Son zamanlarda en sevdiğim cümle “Tatlı tatlı delirdik” oldu. Hem kullananı seviyorum hem kullanıyorum. Ufak ufak, tatlı tatlı delirirken neler dinlerim diye düşündüm. Gündemi şarkılarla yakaladım

Mahalle yanarken  ne dinleyelim?

Mahalle yanarken saç tarama deyimini bilirsiniz. Gayet amiyanedir şimdi yazmayayım. Terbiyem müsaade etse de size terbiyesizlik etmek istemem. Bilimi yakından takip etmek için Arapça öğrenimi öneren mi istersiniz. Laiklik söylemini terör sempatizanlığıyla bir gören mi istersiniz. Yoksa avro’nun 4 TL’yi geçmesine mi dolar’ın alıp başını gitmesine mi? Ecevit’in önüne yazarkasa atıldığı günü çok net hatırlıyorum. Televizyondan izlemiştim. Öfkeli esnafı “gel abicim gel sakin” filan diyerek kenara çekmişlerdi. Şimdi olsa esnaf abimiz o yazarkasayla bir ömür geçirmek zorunda kalabilir. Gelelim müziğe memlekette bu ve önümüzdeki birkaç yıl dev grupların gelmesi imkânsız. Onları geçtim bizim de gitmemiz çok zor. Konser için yabancı memlekete gidip aç gezip 3-4 Avro’ya sandviç aldığımı bilirim. O sandviç bugün 20 lira oldu. Konser biletlerinin de en az 40-50 avro olduğunu düşünürsek bu işi yattı bilin. Bir süre hapisiz. O yüzden hiç dinlemediğiniz alternatif grupları tanısanız iyi edersiniz. Önümüzdeki hafta bu tanımanız gereken yerli şahane grupları toparlayacağım size. Ufaktan bir girizgah olsun, siz de duruma kendinizi alıştırın.
Bunca mevzu arasında mizah filan da olmazsa çekilir çile değil gündemi takip etmek. Bir gün içinde bir Kuzey Avrupa ülkesinin 3 yıl içinde yaşadığı sıkıntıya göğüs germek zorunda kalıyoruz. Müzikten sanattan ve mizahtan medet umuyoruz. Hoş, hâlâ yaşıyor olmamız bile mucize bence ya hadi neyse.

Dün Hürriyet’teki müzikten sorumlu bakan arkadaşım Sebla Koçan’la ufak çapta geyik döndürürken Facebook üzerinden bu konulara giriştik biraz. Ekşisözlük’te “Türkiye batarken dinlenen şarkılar” başlığını okuyup eğleniyorduk.

Sebla, “Aklına gelen şarkıları yazsana” deyince aklıma ilk gelenleri yazdım. Şarkıların çoğunun adından yola çıktım. Hepsi bugünlerimizi anlatıyor sanki. Bazılarının nakaratları ise bomba gibi oturuyor gündeme. Siz de aklınıza gelen şarkıları Twitter’dan #mahalleyanarken etiketiyle beni (@barisakpolat ) dürterek paylaşın.

İşte benim listem:

» Malt - Neanderthal: “Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime” diyerek girer, “Ne anlarlar dertten halden. Hepsi gelmiş Neanderthal’den” diye devam eder. Daha ne desin adamlar.

»Kaçak feat. Esin İris - Slogan Yok: Artık çoktan dağılmış olan Kaçak’ın şu sözleri bizim cenaha selam çaksa da söylemi, tavrı aynı politika konuşan abilerimizin şekli: “Slogan yok bizde barikat yok, Fikir burda şekil burda ötesi yok” Hah şöyle akıllı olun hele.

»Peyk - Gamsız Öküz “Miskinmişim, basılmışım. Asiymişim, asılmışım. Gamsız öküz yalamışım kasabımın bıçağını” Yaladık değil mi bıçağımızı?

»Flört - Kafayı Yedim: Sizi bilmem ama ben her gün birkaç kez delirdiğimi düşünüyorum. Şarkı da cuk oturuyor.

»Teoman - Ne Ekmek Ne De Su: Ekmek yoksa duble yol yesinler kıvamına geçmemize az kaldı. Sadece adına bakarak seçtiklerimden biri.

»Sakin - Denek Hayatım: 2004’te Pamukova’da hızlı trenin ilk seferindeki facia sonrasında yazıldı bu şarkı. Devlet büyüklerimiz sağolsun o zaman kadar denek olduğumuzu sağolsunlar hiç unutturmadılar bize.

»Gettodan Çıkış - Gettodan Kaçış: Hangimizin bu metropol görünümlü gettodan kaçası yok ki?