Manahel özgür olana dek mücadele
Suudi Arabistan büyük spor ve eğlence etkinlikleriyle insanlık dışı dayatmaları perdelemeye çalışsa da kadınlar şeriat rejiminin baskısıyla boğuşuyor. Tutuklanan aktivist Manahel’in bırakılması için çağrılar sürüyor.

Bissan Fakih - Lübnanlı aktivist
Manahel El Utaybi’nin mahkeme belgelerini okuduğumu ve okuduklarıma inanamadığımı hatırlıyorum.
Yöneltilen suçlamalar arasında, sosyal medyada #KahrolsunErkekVasiSistemi gibi “yönetmeliklere aykırı çeşitli etiketler kullanmak” ve “edebe aykırı” kıyafetlerle çekilmiş fotoğraflarını ve videolarını paylaşmak gibi şeyler vardı. Fitness eğitmeni ve fenomeni olan Manahel, çevrimiçi görünürlüğünü olumlama üzerine kurmuştu. Kronik bir kas sorunuyla baş etmek için fitness yapıyor, seyahat ediyor ve farklı kültürlerden insanlarla tanışıyordu. Suudi Arabistan’da kadın haklarıyla ilgili düşüncelerini yazıyordu.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın reform vaatleriyle ilgili, erkenden iyimserliğe kapılmıştı.
2019’da, Deutsche Welle’ye verdiği röportajda, fikirlerini ifade etmek ve istediği gibi giyinmek konusunda özgür hissettiğini söyledi. Bir alışveriş merkezinde tişört ve tulumla dolaşırken çekilen fotoğraflarıyla yaptığı paylaşımlar da dahil kadın haklarını savunan sosyal medya paylaşımları, onu Suudi yetkililer nazarında hedef haline getirdi. Uluslararası Af Örgütü, 2024 Şubat’ında onunla ilgili çalışmaya başladığında, Manahel’den üç aydır haber alınamıyordu. Kız kardeşi Foz meraktan çılgına dönmüştü. Bize ailenin cezaevini ve düşünebildikleri tüm resmi kuruluşları aradığını ama hiçbirinin onlara Manahel’in nerede olduğunu açıklamadığını söyledi. Yalnızca kız kardeşinin hayatta olup olmadığını öğrenebileceği birini bulmaya çalıştığını anlattı. Birkaç hafta sonra Manahel nihayet ailesiyle iletişim kurabildi. Onlara gözaltında fiziksel şiddete maruz bırakıldığını ve hücre hapsine konulduğunu söyledi.
Uluslararası Af Örgütü, kız kardeşi Foz ve Suudi aktivistlerle birlikte, dünya çapında Manahel’in durumuna dikkat çekmenin Suudi yetkililer üzerinde onu serbest bırakmaları yönünde baskı oluşturabileceğine inanıyor. Mahanel’in dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişiye ulaşacağını biliyoruz. Foz’la yakın çalışarak kampanyayı hazırladık. Kız kardeşlerinden biri haksız yere verilen 11 yıl hapis cezası nedeniyle hapisteyken, tanınmış bir kadın hakları savunucusu olan diğer kız kardeşi Meryem de seyahat yasağına uymak zorunda ve uydurma suçlamalara maruz kalıyor. Foz, Meryem’in de her an tutuklanabileceğinden endişe ediyor. Üstelik kendisi de Suudi yetkililer tarafından takip ediliyor ve yurtdışında yaşadığı ülkeden Suudi Arabistan’a geri dönmesi halinde tutuklanma riski altında. Mahanel için okuduğum mahkeme belgelerinde savcı; Foz’u, “özgürlüğü artırmak ve erkek vasi sistemine son vermek için” #Society_Is_Ready (#Toplum_Hazır) gibi etiketler kullandığı gerekçesiyle, “Suudi kız çocukları dini ilkeleri küçümsemeye ve gelenek-göreneklere karşı çıkmaya tahrik eden bir propagandayı yönetmek” ile suçluyor.

SPORLA AKLAMA ÇABASI
İster büyük bir spor müsabakası olsun, isterse ünlülerle dolu bir konser, ne zaman Suudi Arabistan’da bir etkinlik düzenlense aklıma El Utaybi kardeşler geliyor. Bu etkinlikler, genellikle “sporla aklama” veya “eğlenceyle aklama” şeklinde anılan, Suudi yetkililerin dünyanın dikkatini insan hakları ihlallerinden uzaklaştırmaya yönelik bilinçli çabalarına katkı sağlıyor. Suudi Arabistan’da haksız yere cezaevinde tutulan birçok kişinin ailesi için bu etkinlikler, insan hakları ihlallerini halının altına süpürüyor ve yakınlarını serbest bırakmaları, gerçek reformlar yapmaları amacıyla Suudi yetkililer üzerinde kurulan baskıyı kaldırıyor. Ama ben, kolektif eylemin buna karşı durmaktaki gücüne inanıyorum. Uluslararası baskının Luceyn El Haslul gibi akvitistlerin serbest bırakılmalarını nasıl sağladığını hatırlıyorum. Uluslararası Af Örgütü üyeleri, Manahel’in durumuna dikkat çekmek için de dünyanın dört yanında inanılmaz yöntemlerle bir araya geldi. Avusturya’da aktivistlerimiz “özgürlük için fitness” protestosunda, eğitmenler Suudi büyükelçiliği önünde fitness dersleri verdi. Oslo’da pankartlar ve Manahel’in fotoğraflarını taşıyan hukuk fakültesi öğrencileri,
Suudi büyükelçiliği önüne kadar koştu ve burada açıklama yaparak dilekçeler imzaladı.

İNSAN HAKLARI İÇİN ÇALIŞMAK
Suudi Arabistan ekibi olarak Beyrut’ta çalışıyoruz. Hizbullah ile İsrail arasında savaşın şiddetlendiği geçen eylülden beri, İsrail’in şehrimize yönelik neredeyse hiç durmayan hava saldırıları altında çalışmamız gerekiyor. Masamda otururken yakınımdan bir bomba vızıltısının geçtiğini duyuyor ve siper alıyordum. Bombalar haftalardır yaşadığım binayı ve iç organlarımı sallıyordu. Yurtdışındaki çalışma arkadaşlarımız ekibimizin nasıl hâlâ çalışabildiğine şaşırıyordu. Ama mücadele etmeye kararlıyız. Mahanel’in yaşadıkları yavaş yavaş ama kesinlikle dünya çapında dikkat çekiyor; bunun Manahel’in serbest bırakılmasını sağlayacağını umuyoruz. Kadın futbolcular FIFA’ya mektup yazarak, federasyonu (büyük oranda Suudi devletine ait olan) Saudi Aramco şirketiyle bağlarını kesmeye çağırdı. Mahanel özgürlüğüne kavuşana kadar durmayacağımıza söz verdik. Bunu okuyorsan, sen de bu sözün bir parçası olabilirsin. Her adım, sesimizi çoğaltmamıza yardımcı olur ve dünyanın onun ismini unutmasına izin vermememizi sağlar. Mahanel El Utaybi, özgür kalana kadar durmayacağız.