Ülke tarihinin en kanlı katliamlarından olan Maraş Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti. Katliam, Maraş’taki Erenler Cemevi’nde lanetlendi. Katliamın tanıklarından Birgül Sarıkaya, “Değişen bir şey yok iklim hâlâ aynı” diyor.

Maraş’tan bugüne değişen bir şey yok

Dilan Esen

Tarihin en kanlı katliamlarından biri Maraş’ta 43 yıl önce yaşandı. Resmi rakamlara göre 120 insanın öldürüldüğü, yüzlercesinin yaralandığı, çok sayıda kişinin göç etmek zorunda bırakıldığı Maraş Katliamı’nda 19- 26 Aralık 1978’de ülkücüler tarafından Alevi yurttaşlar hedef alındı. 210 ev, 70 işyerinin tahrip edildiği katliamda, resmi olmayan verilere göre hayatını kaybedenlerin sayısı 500’ün üzerinde.

Maraş Katliamı, 43 yıldır anılmaya devam ediyor ancak AKP iktidarı, Alevilere ilişkin yeni bir ‘açılım’ başlatacağını iddia ederken valilik ise kentte eylem yasağı getirdi.


Katliam yaşandığında 14 şimdiyse 58 yaşında olan Birgül Sarıkaya, BirGün’e tanıklıklarını ve aradan geçen bunca yılda neler yaşandığını anlattı. Katliamın herkeste travmatik etki bıraktığını ifade eden Sarıkaya, katliamda babasını kaybettiğini, annesinin ise kör edildiğini aktarıyor, 7 yaşındaki kız kardeşinin de kaçırıldığını belirtiyor.

"BİZİ KAYNAYAN BİR KAZANA ATTILAR"

Beş kardeş olduklarını ve bir tek kendisinin o günleri anlatabildiğini söyleyen Sarıkaya, şunları dile getiriyor: “Kendimle birlikte toprağa götürmek istemiyorum, bilinsin. Maraş Katliamı’nın bilinmemesi çok acıtıyor. Zaten adalet bulmamış yerini, bir de böyle unutturulmak istenmesi canımı çok acıtıyor. Son birkaç yıldır Alevi dernekleri unutturmamaya çalışıyor ama bürokratlardan hiçbiri ‘Sizinle birlikte o acıyı paylaşıyoruz’ demiyor. Artık bu katliamla yüzleşilmesi gerektiğinin bilincindeyiz. O kadar masum can yok yere gitmedi, artık bilinmesini istiyoruz.”

maras-tan-bugune-degisen-bir-sey-yok-959986-1.
Birgül Sarıkaya - Maraş
Katliamı tanığı


“Normal bir hayat içindeydik ama büyük bir fokurdama olduğunun farkındaydım” diyen Sarıkaya, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şehir gerçekten kaynıyordu ama kimse bunu üzerine almak istemiyordu. Böyle bir vahşetin yaşanmasını kimse düşünmüyordu. Komşundan, arkadaşından, en yakınından böyle bir zarar geleceğini kimse düşünmüyordu. Sürecin içinden gelen bir çocuk olarak büyüdüm. 3 ay uyumadım, rüyamda tekrar görürsem diye. Hepsinin ayrı ayrı bir yıkımı var bizde. Sarılmayan yaralarımız var. Kaynayan bir kazanın içine atarak yaktılar bizi. Değişen bir şey yok iklim hâlâ aynı iklim.”
Sarıkaya, “En çok dile getirdiğim şey Maraş Katliamı’nın tekrardan dava olarak görülmesini çok istiyorum. Devletin özür dilenmesini istiyorum. Bir anıt olmasını istiyorum. Unutulmaması, unutturulmaması en büyük temennim. Çok acı yaşadık. Bir daha yaşanmaması için bilinmesinde çok büyük bir fayda var.”

***

Katliamı inkâr etmeyin, yüzleşin

Maraş Valiliği’nin yasağına karşın yüzlerce kişinin katılımıyla kentte anma düzenlendi. Erenler Cemevi’nde yapılan anmada konuşan Erenler Kültür Derneği Başkanı Müslüm İbili, bu olayın sadece Alevi vatandaşların bir sorununu olmadığını vicdanı olan herkesin sorunu olduğunu vurguladı. İbili, “Suça ortak olmak istemeyen tüm canlar, bu katliamı lanetlemeli ve kınamalıdır” dedi. Türkiye’de faaliyet gösteren Alevi kurumları adına konuşan Hüseyin Güzelgül ise “Yüzleşme olana kadar buralardayız” diye konuştu. Avrupa’da faaliyet gösteren Alevi kurumları adına konuşan Hüseyin Mat da “Eşit yurttaşlık hakkını vereceksiniz. İnkâr ederek bir yere varamazsınız” ifadelerini kullandı.

***

Aleviler hedef alındı

Katliam, 19 Aralık’ta kentteki Çiçek Sineması’na bomba atılmasıyla başladı. Bombanın ülkücüler tarafından atıldığı belirtildi. Alevilerin yoğunlukla oturduğu Yörükselim Mahallesi’nde bir kıraathane bombalandı. Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı Alevi öğretmenler silahlı saldırı sonucu yaşamlarını yitirdi. Saldırılar günlerce devam etti. Yargılamalarda ise 29 idam ve 7 müebbet kararı verildi. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.