Metin Lokumcu’nun öldürülmesine ilişkin davada mahkeme heyeti talepleri reddederek yargılamanın önünü tıkayacağının işaretini verdi. Lokumcu’nun kardeşi, mahkemenin kullandığı ‘Her ne kadar’ ifadesine tepki gösterirken Avukat Aran ise “Sanıklar ödüllendirilmek isteniyor” dedi.

Mahkeme adalet talebini duymadı

Dilan Esen

Devrimci Öğretmen Metin Lokumcu’nun Artvin Hopa’da 31 Mayıs 2011’de polis müdahalesi sonucunda hayatını kaybetmesine ilişkin önceki gün görülmeye başlayan davanın seyri, yargının iktidara olan bağlılığını bir kez daha göz önüne serdi. Olaydan 10 yıl sonra ancak başlayan davada, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi heyeti adalet talebine kulaklarını tıkadı. Lokumcu ailesinin avukatlarının talepleri reddedildi.

Mahkemenin kayıtsızlığına tepki gösteren avukatlar reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme yargılamanın önüne ket vuran tavrıyla, 10 yıllık adalet arayışının da önünü tıkamak istedi. Avukatların taleplerinin karşılanmaması, sanıkların duruşmaya getirilmemesi de bunu kanıtlar nitelikte. Duruşma sonunda Lokumcu ailesi de avukatları da adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

BOĞAZIMIZ DÜĞÜMLENDİ

Yargının davayı açmakta 10 yıl gecikmesinin planlı olabileceğine dikkat çeken Metin Lokumcu’nun kardeşi Mete Lokumcu, “Senaryo gibi bir yargılama süreci yaşadık” dedi. Sanık polislerin aklanmaya çalışıldığını söyleyen Lokumcu, “Bu zorumuza gitti. Sanıkların fotoğraflarını istediler. Ne var ki haberimiz olmadan alınan kararlar yüzümüze okundu. Bizi tatmin etmedi, vazgeçmeyeceğiz. Mahkemenin taraflı davrandığı çok açık. Kardeşlerimin de benim de mahkemede boğazımız düğümlendi” diye konuştu. Mahkeme heyetinin sık sık ‘her ne kadar’ ifadesini kullandığına dikkat çeken Lokumcu, şunları dile getirdi: “Gerekçe bu ‘Her ne kadar’. Siz ne kadar savunduysanız biz bunu ciddiye almıyorsunuz demek. Bunlar bu cezayı hak etmiyor, demek gibi bir şey. ‘Her ne kadar’ ifadesinin arkasında bir cinayet var. Burada bir işgüzarlık var bunun arkasında kaybedilmiş bir hayat var. Bu sadece Metin Lokumcu’ya değil, orada haklarını özgürce savunmak isteyenlere bir saldırıydı. Ayrıca bizi orada yalnız bırakmayan, sıcak davranan avukat, baro başkanları, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum.”

MAHKEME TARAFLI

Lokumcu Ailesi avukatlarından Sercan Aran ise hukuki gerekçeleri ve altyapısı olan mevzuata göre kabul edilmesi beklenen tüm taleplerin reddedildiğini hatırlattı. Mahkemenin bu tavrının kabul edilemez olduğunu söyleyen Aran, şöyle konuştu: “Sanıkların duruşmaya getirilmesini talep etmiştik, buna hakkımız var ancak mahkeme bunun yerine kanunda olmayan bir durumu dayatmaya çalıştı. Mahkeme ‘Siz sorularını hazırlayıp verin ben gerek görürsem sanıklara talimat yazacağım’ dedi. Doğrudan soru sorma hakkına hâkim bile müdahale edemez. Sanıkların fotoğraflarının çekilmesini, vücut ölçülerinin alınmasıyla ilgili karar verdi. Bu da gerekçi değil. 10 yılda insanlar değişiyor. Abesin de ötesinde sanıklar adeta beraatla ödüllendirmek isteniyor. Bunu kabul etmediğimiz için de hâkimi reddettik. Bir taraflılık söz konusu burada.”

***

En az 6 kişi biber gazıyla öldü

Metin Lokumcu gibi polisin maruz bıraktığı biber gazı nedeniyle hayatını kaybeden çok sayıda yurttaş mevcut. 2006’dan bu yana biber gazı nedeniyle en az 6 kişi hayatını kaybetti.

O isimler şöyle:

• Hüseyin Demir: 29 Mart 2006

• İbrahim Sevindik: 1 Mayıs 2007

• İshak Kalvo: 6 Ekim 2009

• Hacı Zengin: 18 Mart 2012

• Çayan Birben: 28 Mayıs 2012