Google Play Store
App Store

Masquerade’deki yangında ölen işçi Kaya’nın kardeşi, kulüp sahibinin ruhsat almak için belediyeye ‘bağış’ yaptığını hatırlattı ve “Bu neyin bağışı?” diye sordu. Sinan Apartmanı’nın görevlisi Taşpınar, yangının üzerinden aylar geçmesine rağmen duvarlara sinen isin çıkmadığını, duman kokusunun hala geçmediğini anlattı.

"Masquerade faciası hayatımızı kararttı"

Tuğçe ÇELİK 

İstanbul Gayrettepe’deki Masquerade gece kulübünde 2 Nisan’da izinsiz tadilat sırasında çıkan yangında yaşamını yitiren 29 kişinin aileleri adalet peşinde.

Yangında yaşamını yitiren taşeron işçi Mahmut Emin Kaya’nın kardeşi Muhammet Emir Kaya ve Sinan Apartmanı’nda dumandan zehirlenen görevli Gülden Taşpınar adaletin bir an önce yerini bulması gerektiğini söyledi.

İlki temmuz ayında yapılan duruşmanın ikincisi 7-8 Ekim’de görülecek. 27 yaşındaki Kaya’nın kardeşi Muhammet Emir Kaya, “Olay sonrasında bir ay hiçbir şey hissedemedim, şok içerisindeydim. Sanki bana bir ilaç enjekte etmişlerdi de ben sadece bedenimi taşıyordum. Babam 1,5 ay hiç konuşmadı. Yengem genç yaşta yalnız kaldı, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Ailece psikolojimiz bozuldu. Hepimizde unutkanlık başladı, hayatımıza devam etmekte zorlanıyoruz” dedi.

BU NEYİN BAĞIŞI?

Kulübün sahibi Şehzade Şekergümüş’ün ilk duruşmada Beşiktaş Belediyesi’ne ruhsat için “bağış” yaptığına dair ifadesini hatırlatan Kaya, “Bu neyin bağışı? Belediye devlet kurumu değil mi? Bu bağışın ne olduğunu açıklamalılar. Duruşmada sanıkların kendilerini mağdur olarak göstermesi, sanki biz suç işlemişiz gibi davranmaları zorumuza gitti. Valilik tarafından bize yapılan para yardımı neyin karşılığı anlamadık, bize çok saçma geldi. İnsanın değeri parayla ölçülemez. Biz canımızı kaybettik. Belediyenin bu olayda çok büyük sorumluluğu var. Bu kişilerin tespit edilip yargılanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İS HİÇ GEÇMEDİ

Sinan Apartmanı’nda 8 yıldır görev yapan ve -3’üncü katta yaşayan 2 çocuk annesi Gülden Taşpınar, Sinan Pasajı’nın altındaki Masquerade gece kulübündeki yangının yaşandığı alanı göstererek olay gününü anlattı. Binanın içerisindeki islerin temizlenemediğine ve duman kokusunun geçmediğine dikkat çeken Taşpınar, “Sabah 10.00 gibi çocukları okula bıraktık. Eve gidip yattım. Saat 12.45 gibi 3’üncü kattan eşim beni aradı, ‘Sakin ol, korkma, ben geleceğim’ dedi. Hemen tekrar aradı, ‘Dumandan aşağı inemiyorum’ dedi. O sırada bizim evi de duman basmaya başladı. Duman yoğunlaşınca çok korktum, kaçacak bir yer de yok. Merdivenden mi çıktım, asansörle mi çıktım, binadan nasıl çıktım hiç hatırlamıyorum. Dışarda öğrendim kulüpte yangın çıktığını” dedi.

Taşpınar, o günü bir daha hatırlamak istemediğini şu sözlerle aktardı: “Orada vefat edenleri sima olarak tanırdım. ‘Abla iyi günler’ deyip geçerlerdi, kibar insanlardı. Haberlerde 29 kişinin fotoğrafını görmek bizim için çok acıydı. O kişilerin iftar için kulüpte oldukları söyleniyor ama şantiyede iftar mı olur?”

Binada yaşadıkları -3’üncü katın sığınak statüsünde olduğunu, görevli için uygun olmadığını vurgulayan Taşpınar, “Yangından kaçabileceğimiz hiçbir yer yok. Binadan defalarca kere kulüp hakkında şikâyet yapıldı. Hiçbir sonuç alınmadı. Kulüp, çarşamba gününden pazar gününe kadar açık olurdu. Ses izolasyonu hiçbir işe yaramıyordu. Burada bile müzik, ayakkabı, kavga-dövüş seslerini duyuyorduk. 9’uncu kata dahi müzik sesi gidiyordu. Her sene ramazanda tadilat yapılır, 1 ay kapanır; koltuğundan bardağına kadar her şeyi atıp yenilerlerdi” diye konuştu.

Yangın çıkan kulübün son hali. (Fotoğraf: BirGün)

***

İKİNCİ DURUŞMA 7 EKİM’DE

7’si tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın 17 Temmuz’da İstanbul Silivri’de görülen ilk duruşmasında sanıklar Şahzade Şekergümüş, Mehmet Menduh Ceylan, İsmet Şen, Çağatay Altunel ile Kahraman Erdem’in tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, tutuksuz sanıklar Fatma Dörtgül ile Sibel Çelik hakkındaki adli kontrol hükümlerinin de devamına karar verildi. İkinci duruşma 7-8 Ekim’e görülecek.

Sanıklar Dursun Çelik, Fatma Dörtgül, İbrahim Bildirici, İsmet Şen, Kahraman Erdem, Mehmet Menduh Ceylan, Sibel Çelik, Şehzade Şekergümüş ve Çağatay Altunel “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçuyla yargılanıyor.

Fotoğraf: BirGün

***

YARDIM NEYE GÖRE YAPILDI?

Masquerade gece kulübünde meydana gelen yangında ölen 29 kişinin aileleri için Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlikte yardım kampanyası başlattı. Yaşamını yitirenlerin yakınlarının her birinin hesabına 17 Nisan’da İstanbul Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden 500 bin TL, toplamda ise 14 milyon 500 bin TL yatırıldı. Vakfın yardımı neye göre yaptığını aileler de bilmezken cevap hakkı tanımak için aradığımız Vakıf Müdürü Nihal Kara telefonlarımıza dönüş yapmadı.