Google Play Store
App Store

Türkiye'nin 2013'e kadar temizlemek zorunda olduğu 1 milyon mayın için henüz atılmış bir adım yok. Mayınlar ancak her gün birilerinin ayağında patlayarak imha oluyor

ORHAN GUNEŞDOGMUŞ
Türkiye'de mayınlı alanların temizlenmesi risk altındakilerin bilgilendiril-mesive mağdurların tedavi ve rehabilitasyonuna ilişkin atılmış somut adımlar yok. Son iki haftada savaş atıkları ve anti personel mayınlardan kaynaklı patlamalarda 6 asker, iki korucu ve i sivil yaşamını yitirirken ikisi çocuk 6 sivil, iki de asker yaralandı.

Hakkâri merkeze bağlı Kaymaklı Köyü yaylasında ot taşımaya giderken mayına basarak yaşamını yitiren Ebubekir Özçük ile Hüseyin Eskidede adlı iki geçici köy korucusu önceki gün toprağa verildi. Önceki gün ise Bingöl'ün Yazkonağı köyü Kaygısız mahallesi bölgesinde düzenlenen operasyonda mayına basan İl Jandarma Komutanlığı Harekat Taburu Komutanı Binbaşı Adil Karagöz yaşamını yitirdi, Yarbay Hayati Aydın ve Uzman Çavuş Hüseyin Kılınç ise yaralandı.

Korucuların köyü Dağlıca'nın muhtarı Emin Terkoğlu, Yüksekova Haber'e yaptığı açıklamada, köylerinde bu güne kadar 5 kişinin mayına bastığını ve bunlardan son olayda iki kişinin can verdiğini; daha önceki olaylar nedeniyle de 3 kişinin sakat kaldığını belirtti.

KÖYÜN ÖTESİ ÖLÜM TARLASI
Köydeki mayın mağdurlarından Fikret Subaşı ve Salih Milas patlamalarda birer bacağını, Mehmet Tahir Katırcı bir gözünü kaybetmiş. Köylü Cemil Çaper ise, köylerinin etrafındaki mayınlardan dolayı arazilerinde ot biçme ve hayvancılık yapmakta çok zorlandıklarını belirtti, "Son olayda ölen köylülerimiz eski askeri mevzinin civarındaki mayına bastılar. Köyden dışarı çıkamıyoruz. Bu korkumuz bu gün de belli oldu. Köyümüzdeki mayınların temizlenmesini istiyoruz" dedi.

» Mayın döşenen yerleri bildirin
İHD
Genel Sekreteri Nejat Taştan, 13 yıldır yürüttükleri risk haritası mayına karşı eğitim çalışmalarını son dönemde artan çatışmalar nedeniyle durduğunu belirtti. Taştan, "AB'ne sunduğumuz ve kabul edilen bir proje kapsamında bölgedeki ilköğretim öğrencileri ve halka yönelik mayınlardan korunmaya yönelik eğitim çalışmaları hazırladı. Bölgede bu güne kadar patlayan mayınların yerlerinin tepsisi ve köylülerin yer göstermeleriy-le de bir risk haritası hazırladık. Ancak bu çalışmalarımızı artan çatışmalar nedeniyle tamamla-yamadık," dedi. "Türkiye'nin temizlemeyi kabul ettiği mayınlar uluslararası standartlarda olmasa bile işaretli bölgelerde bulunuyor. Ancak asıl riski bu bölgelerin dışındaki kırsal alanlara ve boşaltılan köylere yerleştirilen mayınlar oluşturuyor," diyen Taştan, sivillerin daha fazla zarar görmemesi için, devlet yetkililerinin ve bölgede silahlı mücadele yürüten güçlerin mayınlı bölgeleri sivil topluma bildirmeleri çağrısında bulundu.

» Tehlike gayri resmi mayınlarda
Konuya
ilişkin Birgün'e konuşan İMD Bölge Başkanı Mehdi Perinçek asıl tehlikenin sınır bölgelerine yerleştirilen mayınlarda değil kırsal alana, sınır içlerine yerleştirilen mayınlarda olduğunu belirtti. Devletin Ottowa Sözleşmesi'nde sınır bölgelerine yerleştirdiği mayınları kabul ettiğini ve bunları temizleyeceğini taahhüt ettiğini, ancak sınır içindeki kırsal alnalardaki mayınları kabul etmediğini belirten Perinçek sorunun temelinin bu noktada yattığını söyledi.

İHD Bölge Başkanı Mehdi Perinçek, "1999 yılına kadar bölgede yoğun bir çatışma yaşandı ve çatışan taraflar gayri resmi ve kayıtsız bir biçimde çok büyük alanlarda mayınlama yaptılar. Hem güvenlik güçleri hem de PKK güçleri birçok alana mayın döşedi," dedi.

» 'Türkiye sivil mağdurları da anmair
Cenevre
Çağrısı Örgütü Başkanı Elisabeth Reusse-Decrey, anti personel mayınları yasaklayan anlaşmayı imzalayan Türkiye'nin mayınlar konusunda sunduğu raporlarda sadece askeri kayıplara yer vermesini eleştirdi. Decrey, ANF'ye yaptığı açıklamada "Türkiye'ye resmi raporlarında sadece askerleri değil sivil kurbanları da anması gerekiyor" dedi. BM tarafından desteklenen Cenevre Çağrısı Örgütü Başkanı Elisabeth Reusse-Decrey, Türkiye'nin anti personel mayınların yasaklanmasına ilişkin Ottowa anlaşmasını 25 Eylül 2003'te imzaladığını ve 1 Mart 2004'te anlaşmaya Taraf Devlet haline geldiğini belirtti. Türkiye'nin BM'ye ve uluslararası kamuoyuna sunduğu raporlarda sadece kendisinin askeri kayıplarını göstermesini eleştiren Decrey, "Bizi anti personel mayınlar konusunda endişelendiren, Türkiye'nin bunu sadece askeri kayıplara bağlaması. Oysa Ottowa anlaşmasını imzalayan bir ülkeden beklediğimiz raporlarında sadece kendi askeri kayıplarını değil, siviller de dâhil bütün kurbanları anması," dedi.

1 MİLYON MAYIN BEKLİYOR
» Türkiye'nin imzaladığı sözleşmeler gereği, 2013 yılına kadar temizlemek zorunda olduğu toprağa döşeli 1 milyon mayın var.

» Stoklarda ise 2007 yılına kadar imha edilmesi gereken 3 milyon mayın bulunuyor! » Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nin verilerine göre 2005'te meydana gelen mayın ve savaş atığı patlamalarında 68 kişi öldü, 152 kişi yaralandı. Toprağa döşenmiş bir mayın 75 yıl aktif olarak kalabilir.