Fincher imzalı “Mank”, bizi hiç şaşırtmayan şekilde En İyi Film, En İyi Yönetmen, Başrolde En İyi Erkek Oyuncu ve Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu gibi on adaylıkla Oscar’ın yıldızı olmuş durumda.

Mank şaşırtmadı

Murat Tırpan

Salgın döneminde salonlara adım atamayan sinemaseverler olarak Oscar tahminleri ve sürprizleriyle neyse ki biraz olsun heyecanlanmış durumdayız. Elbette eski havası yok Oscar’ın, gösterişli törenler, her yeri dolduran reklamlar ve partiler, prömiyerler ve bilumum temaşa yok ama sanki bu sefer de başka bir havası var. Bu havanın muhtemelen en önemli nedeni online servislerin kaçınılmaz yükselişi. Büyük yapım şirketleriyle online platformlar arasındaki rekabeti izliyoruz heyecanla.

Örneğin Netflix orijinal filmleri ile bu yıl 35 Oscar adaylığı alarak bir kez daha değme Hollywood stüdyolarının önüne geçmiş durumda. En iyi film için aday gösterilen sekiz iş arasında birçok online servisin imzası var. Online platformların Hollywood'un ve dünyanın en büyük ve ödüllerine hâkim olup olamayacağı, değişimin nereye doğru olacağı merak konusu.


David Fincher imzalı “Mank”, bizi hiç şaşırtmayan şekilde En İyi Film, En İyi Yönetmen, Başrolde En İyi Erkek Oyuncu (Gary Oldman) ve Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu (Amanda Seyfried) dâhil olmak üzere on adaylık alarak Oscar’ın yıldızı olmuş durumda. Elbette bu durum galibiyeti garantilemiyor, 2019’da on adaylık alan Roma ve geçen yıl da yine on adaylığa ulaşan The Irıshman’in en iyi filme uzanamadığını hatırlatmak gerek. Bu yıl “Mank”ın yanı sıra Netflix’in “The Trial of the Chicago 7” adlı filmi, En İyi Film ve Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu (Sacha Baron Cohen) dâhil olmak üzere altı adaylık aldı. Ve Obamalar’ın prodüksiyon şirketi Higher Ground'un filmi “Crip Camp” ve müthiş bir hikâye olan “Ahtapot Öğretmenim” En İyi Belgesel dalında aday gösterildi.

Netflix’in en büyük rakibi Amazon ise, altısı Riz Ahmet’in etkileyici oyunculuğuyla öne çıkan filmi “Sound of Metal” için olmak üzere 12 adaylık alarak gösteriş yaptı. “İlki kadar komik” yeni Borat filmi, “Miami'de Bir Gece” ve herkese izlemesini ısrarla önerdiğim belgesel “Zaman” da aday gösterilen filmler arasında. Apple ise bugüne kadarki ilk iki adaylığını “Wolfwalkers” (En İyi Animasyon Filmi) ve “Greyhound” (En İyi Ses) dallarında aldı. Özellikle Wolfwalkers’ın adaylığı çok sevindirici, çünkü bugüne dek Oscar’da yarışan birçok animasyondan kesinlikle daha iyi.

KADIN YÖNETMENLER BU YARIŞTA İDDİALI

En iyi yönetmen kategorisinde Chloé Zhao ve Emerald Fennell’in adaylıkları ayrı bir heyecan uyandırıcı. Çünkü düşünün ki bu kategoride bugüne dek sadece toplamda beş kadın aday gösterilmişken bu yıl iki kadın adayımız birden var ve ayrıca Nomadland’in genç yönetmeni Zhao, Asya kökenli ilk ve Oscar tarihinde de bir yılda en çok aday gösterilen kadın oldu. Film uyarlama senaryo, kurgu ve en iyi film kategorisinde de aday gösterildi. Diğer yönetmen adayları ise “Minari” ile Lee Isaac Chung, “Mank” için Fincher ve “Another Round” filmiyle Thomas Vinterberg.

Özellikle Vinterberg biraz sürpriz sayılabilir çünkü Aaron Sorkin (Chicago 7) ve Regina King (Miami'de Bir Gece) aday olmak için çok daha iyi seçenekler gibi görüldüğünden Vinterberg En İyi Yönetmen kategorisi için neredeyse hiçbir tahmin listesinde yer almıyordu. Biraz Pawlikowski'nin Cold War’ına benzer bir şekilde Another Round son dakikada En İyi Yönetmen yarışına girmiş oldu ve olan Regina King'in ilk yönetmenlik denemesi Miami'de Bir Gece’ye oldu. Açıkçası bu filmin adaylar arasında olmasını fazlasıyla arzu etsem de Vinterberg’in adaylığına da seviniyorum. King’in ise Oscar yarışında önünde uzun yılların olduğu muhakkak.

OYUNCULUK ÖDÜLLERİNDE ÇEŞİTLİLİK HÂKİM

Oyunculuk ödüllerinde ise çeşitlilik hâkim. Her anlamda böyle, özellikle de beş yıl öncesine kadar Beyaz Oscar olarak eleştirilen ödüllerdeki siyahi adayların çokluğu açısından da. Yönetmen kategorisindeki kadınlarda olduğu gibi bu konuda da son yılların en farklı Oscar’ıyla karşı karşıyayız.

Chadwick Boseman ("Ma Rainey's Black Bottom") ve Riz Ahmed ("Metalin Sesi"), Steven Yeun ("Minari") için oy verenler de dahil olmak üzere yirmi oyunculuk adayından dokuzu siyahi sanatçılar. 2016 yapımı "Fences" filmindeki performansıyla ödül kazanan Viola Davis, dördüncü Oscar adaylığına ulaştı ve bu Davis'in şimdiye kadarki en çok aday olan siyahi aktris olması demek. Yeun ise şimdiye kadar en iyi erkek oyuncu için aday gösterilen ilk Asyalı Amerikalı.

Bu arada en iyi kadın oyuncu adaylarından Carey Mulligan’ın “Promising Young Woman”ınındaki politik doğruculuğun biçimine ne kadar mesafeliysek Frances McDormand’ın "Nomadland" performansına da filmin kendisine de o kadar yakın olduğumuzu ekleyelim.

En iyi erkek oyuncu için bazı “eski topraklar” da karşımızda: Anthony Hopkins, “The Father” ve Gary Oldman, "Mank." The Father, 2020 Sundance Film Festivali'nde gösterildiğinden bu yana övgü dolu eleştiriler aldığından pek büyük bir sürpriz olmasa da Florian Zeller’in demansa giren bir babayı anlattığı filminin tahmin edilenden daha fazla adaylık aldığını gördük. Sadece En İyi Film adaylığına girmedi, aynı zamanda Anthony Hopkins ve Olivia Colman'ın adaylıklarının yanı sıra Uyarlama Senaryo, Kurgu ve hatta Yapım Tasarımı adaylıkları da kazandı. Bu film neler alır çok emin olamasak da artık "görülmesi gereken" statüsüne girdiğini söyleyebiliriz.

Bu yıl Oscar’daki birçok kategorinin sonucunu merakla bekliyoruz ama bu rekabetin fazlalığından mı yoksa biz fazla sıkıldık da bize mi öyle geliyor, emin değilim.