Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu kez emeklileri gündeme aldı. Hükümetin ekonomi politikalarına yön veren neoliberal bakanlar arasında yer alan Şimşek, yanıltıcı bilgilere dayalı ilginç görüşlerini açıklamaya devam ediyor. Bir kaç yıl önce kıdem tazminatının işsizliğe yol açtığı iddia eden Şimşek, geçtiğimiz günlerde enflasyon karşısında ezilenlerin milletvekilleri ve müsteşarlar olduğunu söylemiş ve hayli tepki çekmişti.

Bu kez hedefte emekliler var. 2002 yılında 6.5 milyon olan emekli sayısının bugün 10.12 milyona, ödenen yıllık emekli aylığının da 16.7 milyar liradan 105 milyar liraya çıktığını söyleyen Bakan Bey “yeni bir sosyal güvenlik reformuna ihtiyaç” var demiş.

Önce Bakan Şimşek’in resmi özgeçmişinde yer alan bilgilere bir göz atalım: “ABD Büyükelçiliği'nde ve Deutsche Menkul Kıymetlerde kıdemli ekonomist olarak çalıştı. Bir süre UBS Bankası Hisse Senedi Analiz Birimi'nde görev yaptıktan sonra uluslararası finans kuruluşu Merrill Lynch'te ekonomist ve stratejist olarak çalıştı.” Dolayısıyla Bakan Bey hesap kitap işlerini çok iyi bilir. Sosyal hakları dikkate almasını, sosyal politikaya duyarlı olmasını beklemediğimiz Şimşek’in işçiye, memura, emekliye yapılan ödemelere piyasa gözlükleriyle bakmasında, bunları yük olarak görmesinde şaşılacak bir husus yok. Bunlar tipik neoliberal, yenisağ bakış açısının sonucu. Şaşırtıcı olan Bakan Şimşek’in verileri gerçek dışı biçimde aktarması ve çarpıtmasıdır. Bakan’ın “yeni bir sosyal güvenlik” reformu gibi bir iddiayı ortaya atması, sosyal güvenlik sisteminde yaşanan piyasalaşma ve ticarileşmeyi yeterli görmediğinin bir işareti sayılabilir.

Bakanın emekli sayısı ve emeklilere yapılan ödeme konusundaki açıklaması, artan sigortalı sayısını, artan primleri ve enflasyonu dikkate almayan gayri ciddi bir iddiadır. Bakanın iddiasının aksine emeklilik prim gelirleri ile emeklilere yapılan ödeme arasındaki ilişki pozitif yönde gelişmektedir.. Bir diğer ifadeyle, prim gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranı artmıştır. İşte veriler ve gerçekler:

2002 yılında sosyal güvenlilik sisteminin devlet katkısı hariç prim gelirleri 14.8 milyar  lira emeklilere yapılan ödeme ise 16. 8 milyar lira olarak gerçekleşmiştir.  2002’de prim gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranı yüzde 89’dur. 2012’de ise devlet katkısı hariç prim geliri 89.5 milyar lira, emeklilere yapılan ödeme ise 91.6 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Mart 2012’yi esas aldığımızda primlerin aylıkları karşılama oranı yüzde 107’ye yükselmiştir. Diğer bir ifadeyle primler aylıklardan daha çok artmış. Sisteme daha fazla prim girmiş ve daha az emekli aylığı çıkmıştır. Bu tablo sigortalı işçiler (4/a, eski SSK) açısından daha da çarpıcıdır. 2002 yılında işçilerden yapılan prim kesintileri emekli aylıklarının yüzde 99.9’unu karşılarken Mart 2012 itibariyle bu oran yüzde 123’e yükselmiştir. (Veriler SGK istatistiklerinden alınmıştır)

Emeklik ve sağlık sistemini birlikte ele aldığımızda devlet katkısı hariç primlerin giderleri karşılama oranı 2002’den Mart 2012’ye yüzde 61’den yüzde 75’e yükselmiştir. Diğer bir ifadeyle sisteme devlet katkısı ciddi biçimde azalmıştır. Böylece AKP tarafından yapılan sözde “sosyal güvenlik reformu” ile amaçlanan daha fazla prim daha az ödeme hedefi gerçekleşmiştir.  Çalışandan daha fazla prim alınmış ve daha az emekli aylığı ödenmiştir. Devlet katkısı hesaba katılmadan tablo budur. Bakanın niyeti nedir? Devlet katkısına mı gözünü dikmiştir? Zaten sınırlı olan devlet katkısının daha da azaltılmasını mı istemektedir

Devlet katkısı demişken bu katkının önemli bir bölümünün işverenlere destek olarak erildiğini not edelim. Bakanın açıklamalarına göre 2009’da SGK işveren payında yapılan indirim nedeniyle o tarihten bu yana işverenlerin yerine devlet 17.5 milyar lira ödemiştir.

Bakan Bey, liberal olduğunuzu, sosyal devleti umursamadığınızı, piyasanın önceliklerini baş tacı ettiğinizi biliyoruz. O yüzden emekliye, işçiye, memura yapılan ödemelere hep piyasa gözüyle baktığınızı da biliyoruz. Açıklamalarınızda şaşırtıcı bir yön yok. Ama maddi bilgileri ve verileri çarpıtmayın, halkı yanıltmayın lütfen.

Not: Bakanın açıklamalarını 6 Ağustos 2012 tarihli Bugün gazetesinden aldık. Bakan milletvekili maaşlarına ilişkin açıklamalarının “ideolojik” bir şekilde çarpıtıldığını iddia etmişti. Hükümetin destekçisi gazetelerin başında gelen Bugün bakanın açıklamalarını çarpıtmamıştır umarız!