İç Anadolu’nun tek ‘Sakin Şehri’ Güdül’e yakın, Beypazarı’na bağlı Uruş’a kurulması planlanan maden ocağı için verilen ÇED gerekli değildir kararı iptal edildi. Mahkeme, kararın hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Madene direnen yurttaş kazandı

Uğur ŞAHİN

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Uruş Mahallesi’nde kurulmak istenen sepiyolit (kil) ocağının çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf tutulmasını yargı iptal etti.

Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 7 Mayıs 2021’de MYB Madencilik’in tarımsal faaliyetleriyle öne çıkan Uruş Mahallesi’ne kil ocağı projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verdi. İç Anadolu’nun ilk ve tek "Sakin Şehir” unvanlı Güdül ilçesinin yakınında kurulmak istenen kil ocağının hem tarıma hem de doğaya ciddi zarar vereceğine dikkat çekilerek, konu yargıya taşındı. Avukat Hülya Yıldırım aracılığıyla idare mahkemesine başvuran Uruş Mahallesi Muhtarı Murat Uz ile Güdül’ün Tahtacıörencik Mahallesi Muhtarı Sebahattin Araç ve iki yerel dernek, kararın önce yürütmesinin durdurulmasını, ardından da iptalini istedi. Dava dilekçesinde, projesinin gerçekleşmesi halinde, oluş̧turacağı toz emisyonları ile bölgede yoğun ş̧ekilde gerçekleşen doğa-dostu tarım, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerine zarar vereceğine vurgu yapıldı.

Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında hem madenci şirket hem de Ankara Valiliği ‘davanın reddi gerektiğini’ savundu. Dosya kapsamında hazırlanan bölgeyi ziyaret eden bilirkişi heyeti, proje tanıtım dosyasının eksiklerle dolu olduğunu vurgu yaparak, proje için ÇED sürecinin işletilmesi gerektiğini bildirdi.

HUKUKA UYGUN DEĞİL

Hazırlanan rapor üzerine 10 Mart tarihinde ‘yürütmeyi durdurma’ hükmü veren Ankara 5. İdare Mahkemesi, 25 Nisan tarihinde ‘ÇED gerekli değildir’ kararını iptal etti. Oybirliğiyle alınan kararda, şu ifadeler yer aldı: “Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunda yer alan tespitler birlikte değerlendirildiğinde projenin çevresel etkilerinin ve bu etkilerin neden olabileceği risklerin belirlenmesi, bu risklerin önlenmesi ya da kabul edilebilir düzeye indirgenmesi için alınabilecek önlemler ile ilgili olarak mevzuat hükümleri uyarınca çevresel etki değerlendirmesi yapılması gerektiği sonucuna varılmış olup, söz konusu projeye yönelik olarak verilen dava konusu ÇED gerekli değildir kararında hukuka uyarılık bulunmamaktadır.”

TARIM ARAZİLERİNE ZARAR VERİR

17 Ocak tarihinde mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, proje tanıtım dosyasının eksiklerle dolu olduğunun altı çizildi. Raporda, özetle şu görüşler yer aldı:

•Madencilik faaliyetinin riskiyle ilgili analizler eksik.
•Madencilik faaliyetinin çevre ve bölgede yaşayan toplumun sağlığına etkileri konusunda yeterli çalışma yapılmadı.
•ÇED alanı ve ruhsat alanı içerisindeki ekolojik değerlendirmelerde eksiklikler var.
•ÇED alanı ve ruhsat alanı içerisinde kalan bölgedeki arkeolojik kalıntıların değerlendirilmediğinin tespit edildi.
•Madencilik faaliyeti Uruş Köyü’ne ait tarım arazilerinin yok olmasına ve köylülerin tarımsal gelirden mahrum kalmasına neden olacak.
•Madencilik faaliyetiyle oluşacak olan tozun gerek Uruş Köyü’ne ait arazilerde ve Güdül mahallelerine ait tarla, meyve, sebze ve bağ üretim alanlarında yetiştirilecek bitkilerde ürün ve kalite kaybı oluşabilecek.