Google Play Store
App Store

Bilirkişi raporunu reddeden mahkeme, Bursa’da  atık tesisi ve cevher zenginleştirme için verilen ÇED olumlu kararının iptal talebini reddetti. Mahkeme, önlemlerin ‘yeterli’ olduğunu belirtti.

Mahkeme kendi atadığı bilirkişilere itibar etmedi

Gökay BAŞCAN

Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla köyünde yapılmak istenen flotasyon (cevher zenginleştirme) ve atık tesisi için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararına itiraz mahkeme tarafından reddedildi. Bilirkişilerin raporuna itibar etmediğini belirten mahkeme, önlemlerin ‘yeterli’ olduğuna karar verdi.

Bölgede uzun yıllardır madencilik faaliyeti yürüten Meyra Madencilik adlı şirket flotasyon ve atık tesisi için ÇED olumlu kararı aldı. Bursa Barosu ve bölge halkı kararı mahkemeye taşıdı. Bursa 1. İdare Mahkemesi, bilirkişi heyeti atanmasına karar verdi.

Bölgede incelemeler yapan bilirkişi heyeti, projenin ÇED raporunun teknik olarak yeterli olmadığına karar verdi.

Bilirkişiler, Meyra Madencilik Şirketi’nin tarım alanlarında inşaat çalışması yapmasının da mevzuata aykırı olduğunu kaydederek, “ÇED Raporunda parsellerin tarım dışı amaçlı kullanım izni alınmadan sahada hiçbir işlem yapılmayacağı belirtilmesine karşın inşaat çalışmaları başlamıştır. Dava dosyasında tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına ilişkin izin alındığına dair bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bu durum 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır” ifadelerini kullandı.

Bilirkişiler, ÇED raporunun teknik olarak yetersiz olduğunu belirtmesine rağmen mahkeme görmezden geldi. Mahkeme kararında bilirkişilerin raporuna itibar etmediğini, önlemlerin yeterli olduğuna karar verdi.

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Kararı değerlendiren Yenişehir Çevre Platformu dönem sözcüsü Şafak Erdem, “Mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinin ücretini bu insanlar aralarında bölüşüp toparlamıştı. Adalete, hukuka, bilim ve tekniğe inançları sonsuzdu.Alın teri ile kazandıkları para, yaşam hakları gibi iki satırla savruldu gitti. Çünkü bilim ve teknikle karar verilmedi.Mücadelemiz sonlanmış değil. Biz bilim ve tekniği, adaleti, yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Yakında mecliste torba yasa görüşülecek, süreci firmalar adına kolaylaştıracak 6. Madde ile beraber. Şirketleri değil yaşamı savunun, köylüyü koruyun diyoruz” ifadelerini kullandı.

ÜST MAHKEMEYE TAŞIYACAĞIZ

Davanın avukatı Osman Atalay Akman ise bilirkişilerin uzman oldukları alanda yaptıkları tespitlerin boşa çıkartıldığını belirtti. Avukat Akman şöyle konuştu: “Biliyorsunuz mahkemeler gerekçeleri ile konuşur. Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin Kirazlıyayla davasında ortaya koyduğu gerekçesini incelediğimizde; mahkemenin kendi atadığı bilirkişilerin uzman oldukları alanda yaptıkları tespitleri boşa çıkarmaya çalıştığını, bu kişilerin mesleklerini icra ederken edindiği tecrübe ve bilgi birikimini hiçe saydığını ve biz hukukçular olarak mahkemeye sunduğumuz hukuki dayanakları göz artı ettiğini görüyoruz. Biz hukukçulara düşen Kirazlıyaylada davasına müdahil olan derneğimiz ve köylülerimizin insanca yaşam hakkını, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini sekteye uğratan bu tesisin durdurulması için idare mahkemeleri nezdinde davayı bir üst mahkemeye taşımaktır.”

NE OLMUŞTU?

Şirketin çalışmalarına karşı direnen köylü kadınları iki kez gözaltına alındı. Ayrıca Yıllardır bölgede çinko-bakır madeni işleten MeyraMadencilik’inflotasyon (cevher zenginleştirme) ve atık tesisi yapmak istemesi üzerine bölge halkı harekete geçti. Jandarmanın tüm engellemelerine rağmen bir çok eylem ve etkinlik yapan köylüler bir çok kez darp edilirken direnişte hep önde yürüyen kadınlar 2 defa gözaltına alındı. Ayrıca köylülerin hayvanlarını ve bahçelerini suladığı gölet, şirket tarafından kurutuldu.