Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal ilk basın toplantısını çarşamba günü yaptı. Bankanın enflasyon raporunu sunduğu bu toplantıda genelde bildik (beklenen) şeyleri söyledi. Bunların neler olduğunu yazmayacağım. Televizyonlarda konuşan “piyasa uzmanları” uzun uzun anlatır. Eğer hâlâ televizyon seyrediyorsanız tabii. Murat Uysal’ın toplantıda kullandığı ve benim dikkatimi çeken bir ifade vardı: Makul bir reel getiri! Tam […]

Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal ilk basın toplantısını çarşamba günü yaptı. Bankanın enflasyon raporunu sunduğu bu toplantıda genelde bildik (beklenen) şeyleri söyledi. Bunların neler olduğunu yazmayacağım. Televizyonlarda konuşan “piyasa uzmanları” uzun uzun anlatır. Eğer hâlâ televizyon seyrediyorsanız tabii.

Murat Uysal’ın toplantıda kullandığı ve benim dikkatimi çeken bir ifade vardı: Makul bir reel getiri! Tam ifade şöyle: “Bütün bu değerlendirmeler sonucunda ana eğilimler üzerine makul bir reel getiri oranını da ekleyip para politikasının yaklaşık hareket alanını belirliyoruz. Mevcut konjonktürde bizim için makul reel faiz oranı, ekonominin iç ve dış dengesini gözeten ve bunu yaparken de enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayan bir parasal duruşu ifade ediyor. Ayrıca bu kavram, reel dengenin yanı sıra finansal akımlardaki dengelenmeyi de dikkate almak durumunda.”

Cem Yılmaz’ın ünlü bir skeci vardır. İngilizce bildiğini düşünen ve gurme olduğunu sanan bir kişinin “Arkadaşlar siparişi bana bırakın” dedikten sonra garsona dönüp yüksek bir özgüvenle “Little little into the middle” dediği.

MB’nin yaptığı da buna benzer. Duruma hâkimmiş gibi görünüp ne yapacağı konusunda net bir fikri olmadığı için ortaya karışık bir ifade ile durumu idare etmeye çalışıyor. Neymiş efendim, reel faiz makul olacakmış! Buyurun. Buna itiraz edebilir misiniz? “Makul”a karşı çıkmak da söz konusu olamayacağına göre, alın size sağlam bir para politikası! Kimsenin itiraz edemediği ama sonuç da doğurmayan “eğitim şart” gibi genel geçer bir ifade.

Peki, şimdi soralım, nedir makul olan faiz oranı? Bunu kim belirleyecek? Faizi alıcı ve satıcı arasında oluşan paranın fiyatı olarak tanımlarsak her iki tarafın da makul bulacağı oran nedir?

Nominal faizin, genel olarak, bileşenlerine baktığımız zaman bunların reel faiz, enflasyon ve risk primi olduğunu görürüz. Bu eşitlikte MB’nin kontrol edebileceği tek unsur nominal (politika) faiz oranıdır. Risk primi ve enflasyon MB açısından da veridir. Bu durumda reel faizi “makul” seviyede nasıl tutarsınız? Siz politika faizini belirler, sonra dua etmeye başlarsınız. Enflasyon ve risk primindeki değişmelere bağlı olarak da reel faiz ortaya çıkar. Eğer siz bunu “makul” düzeyde tutmak için bir oran belirlerseniz enflasyon ve risk primlerindeki değişimlere bağlı olarak da reel faiz seviyeniz değişir. Bakın MB’nin enflasyon raporunun açıklandığı günün gecesinde doğalgaza yüzde 14,97 zam yapıldı (Yüzde 15 değil; çünkü algı önemli). Bunun enflasyona etkisi ne olacak? Devam edecek olan “yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar”ın artışını ne yapacaksınız? Bu durumda sizin “makul” bulduğunuz oran ne olur? Böyle bir durumda ne yapacaksınız, politika faiz oranını mı artıracaksınız? Bunu yapmaya kalktığınızda da karşınızda bir Cumhurbaşkanı bulacaksınız. Hani şu KHK ile sizi görevden alma yetkisi olan ve bunu kullanmaktan da imtina etmeyen Cumhurbaşkanı.
Dolayısıyla, bırakın bu afili ifadeleri ve aldığınız kararların referans noktasının ülkenin ekonomik gerçekleri olduğunu açıkça gösterin.

Ayağımızın altındaki toprak kayıyor. İç talep durmuş. İhracat hızla yavaşlıyor. Özellikle dış ticaret yaptığımız bölgelerde ekonomi durma noktasına gelmiş. Dünya ekonomisi de hızla durgunluğa doğru ilerliyor.

Gelişmiş ülkelerden bize doğru sermaye hareketi de olmayacak. Bakın dün Fed’in faizleri 25 baz puan indirmesine rağmen dünya dolara saldırdı ve dolar endeksi tarihi zirvelerine doğru yol almaya başladı. Unutmayın, kimse mecbur kaldığı için parasını size getirmez. Çünkü ancak iki makul bir araya gelince bir gerçek makul ortaya çıkar. Sizin faizi makul bulmanız yeterli değildir, parası olanın da makul bulması gerekir.