Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, deprem bölgesindeki çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunarak, "Yaraları el birliğiyle sardık. Bir şeyi gördük ki deprem artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası" dedi.

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç: Yaraları el birliğiyle sardık, deprem artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından bölgede yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Bölgeye ulaşan ilk ekiplerinden olduklarını belirten Ali Kılıç, "Depremin gerçekleştiği sabahın ilk saatlerinde, yani 04.17’de, ilk sinyaller bize geldiğinde, haberi aldığımızda, hemen arama-kurtarma ekibimizi arayarak, arkadaşlarımızın birimde toplanması talimatını vermiştim. Daha sonra Sayın Valimiz ve Kaymakamımızla yaptığımız görüşmelerde ekiplerimiz araçlarını hazırlayarak karayolu ile bölgeye intikal etmek istiyordu ancak ilk uçakla arkadaşlarımızın bölgeye gitmesi söz konusu olunca, 25 kişiden oluşan arama-kurtarma ekibimizi bölgeye gönderdik, araçlarımız daha sonra arkadan takip ettiler" dedi.

Kılıç, şöyle devam etti: "Aslında bölgeye ilk giden ekiplerden biri Maltepe Belediyesi personeliydi. Sadece sahadaki ekipler değil aynı zamanda Maltepe’deki gençlerden oluşan bir ordunun da 7/24 gelen yardımları paketleyerek, ayrıştırarak, yardımların bölgeye gitmesinde çok önemli katkıları oldu. Bu vesileyle Maltepeli hemşerilerime, arama-kurtarma ekiplerine çok teşekkür ediyorum. Yaraları el birliğiyle sardık. Bir şeyi gördük ki deprem artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Maltepe Belediyesi yaklaşık 3 buçuk yıldır AFAD ve AKUT ile alanda yaptığı iş birliği sayesinde bugün Maltepe’de yaklaşık 2 bin 500 gönüllümüz deprem eğitiminden geçmiş bulunuyor. 30 kişilik arama-kurtarma birimimizi arttırmayı düşünüyoruz. Her mahallede en azından 200-300 kişilik bir gönüllü grubu olmalı.”

"FELAKETİN BOYUTU ÖLÇÜLEMEZDİ"

Maltepe Belediyesi’ne bağlı arama-kurtarma ekiplerinin amiri Kemal Kartalkaya ise, şunları söyledi:

"6 Şubat sabahı deprem haberini aldığımızda hemen haberleşme zincirimizi başlattık ve Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezimizde toplandık. Merkezde AFAD ile iletişime geçtik. Burada gerekli hazırlıklarımızı yaptık, bütün arama-kurtarma ekipmanlarımızı araçlarımıza yükledik. Hızlı bir şekilde havaalanına gittik. Saat 6’yı 10 geçe Sabiha Gökçen Havalimanı’na hareket ettik. Adana’ya indiğimizde hemen orada bir otobüs ayarladık ve oradan Hatay’a doğru yola çıktık. Orada yetkililerden olayın çok büyük olduğunu ve felaketin boyutunun ölçülemez olduğunu, hemen bir enkaza girip çalışmamız gerektiğini öğrendik. Biz de Hatay’da Odabaşı Mahallesi’nde çalışmaya başladık.

Gerçekten mahalleye girdiğimizde felaket ile karşılaştık. Çok büyük bir felaket vardı ve ortada çok az profesyonel arama-kurtarma ekibi vardı. Çünkü ilk uçakla bizlerle beraber birkaç ekip geldi. Koca bir mahallede tek ekip vardık ve çoğu evden ses geliyordu. Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde çalışmaya başladık. Sağanak yağmur ve artçı depremler çalışmamızı etkiledi. Biz aralıksız 24 saat o sağanak yağmur ve dolu yağışının altında o enkazda çalıştık. Birinci günde çalışmalarımızın sonunda 7 canlıyı çıkardık. Toplamda orada 9 gün görev yaptık. 9 gün içerisinde 16 canlıyı çıkardık. Ayrıca sismik-akustik dinleme cihazımız sayesinde 100’den fazla yerde arama yaptık. Arama yaptığımız yerlerden 20’den fazla canlı çıkarıldı. Bu süre içerisinde 30’dan fazla cenazenin sevkini sağladık, 5 sağlık personelimiz 1 ambulansla yerinde 250 afetzedeye müdahale ettik, 25 afetzedenin hastaneye sevkini sağladık. Ayrıca Akevler Mahallesi’ndeki bir enkazda sismik dinleme sayesinde 91 saat sonra 2 yaşındaki bir bebeği canlı çıkardık.”

“9 KADIN PERSONEL CANLA BAŞLA ÇALIŞTI”

Arama-kurtarma ekibinden Aslıhan Akman İri de şunları ifade etti: “Arama-kurtarma ekibimiz 25 personelden oluşuyor. 9’umuz kadın personel. Bu ekip oluşturulurken daha çok toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle oluşturulmaya çalışıldı. Tabi ki bu, başvurular dâhilinde gerçekleşti. Hatay’a giderken 9 kadın da gitti. En başta arama-kurtarma personellerinin çoğunlukla erkek olduğunu görüyoruz. Bu işi sadece onların yapabileceğine inanan insanlar da var ancak orada çok sayıda kadın personel de vardı. Herkes canla başla çalıştı, hepimiz büyük bir özveriyle çalıştık.”

(ANKA)