Çağımıza yön veren en önemli düşünürlerden Karl Marx’ın hayatı ve düşünceleri bir zaman yolculuğundan geçerek sahne üzerine çıkıyor. Öldükten sonra hakkında yapılan spekülasyonlardan, fikirlerinin yanlış anlaşılmasından şikâyetçi olan Karl Marx, öte dünyadan gelip bu yanlış anlamaları ve spekülasyonları düzeltmek ister.

Marx’ın zamanda yolculuğu, Kadıköy Sanat Parkta Festivali’nde!

Tüm dünyada etkisini gösteren pandemi nedeniyle uzun süredir hiçbir etkinlik yapılamayan Kadıköy’de, “Sanat Parkta Sosyal ve Mesafeli Festival” kapsamında 6 Ağustos saat 21.00’da, Kadıköy Selamiçeşme Özgürlük Parkı Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alacak.

Tiyatroevi, Howard Zinn’in 1999 yılında yazdığı “Marx in Soho” adlı oyunundan, Semih Çelenk’in uyarlayıp yönettiği “Marx İstanbul’da” oyununu, Karl Marx’ın 201. doğum yıl dönümünde sahnelemeye başladı.

marx-in-zamanda-yolculugu-kadikoy-sanat-parkta-festivali-nde-761392-1.

2009 yılında yitirdiğimiz Amerikalı Marksist tarihçi Howard Zinn, Marx hakkındaki spekülasyonları ve yanlış anlamaları düzeltmek için bir kurgu yapar. Marx, ölmeden önce yaşadığı yere Londra Soho’ya gelmek ister fakat öte dünya bürokrasisi yüzünden New York Soho’ya yollanır ve O da Amerika üzerinden günümüz dünyasının, ekonomi-politik eleştirisini yapar.

Oyunun yönetmeni Semih Çelenk ise, Marx’ı İstanbul’a getiriyor. Çelenk, öte dünya bürokrasisinin Marx’ın dilekçesini yanlış anlayarak, onu Beyoğlu’ndaki Soho adlı bir eğlence kulübüne göndermesini, uyarlamasının çıkış noktası olarak aldığını söylüyor: “Marx bugünün Türkiye’sinden ekonomi politiğe, işsizliğe, yoksulluğa, küreselleşmeye bakıyor. Kendi ağzından kendi güncellemesini İstanbul’da, İstiklal Caddesi’nde kalabalığa oynayarak yapıyor.”

Oyunda Karl Marx rolünü üstlenen Hamit Demir ise, Marx gibi tarihsel bir kişiliği, hem kendi gerçekliğiyle hem de bir fantastik hikâyenin kahramanı olarak Türkiye’de canlandırmanın birçok zorluğu bir arada barındırdığını söylüyor: “Bu rol, sadece tarihsel bir kişilik olsaydı oynaması daha kolay olurdu hiç kuşkusuz. Ama, hem kendi gerçekliğinde ve hem de bir fantastik hikâye içinde varsayımsal bir rol kişisi olarak düşünüyoruz. Bu zor bir iş. Üstelik bunu, bir de parodiye kaçmadan ciddi bir mizah içinde başarabilmek gerekiyor.”