Maltepe Mitingi umut yarattı!

CHP’nin Maltepe Mitingi beklediğim gibi oldu…

Zira meydanlara çıkılması gereğini sürekli dile getiriyordum.

Çünkü; demokrasi halkla alanlarda buluşarak güçlenir.

Meydanlarda, sokaklarda, mahalle ve köylerde yurttaş siyasetle buluşur ve cesurca iktidarın yanlışlarına dikkat çekilir.

Demokrasinin bir yaşam biçimine dönüşmesi, hak ve taleplerin özgürce dile getirilmesiyle olur.

***

4 Aralık Mersin Mitinginden bu yana CHP, her ay böyle bir halk toplantısı yapsaydı bu iktidarın kimyası hepten bozulmuş olacaktı.

Çığ gibi büyüyen toplumsal tepki, yurttaşların haklı talepleri karşısında kaybedeceğini anlayan AKP, acımasızca zam yapamayacak, millet de aç ve yoksul kalmayacaktı!

***

CHP’nin İstanbul Mitingi halkın kararlı bir şekilde meydanlara toplanmasıyla demokrasiye güç verdiğini, hak ve özgürlüklerine cesaretle sahip çıkabildiğini gösterdi.

Meydanlara toplanan ve özgürce taleplerini dile getiren yurttaşların karşısında hiçbir gücün oyun oynayamayacağı gerçeği görüldü.

***

Adalet Yürüyüşü ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi için Muharrem İnce’nin toplantıları kadar canlı ve kalabalık olmasa bile son yıllarda tüm partilerin yaptığı mitinglerin en görkemlisi olduğu tartışmasız bir gerçek!

***

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Maltepe’den Türkiye’ye verdiği mesajlar etkin ve doyurucuydu.

Çok iyi kaleme alınmış ve “Türkiye gerçeklerini” yalın bir dille anlatan metin, ülkenin geleceği için önemliydi.

Verilen sözlerin hafızalarda kalmasına da yarar sağladı.

***

Kılıçdaroğlu’nun; “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Az kaldı, meydanlarda, sokaklarda, tarlalarda, fabrikalarda, üniversitelerde özgürce kucaklaşacağız” sözleri yeni bir “gelecek heyecanı” olarak kabul edilmeli!

***

Kılıçdaroğlu;

“Saray rejiminde gençlere eğlence yok, saray rejiminde bolca uyuşturucu var, saray rejiminde gençlere bahis var, gençlere kumar var.

Uyuşturucu baronlarıyla kol kola olanlar var.

Memleketi bir uyuşturucu bataklığına çevirdiler.

Bugün Türkiye’de her gelir grubuna göre pazarlanan uyuşturucu var.

Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri, siyasilere suikast hazırlıkları…

İşte bu, biz kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz. Bir daha söylüyorum, kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz. Sonuna kadar edeceğiz ve kazanacağız. Bu haklı davamızın önünü kesmek için sürekli bir güvensizlik ortamı yaratmak istiyorlar.

Başaramayacaklar. Biz kazanacağız, söz veriyoruz, biz kazanacağız” sözleriyle gelecekle ilgili bu önemli çıkışına yeniden vurgu yapıyor!

***

Kılıçdaroğlu devamla; “Saray ve şürekasının dilinden düşmeyen bir kelime var; o yasak, bu yasak, şu yasak! Tahammül edilmeyen gençler, tahammül edilmeyen eğlence, tahammül edilmeyen mizah, tahammül edilmeyen yaşam tarzı, tahammül edilmeyen özgürlük…” diyerek AKP’nin yarattığı baskı dönemine dikkat çekiyor!

***

Ve bağlıyor; “Ülkemiz ağır bir ekonomik buhranın içindedir. Bu hakka, hukuka ve adalete sırt çevirmenin sonucudur. Bu ekonomi adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile, ağır yoksulluk içinde geçinemiyorlar. Gençleri umutsuzluğa mahkûm etmek istiyorlar. Enflasyon yüzde 150’lilere dayanmış, onlar emeklinin bayram ikramiyesine tek kuruş zammı dahi çok görüyorlar” diyerek çöken ekonomiye vurgu yapıyor!

***

"Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız!" diyor Kılıçdaroğlu!

“Ben neoliberalizme karşıyım!”

“Bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa kendi dengesini bulur, söylemine karşıyım.

Türkiye’de toplumun belleğine yerleştirilen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleştirmeye dönüştü.

Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum.

Evet vergide indirim istiyorum. Ancak bunu yapabilmek için kamu maliyemizin sürdürülebilir bir temele oturtulması gerektiğine de inanıyorum.

Vatandaştan toplanan verginin hesabının vatandaşa verilmesi gerektiğine inanıyorum.”

Sözleriyle şimdiye kadar ekonomide söylemediği bir hedefi açıklıyor…

Her ne kadar karma ekonomiden bahsetmese de Kılıçdaroğlu için bu sözleri yeni bir açılım olarak almak isterim…

Bu sözlerin arkasından, elektrik, doğagaz, akaryakıt ve gıda gibi yurttaşın ve ekonominin temel maddelerinde kamulaştırma yapılacağını, KİT’leri yeniden ihya edeceğini söyleyecek mi? Bekleyip göreceğiz!

***

Kılıçdaroğlu’nun; "Paramiliterlere, mafyalara, uyuşturucu baronlarına, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT’a, Asrika meczuplarına” karşı sert tavır alması seçim güvenliği adına doğru bir adım olarak değerlendirilmelidir!

***

Kısaca; Maltepe Mitingi olumlu geçti!

Şimdi; milletin birliğini tam olarak sağlamak, ifade edilen düşüncelerin samimi olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı süresince ülkeyi yönetmekte cesur ve kararlı olacağını topluma göstermek adına başta Gezi tutukluları ile Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’yı, hem de hapiste ziyaret ederek, CHP’nin birleştirici bir güç olduğunun dünyaya ilan edilmesi gerekir!

Sonrasında İzmir’den başlayan mitingler dizisi, geniş kitlelerin katılımıyla çığ gibi büyüyerek devam eder!

İktidar umudu böylece daha da pekişir!