Bir “talk show” izliyorum. Sahnedeki kişi, izleyenlere bir “fantezisini” soruyor. Birisi iyi bir planla banka soymak istiyor, diğeri yasadışı kumarhane işletmek. Birisi saadet zinciri kurmak istiyor, diğeri mafya babası olmak. Sokak röportajlarında da bu durum pek değişmiyor. Gerçekçi yöntemlerden ümit kesilmiş. Herkes kısa yoldan ve hatta illegal yoldan parayı bulup köşeyi dönmenin peşinde. Mafyacılığın bu kadar normalleştiği bir dönem daha önce ne zaman olmuştur, bilmiyorum.

****


Peki, nedir bu mafya?

Mafya (Mafia) sözcüğü Arapça kökenli. “Cesaret, kahramanlık, kendine güven, kibir” gibi anlamlar içeriyor. Mafyanın çıkış tarihine baktığımızda ilk olarak ortaçağ sonlarında silahlı bir yapı görülse de asıl ortaya çıkışı, yani anavatanı İtalya.

Mafya ilk kez karşımıza 16’ncı yüzyıl sonlarına doğru Sicilya’nın güney bölgesinde ortaya çıkıyor çünkü bu bölge sürekli yabancı işgali altında.
Kenan Tekeş’in bianet’te yayımlanan “Lansky-Mafyanın Anatomisi” (14 Temmuz 2012) adlı makalesinden aktaralım:

“Bölge Arapların, İspanyolların ve Fransızların ve İkinci Dünya Savaşı sırasında da Hitler’in işgaline uğrar. Bu işgallere karşı da halk içinde örgütlenmeler oluşmuş zamanla. İşte halkın bu ‘direniş’ örgütlenmesi ama doğru ama yanlış mafyanın çıkış tarihi olarak gösterilir.

Sicilya’daki çıkışın bir diğer sebebi ise 1789 Fransız Devrimi ile 1830 ve 1848 Devrimleri Avrupa’da büyük bir alt-üst oluşa yol açmıştır. Bu alt-üst oluştan İtalya da etkilenir. Birleşik İtalya’ya katılmayı reddeden Papalık ile İtalyan hükümeti arasındaki çatışmada gizli yeraltı örgütleri ortaya çıkar. Ayrıca Sicilya’nın tarım yapısı 1812’de Napoli Kralı’nın kararnamesiyle alt üst olur. Bu kararname ile Sicilya, Calabria ve Basilicata gibi değişik uygarlık ve toplumlardan oluşan krallığın merkez dışı güçlerinden olan derebeylerin ayrıcalıklarını azaltma ve Sicilya’daki prenslerin iktidarına set çekme amacı vardır. Bu karara karşı derebeyleri birleşir ve gizli yeraltı toplulukları oluştururlar.

Bu gizli yeraltı gücü Napoli kralı ile mücadele edecek ‘onurlu insanlar’dan oluşan bir güç oluşturur ve mafya olarak adlandırılır.

Bu güç prenslerin egemenliklerinden çıkarak işgallere karşı savaşan bir direniş örgütü haline gelir zamanla. Bu direniş onlara popülerlik kazandırır. Bundan olsa gerek 1860’da Sicilya’ya gelen Napoli Fransız Devrimi’nden sonra ülkesinin olası işgaline karşı “mafia” adlı bir örgüt kurar.”

****

Mafya, İkinci Dünya Savaşı zamanında faşist Mussolini tarafından büyük bir baskıya uğrar. Mafya üyeleri sürgün edilir, hapsedilir ya da öldürülürler.
Tekeş’in makalesinden aktarmaya devam edelim:

“İkinci Dünya Savaşı’nın bitimine doğru mafya uluslararası meşruluğa kavuşacaktır. Çünkü Amerikan ordusu 1943 yılında Hitler’e karşı Sicilya çıkarmasına hazırlanmaktadır. Amerikan istihbaratı Sicilyalı mafya babalarıyla görüşür ve anlaşırlar. Anlaştıkları mafya örgütü bu çıkarmanın ‘beşinci kolu’ haline getirilir. Beşinci kolun görevi Sicilya’ya gelecek olan Amerikan ordusuna rehberlik etmektir. Amerikan ordusunun Hitler ordusunun Sicilya işgaline son vermesinde beşinci kolun etkisi büyüktür.

Bu başarı mafyaya meşruluk kazandırır. Yerel ‘onurlu insanlar’ı da işgalden sonra Sicilya’nın çeşitli yerlerine belediye başkanı olarak atanır.
Peki bir ‘direniş’ örgütü olan ‘mafyanın karanlık yüzü’ nasıl ortaya çıkar?

‘En büyük patron’ anlamına gelen ‘Capo di tutti capi’ ünvanı ve ‘Şanslı Lucky’ lakabını alan Salvatore Luciano 1918 yılında bir organizasyona ortak olur. İşte bu ortaklık “mafyanın karanlık yüzü”nün ortaya çıktığı andır.

Mafya kapitalizm ile anlaşmıştır artık.”

****

Kapitalizm ile evliliği yüz yılı aşkındır süren mafyanın ülkemizdeki etkisini belki de en rahat bugün, bu şeffaflıkta, adeta bir “reality show” izler gibi izliyoruz. Paylaşılan videolar izlenme rekorları kırıyor. Bu “mafya” işlerine bir yapımcı çok yakında uyanıp bunun televizyon programını falan da yapacaktır. O gün hiç şaşırmayın.

****

Geçtiğimiz haftalarda da MESAM-Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin Genel Kurulu ile ilgili yazılar yazmıştım. Ertelen Genel Kurul’un tarihi belli oldu: 30 Haziran Çarşamba günü. Yer: Haliç Kongre Merkezi

Yirmi yılı aşkın süredir müzik yapan bir profesyonel müzisyen olarak tüm MESAM üyesi dostları bir kez daha bu köşeden uyarıyorum: Herkes önce kendi evinin önünü süpürsün!

Bu ne demek:

Yıllardır yaşamımızın her alanına nüfuz etmiş mafyanın, en temiz duyguların ifadesi olan “müziğin” meslek birliklerine sızma çabalarına da defalarca tanık olduk. MESAM üyesi dostların zekâlarından şüphem yok; eminim ki herkes müzik insanı ve mafya arasındaki farkı anlayabilecek kapasitededir.
Mafyadan kurtuluşun başlangıcı en dipten yukarıya doğru olacaktır. İşte bu aşamada da herkesin kendi meslek birliği içindeki mafyacı yapılaşmaları söküp atması elzemdir. Başka yolu yok.

****

Merve Eryürük’ün kurduğu anket sitesi muzikplatformu.com gayet iyi gidiyor. “Kaç kişi olduğumuzu bilelim” düşüncesiyle kurulan bu platforma, yaşamını müzik sektöründen geçindiren herkesin katılımı önemli. Lütfen sizler de katılıp anketi doldurun ki kaç kişi olduğumuzu bilelim.