Mars’ta Ağustos 2021’de 4.2, 24 gün sonra 4.1 gibi depremler, sonra da 4 Mayıs 2022’de 5 büyüklüğünde deprem tespit edildi. Bu depremlerin süresi değişse de 4.1 büyüklüğündeki deprem 94 dakika devam etti.

Mars’ta deprem
Fotoğraf: NASA

Gizem ÇOBAN

Yaşadığımız her büyük sorunda o işin uzmanı olduğumuz ülkemizde, yıllar sonra yeniden deprem uzmanı olduk. Krizde ekonomist, pandemide biyolog, depremde jeolog olduk. Bu ülke bize her şeyi yaparak ve yaşatarak öğretti. Zaten 1999’da öğrendiğimiz, sonrasında tazeleme fırsatı bulduğumuz depremin şiddeti, büyüklüğü, fay hattı, kırılma noktası gibi bütün kavramlara hâkimiz. Bu temel bilgilerimiz olduğuna göre bu yazıda depremlerin bizim Dünya’mıza has olmadığından ama diğer gezegenlerde de böylesi bir yıkıma yol açmadığından söz edeceğim.


Dünya’nın yoğun olarak demir ve nikelden oluşan çekirdeğinin üzerinde bulunan magma tabakası ve onun üzerinde bulunan yer kabuğundan oluştuğunu geçmişte fen bilgisi dersi almış, hatta fen bilgisi kulübü başkanlığı yapmış olanlar iyi bilir. Magma ve volkanik oluşumlar konusuna hiç girmiyorum çünkü zira yakın dönemde ülkemizde bir yanardağ felaketi olmadığı için bununla ilgili bilgilerimizin zayıf olacağını düşünüyorum. Sonuç olarak yer kabuğunun üzerinde bulunan yeryüzü şekillerini ve üzerinde ekosistem kurduğumuz alanı oluşturan plakaların şiddetli hareketleri veya kırılmaları depremleri oluşturmakta. Asıl sorumuz karasal yapıdaki gezegenlerde plaka kırılmaları ve yer değişimlerine bağlı olarak depremlerin oluşup oluşmadığı ama şu ana kadar sadece Mars’ı bu konuda inceleme fırsatı bulduğumuz için buradaki bilimsel araştırmalara bakabiliriz.

Çekirdeği dönmüyor

Burada şöyle büyük bir ayrım karşımıza çıkıyor, her iki gezegen içyapı olarak çekirdek ve yüzey kabuğu itibariyla benzerlikler gösterse de Mars’ın çekirdeği dönmüyor. Bu durumun üstesinden NASA’nın InSight aracı yaptığı incelemelerle geldi. Araç içerisine Mars’ın içyapısını incelemesi ve sarsıntıların tespit edilebilmesi için bir sismograf yerleştirildi. Aynı zamanda araç yüzey altındaki sıcaklık değişimlerinin tespitini yapabilecek şekilde donatıldı. ESA’dan Dr. Nunn, Ay yüzeyindeki gel-git etkileşimlerinden kaynaklı sarsıntıların Mars’ta görülmediğini ve Mars’ın gezegendeki soğuma ve büzülmenin etkisinin yüksek olduğunu, derin gerilimlerin yaşandığını bildirdi. Ay’da olduğu gibi dışarıdan bir etki olarak bilinen meteoroidlerin etkileri de gezegenin etrafında sismik dalgalar göndererek bir parça da olsa rol oynuyor.

10 saat süren deprem

2018’in Kasım ayında iniş yapan InSight görevine başlayana kadar Mars depremleri bir tahminden ibaretken 6 Nisan 2019’da sismograf (SEIS) ilk kesin depremini tespit etti ve o tarihten itibaren 1300’den fazla deprem tespit edildi. İşin eğlenceli tarafı bundan sonra başladı; şiddeti orta ve düşük seviyede depremler tespit edilse de bu depremlerin sürelerinin uzunluğu farklı bir inceleme konusu oldu. 25 Ağustos 2021’de 4.2, 24 gün sonra 4.1 gibi depremler tespit edildikten sonra 4 Mayıs 2022’de 5 büyüklüğünde tespit edilen deprem en yüksek sarsıntı olarak belirlendi. Bu depremlerin süresi değişse de 4.1 büyüklüğündeki depremin 94 dakika devam ettiği tespit edildi. Aralık 2022’de ise 4.7 büyüklüğünde meydana gelen deprem 10 saat sürdü. GeoInSight projesinden Dr. Pan, bu sarsıntının nedeni olarak 200-300 metre derinlikteki lav akıntıları üzerinde yoğunlaşmakta. Bunun dışında deprem sırasında veya sonrasında belirli bir frekansta ortaya çıkan uğultu/sesin tespiti konusunda yeterli donanım ve buna bağlı olarak da veri elde edilmediğini açıkladı.

Bundan sonrasında da depremler, yüzey şekillerinin tespiti vs gibi konularda yeni projeler geliştirilecek ve yeni veriler elde edilmeye devam edilecek. Hangi büyüklükte, şiddette ve uzunlukta deprem olursa olsun önlemler alınmadığı, ahlaklı işler yapılmadığı sürece binalar çökmeye ve insanlar ölmeye devam edecek. Deprem sadece bizim coğrafyamıza has bir durum değil ama teknolojinin geldiği bu noktada hâlâ bu ölçüde yıkıcı olması bizim ülkemize has bir konu. Elon Musk Mars’ta koloni kurma hayallerini de kuracağı kolonilerin niteliğine de oradaki yaşam koşullarına uygun hale getirmeye çalışırken bizim elimizde ülkemizden başka yaşayacağımız bir yüzey yok. Yaşama ve hayatta kalma koşullarımızı ahlaklı ve etik gözeten insanların inşa etmesini sağlamalıyız. Deprem öldürmez, bizi bu ahlaksızlığa mahkûm edip yalnız bırakanlar öldürür.