyor” derken Aydoğdu ise “Madenlerde ciğerimi kaybettim. Ölüme mahkûm edildik” ifadesini kullanıyor.

Madende ölüme mahkûm edildik

Aycan KARADAĞ

Bugün Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü. Ülkede neredeyse her gün alınmayan önlemler ve aşırı kâr hırsı nedeniyle işçiler katlediliyor. İktidarın emekçiye bakışını, “kapanma” kararından onları muaf tutması özetler nitelikte. Onlar yaşamlarını sürdürebilmek için bir yandan Covid-19 salgınıyla boğuşuyor, diğer yandan meslek hastalıklarıyla…

Aydın’ın Çine ilçesinin geçim kaynakları arasında bulunan “feldspat ve kuvars” madenlerinde çalışan işçiler, madenlerde önlem alınmadan ter akıttıkları için silikozis hastalığına yakalanıyor. 50 bin nüfuslu ilçede, yaklaşık 25 maden işletmesi var ve buralarda 6 bin emekçi çalışıyor. Ancak ilçede onlarca madenci akciğerlerin işlevini tamamen kaybetmesine yol açan ölümcül silikozis hastalığından mustarip. Silikozisin kesin bir tedavisi yok. Gerekli tedbirleri almayarak madencilerin bu hastalığa yakalanmasına neden olan patronların “çözümü” ise ciğerleri lekelenen işçileri işten çıkartmak. Üstelik işçiler silikozis hastası olduğu için farklı sektörlerde de iş bulamıyor.


SİLİKOZİS OLUP İŞ ARAMAK…

O işçilerden birisi de 47 yaşındaki Uğur Aydoğdu… Kendisi hastalandıktan sonra işten çıkarıldı, bir senedir de işsiz. Bir yandan sağlığıyla bir yandan da geçim derdiyle uğraşıyor. Aydoğdu, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Hem hasta bırakıldım hem de işsizim. Çok zor durumdayım. Bu süre zarfında eşim çalışıyor, iki çocuğumuz var. Borçlarımız birikti. ‘İş göremez’ raporum olduğu için 365 lira alıyorum. Hangi işe başvurursam, sağlık raporumdan dolayı işe almıyorlar. Ortada kaldım.”

Aydoğdu, işten çıkarılmasının ardından konuyu yargıya taşıdığını aktarıyor. “Umarım adalet bizden yana olur” diyor ve ekliyor: “Benim gibi birçok arkadaşım da dava açtı. Madenlerde ciğerimi kaybettim. Hayatımı sürdürmek zorundayım. Doğru düzgün bir gelirim yok. Devletimiz bize sahip çıkmalı. Ölüme mahkûm edildik.”

“İşyerleri bize, ‘Sizin işiniz bitmiş’ diyorlar. Bu çok ağrıma gidiyor.” Bu sözler tıpkı Uğur Aydoğdu gibi madenlerde ciğerini kaybeden 43 yaşındaki Şenol Girgin’e ait. İki çocuk babası Girgin’in hastalığı ilerlemiş durumda. “İşten çıkartıldığımdan beri başka bir işte çalışamadım” ifadesini kullanıyor ve şöyle devam ediyor: “840 lira bir maaş bağlandı bana. Bazı dönemlerde destekler alıyoruz. Eşim, çocuğuma bakmak zorunda. Borçlarımız 100 bin lirayı geçti.

Geçinemiyoruz… Aynı zamanda hastayım. Ben de çalışmak istiyorum ama maalesef bana iş vermiyorlar.”

Silikozis hastası 46 yaşındaki Sayım Ünal, temizlik işçisi olarak çalışıyor. Şunları dile getiriyor, Ünal: “Hastalık yüzünden öksürme, halsizlik, yürüyememe gibi sorunlarımız var. İlaçlarla ayakta duruyorum. Ben bir iş buldum ama iş bulamayan birçok arkadaşım var. Sorunumuzun çözülmesini istiyoruz.”

MERDİVEN ÇIKAMAYACAK KADAR ZOR DURUMDAYIM

Silikozise yakalanıp işten çıkartılan 47 yaşındaki Saliha İnce ise şunları kaydediyor: “Merdiven çıkamayacak durumdayım. Meslek hastalığı sebebiyle Ankara’da hastanede yattım ama şu an hâlâ kötü durumdayım. Hiçbir gelirim yok. 350 lira bir maaşım var. Yaptığımız işe karşılık hasta oldu. Bu bize reva değil… Haberimiz yokken işten çıkarttılar. Her türlü işi yapıyorduk. En ağır işleri bile yaptık. Bu süre zarfında ilk zamanlarda bez maske veriyorlardı. Son yıllarda filtreli maskeler verdiler. Şimdi kaldık böyle. Tek başıma yaşıyorum. Bir çocuğum var. Durumumuz iyi değil.”

***

İşçiye ve doğaya saygılı olunmalı

Çine Yaşam Platformu, taş ocaklarında çalışırken silikozise yakalanan maden işçileri ile ilçedeki diğer demokratik kitle örgütlerinin kurduğu bir platform. Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Çine Çevre ve Yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, “Çine’de madenler 30 yıldır kanayan yara” diyor ve şöyle devam ediyor: “Vahşi bir çalışma düzeni var. Bu da işçilere de yansıyor. 3-5 yıl öncesine kadar bez maske veriyorlardı işçilere. İşçiler öldükten sonra gerçek maske vermeye başladılar.”

***

Sağlığım asla eskisi gibi olmaz

İşçi Dayanışma Derneği İstanbul Silivri Temsilcisi ve Silivri’de faaliyet gösteren Kale Kayış faabrikasının eski işçisi Rıfat Erenoğlu, çalıştığı dönemde mesane kanserine yakalandı. Fakat Petrol-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için 2018’de işsiz kaldı. Erenoğlu bu süre zarfında yaşadıklarını şu sözlerle aktarıyor: “İşsiz kaldıktan sonra mahkemeye başvurdum. Önümüzdeki aylarda sonuçlanacak. Mahkemenin beni haklı bulacağını düşünüyorum. Tedavi sürecim devam ediyor. Meslek hastalığı olduğu için uzun süre bir yerde çalışamadım. En sonunda daha önce yaptığım güvenlik sistemleri üzerine bir işe girdim. Başka türlü geçinemem. Bu süreç benim için çok zor geçti. Sağlığım bir daha eskisi gibi olmayacak. Bunu biliyorum ama mücadelem devam edecek.” Öte yandan Kale Kayış fabrikasında çalışan 115 işçi fabrikadaki kötü çalışma koşullarına karşı aylarca süren direniş gerçekleştirmişlerdi. Kale Kayış işçilerinin eylemini önemli kılan ise iş güvenliği talebiyle gerçekleştirilen çok az sayıdaki direnişlerden birisi olmasıydı.