Malatya’da 24 Ocak 2020 depreminden sonra ‘ağır hasarlı’ raporu verilerek 2021 yılında yıkılan Saray Apartmanı sakinleri, 3 yıldır ev ve dükkanlarının yapılmadığını, kirada oturdukları ve yüksek kiraları ödeyemediklerini belirtti. Hiçbir yardım alamadığını belirten yurttaş, "Devlet kurumlarına gidiyoruz ve hoş karşılanmıyoruz" dedi.

Malatya'daki depremde ağır hasar gören Saray Apartmanı sakinleri: Kiraları ödeyemiyoruz
Fotoğraf: ANKA

Malatya’da 24 Ocak 2020 depreminden sonra ‘ağır hasarlı’ raporu verilerek yıkılan Saray Apartmanı sakinleri 3 yıldır ev ve dükkanlarının yapılmamasından kaynaklı kirada oturduklarını ve kiralarını ödeyemediklerini mağdur olduklarını belirtti.

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde en ağır hasarı gören illerden biri Malatya oldu. 4 kişinin hayatını kaybettiği, 477 kişinin ise yaralandığı deprem sonrası yapılan çalışmalarda, 6 bin 977 bina, 13 bin 34 bağımsız bölüm ağır hasarlı, 316 bina bin 458 bağımsız bölüm ise orta hasarlı olarak tespit edildi. Ağır hasarlı olarak tespit edilen 11 bin 593 adet bağımsız bölümün yıkımı, 46 milyon 748 bin TL karşılığında yapıldı. Bin 441 bağımsız bölümün yıkım süreci ise devam ediyor.

Depremde ‘ağır hasar’ gören ve acil yıkılacak binalar arasında yer alan Fuzuli Caddesi’ndeki 5 katlı Saray Apartmanı’nın da 2021 yılında yıkımı yapıldı. Apartman sakinleri, 25 daire ve 23 dükkanın bulunduğu binanın yerine henüz yenisinin yapılmadığını ve mağdur olduklarını ifade ettiler.

"GİDECEK BİR YERİMİZ YOK"

Binanın yıkıldığı alanda toplanan hak sahiplerinden Musa Aktaş, "Bizim burada 3 dükkanımız var. Depremden sonra dükkanlarımızı bir günde boşalttırdılar. 3 senedir ilgili bütün kurumlara gidiyoruz. Taahhütnamede verdik. 2 dükkanım vardı, birine yüzde 40 hibede çıktı. Her şey hazır ama her ne hikmetse alan müteahhitler vazgeçiyor. TOKİ’den beni aradılar, ‘CİMER’e yazı yazmışsınız’ diyerek durumu anlattılar. Zeminde su olduğunu söylüyorlar. Kernek’ten Fuzuli’ye, hatta çarşıya kadar her yerin zemininde su var. Bu bahane değil ki. Deniz dolduruluyor, havaalanı yapılıyor. Diğer mazeret de yandaki iki binanın bodrumu yokmuş, sıkıntı olmaması için kazık çakılması gerekiyormuş. Tekrar yeniden projelendirileceği söylendi ama ondan da bir haber çıkmadı. Benim cadde üzerinde dükkanım vardı. Sokak arasında tuttuğum dükkana kira veriyorum. Çünkü cadde üzerindeki bir dükkanın kirasına gücüm yetmiyor. Hem iş kaybım oldu hem de 3 yıldır bana bir maliyet. 3 sene önceki maliyetle şu andaki maliyet bir değil. Burada oturan aileler de mağdur oldu" ifadelerini kullandı.

"DEVLET KURUMLARINA GİDİYORUZ VE HOŞ KARŞILANMIYORUZ"

Nur Merva Yolcu ise toprak sahibi olduğunu ve yıkılan apartmanda 2 tapusunun bulunduğunu ifade etti. Yolcu, Battalgazi Belediyesi’ne gerekli müracaatları yaptıklarını kaydederek "Çok mağdur olduk. 4 çocuk sahibiyim ve herhangi bir yardım alamadığımız gibi çok büyük kiralar ödemek zorunda kaldık. İlk başta zemin etüdü yapıldı, ‘Başlanıldı’ denildi. Biz iki bloktan oluşuyoruz, tek blok yapıldı. Projenin bize ön gösterimi yapılmadı. Öznur Hanım, birebir bize apartmanın yerinde yapılacağı sözünü verdi. Çünkü bu apartman yıllardır burada var. Burası Malatya’nın da belli başlı bir yeri, göz ardı edilemez. Sonuçta herkesin bir kaybı var. Biz, gerçekten çok mağduruz. Buradaki sıkıntı neyse devlet büyüklerimizin buna bir el atmasını bekliyoruz. Biz, kurumlara gidip gelmekten, insanların bizi aşağılamalarından ve hor görmelerinden yorulduk. Bütün devlet kurumlarına gidiyoruz ve hoş karşılanmıyoruz. Aylık 3 bin 500 lira kira ödüyorum. Biz, bu kiraları ödemek zorundayız. Hiçbir yardım alamamamızın yanında hiçbir malımız da artık yok. Toprak olarak kaldık. Gidecek bir yerimiz de kalmadı. Görüşecek bir insan dahi bulamıyoruz. Malatya’da görüşebileceğimiz bir TOKİ birimi yok" şeklinde konuştu.

"NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ"

Mağdur olduğunu ifade eden Sevgi Yeşiler de her yere başvurdukların ancak kendilerini kabul edip görüşmediklerini söyledi. Yeşiler, kendi apartmanları gibi başka bir apartmanında aynı süreçte yıkıldığını ifade ederek, “Yağmur Apartmanı yapıldı. O zaman burayı yıkmasaydınız. Yıktınız, bari yapın. Başvurmadığımız yer kalmadı. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu.

"65 YAŞINDAYIM AYAKKABI BOYUYORUM"

Cahit Yeşiler ise sürekli kendileriyle toplantı yaptıklarını ve gitmedikleri kurumun kalmadığını kaydederek, "Deftere yazıyorlar, öyle kalıyor. Hepimiz kiradayız. Kiraları veremiyoruz, mağdur olduk. Bize iki defa, 5 biner TL olmak üzere 10 bin TL para verdiler. Sonrasında herhangi bir yardım yapılmadı. Hepimiz kiradayız, geçinemiyoruz. Ben 65 yaşındayım, ayakkabı boyuyorum. Valiye gidiyoruz, deftere yazıyorlar. Belediyeye gidiyoruz, başkan ortada yok. Zaten muhtar da yok" dedi.

"4 SENEDİR ALAN BÖYLE DURUYOR"

Mağduriyetini dile getiren Bekir Tokuş da, "Neredeyse 4 sene olacak, biz mağduruz. Bugün yarın derken hâlâ yapacaklar. Herkes birbirine gönderiyor. ‘Yapacağız’ diyorlar, biz gidince herkes işine bakıyor. 4 senedir mağdur olduk. Kiraya çıktık, kirayı da veremiyoruz. 4 senedir alan böyle duruyor. Daha kazma vurmadılar, ne zaman yapacakları da belli değil" ifadelerini kullandı.

(ANKA)