Ankara 12. İdare Mahkemesi, TELE 1’de yayınlanan Can Ataklı’nın programına RTÜK tarafından 5 kez yayın durdurma cezası verilmesine karşı açılan davayı reddetti. Mahkeme Başkanı Sayın, RTÜK Başkanı Şahin’in “tarafsızlığını yitirmekle” suçlandığına işaret ederek “Dava konusu kararın alınış ve tebliğ sürecinin anayasa, yasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğu, adil yargılanma ilkesine aykırılık taşıdığı açıktır” dedi

Mahkeme başkanından TELE 1 kararına muhalefet şerhi

Ankara 12. İdare Mahkemesi, TELE 1’de yayınlanan Can Ataklı’nın programına RTÜK tarafından 5 kez yayın durdurma cezası verilmesine karşı açılan davayı reddetti.

Karara muhalefet eden mahkeme başkanı Fetih Sayın, kararın alınış ve tebliğ ediliş şeklini eleştirirken “Bağımsız idari otorite vasfındaki davalı idarenin eylem, işlem ve kararlarında uzmanlıktan uzaklaştığı, profesyonelce bir davranış sergilemediği, tarafsızlık algısına ağır darbe vurduğu görülmektedir” dedi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre; kararın ifade özgürlüğüne ağır müdahale olduğunu vurgulayan Sayın, bağımsız ve tarafsız olması gereken RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in davacı kanal tarafından “tarafsızlığını yitirmekle” suçlandığına dikkat çekti.

RTÜK, 23 Mart’ta TELE 1’de yayımlanan “Gün Başlıyor” adlı programda Can Ataklı’nın Milli Eğitim Bakanlığı’nın TRT EBA TV’de türbanlı öğretmene görev vermesini eleştirdiği gerekçesiyle kanala üst sınırdan 5 kez program durdurma ve 25 bin 881 TL idari para cezası verdi. Ankara 12. İdare Mahkemesi, TELE 1’in avukatı Şükrü Evrim İnal’ın açtığı davada RTÜK kararının yürütmesinin durdurulması talebini 17 Nisan’da oyçokluğuyla reddetti.

Kararı veren mahkemenin iki kıdemsiz hâkimi, gerekçede hukuki bir değerlendirme yapmadı. Ancak mahkeme başkanı Fetih Sayın, buna karşı 9 sayfalık çarpıcı bir muhalefet şerhi düştü. RTÜK’ün bağımsız idari otorite (BİO) olduğuna işaret eden Sayın, BİO’ların en temel özelliklerinin bağımsızlık, tarafsızlık, uzmanlık ve profesyonellik olduğunu vurguladı.

Sayın, RTÜK’ün 23 Mart tarihli programa 2 gün sonra ceza verdiğini ve bunu 3 Nisan’da kanala elden tebliğ ettiğini anımsattı. Sayın, bağımsız ve tarafsız olması gereken RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in, konu henüz kurumun ilgili daire uzmanlarınca incelenmemişken medyaya yansıyan ifadeleri nedeniyle davacı tarafça, “tarafsızlığını yitirdiği, hasmane bir tutum aldığı, ‘ihsası rey’ niteliğindeki açıklama yaptığı” şeklinde eleştirildiğine dikkat çekti.

‘TARAFSIZLIK ALGISINA AĞIR DARBE VURDU’

Mahkeme başkanı Fetih Şahin, “Yaşanan tüm bu hususların da bağımsız idari otorite vasfındaki davalı idarenin eylem, işlem ve kararlarında uzmanlıktan uzaklaştığı, profesyonel bir davranış sergilemediği, tarafsızlık algısına ağır darbe vurduğu görülmektedir. Dava konusu kararın alınış ve tebliğ sürecinin anayasa, yasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğu, adil yargılanma ilkesine aykırılık taşıdığı açıktır” tespitini yaptı.

Dava konusu yayında, türbanlı öğretmenin görüntüsüne yer verilmediğini anımsatan Sayın, konuşmada eleştirilen konunun herhangi bir dini inanış, dini yaşam tarzı değil, Bakanlığın icraatı olduğunu ifade etti.

Sayın, şunları kaydetti: “Açıklanan nedenlerle, nesnel değerlendirmelerden yoksun dava konusu kurul kararının hak arama özgürlüğü, adil yargılanma ilkesi yanında özellikle sebep unsuru yönünden hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğu, uygulanmakla etkisi tükenecek nitelikte olması, ifade özgürlüğüne ağır müdahale niteliğinde olması nedenleriyle telafisi güç sonuçlar doğuracağı, yürütmenin durdurulması isteminin kabulünün gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyorum.”