Milli Eğitim Bakanlığı, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı tüm kademe ve tüm sınıf seviyelerinde, 6 Eylül Pazartesi günü Covid-19 önlemleri alınarak haftada beş gün yüz yüze eğitim ile başlatılacağını açıkladı. Eğitim Sen İzmir Şubeleri açıklama yaparak, MEB’in gerekli tedbirleri alması gerektiğini söyledi.

MEB gerekli tedbirleri almak zorunda

BİRGÜN EGE

Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri 1 Eylül itibariyle 3 gün boyunca okullarda yüz yüze yürütülecek uyum eğitimine katılmaya başladı. Ülke genelinde tüm kademe ve tüm sınıf seviyelerindeki yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonun üzerinde öğretmen ise tıpkı salgın öncesinde olduğu gibi 6 Eylül itibarıyla haftada 5 gün yüz yüze eğitime katılacak.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yüz yüze eğitimde MEB’in gerekli tedbirleri alması gerektiğiyle ilgili açıklama yaptı. Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, “2021-2022 eğitim öğretim yılı öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulları tam zamanlı yüz yüze açma kararı alması, okulların çocuk ve gençlerimiz açısından olmazsa olmaz örgün eğitim ve yaşam alanları olduğu gerçeğinin geç de olsa anlaşılmış olduğunu göstermektedir. Bu kararın öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin sağlık ve güvenliğini riske atmadan uygulanabilmesi için ciddi ve kapsayıcı tedbirlerin alınması gerekmektedir” dedi.

Çetin, “İlimizde depreme dayanıklık testini geçemeyen 50 okul ile 30 ekim depreminden sonra boşaltılan 33 olmak üzere toplam 83 okul boşaltılarak başka okullara taşınmıştır. Bu durum okulların ikili eğitime geçmesine neden olmuştur. İkili eğitimde temizlik yapılabilmesi için yeterli süre ve destek personelinin olmaması salgında risk oluşturmaktadır. Ek bütçe ayrılarak ve süreç hızlandırılarak mevcut okul inşaatlarının bir an önce tamamlanması gerekmektedir” diye konuştu.
Okullarda personel eksikliğinin devam ettiğini belirten Çetin, “Uzun süredir İŞKUR personeli üzerinden sağlanan personel ihtiyacı sorununun çözülmesi için ayrılması gereken ödenekler ayrılmadığı gibi; okullarımızda sağlıklı bir ortamın düzenli bir şekilde oluşturulması için yardımcı personellerin görevlendirmeleri de hala yapılmamıştır. Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. Gerekli personel görevlendirmelerinin okullar açıldıktan çok sonra yapılması önemli bir sorun olmayı sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.

“MEB OKULLARA KAYNAK GÖNDERMELİ”

Okulların yüz yüze eğitime ne kadar hazır olduğuna ilişkin tespitler ise şu şekilde sıralandı:
“-Okullarımızın büyük bir çoğunluğunu oluşturan kalabalık okullarda, öğrenci ve öğretmen tuvaletlerinde gerekli genişletmenin ve lavabo sayılarının arttırılıp arttırılmadığının bilgisi mevcut değildir. Öğretmen odalarının en azından ikiye çıkarılması yönünde bir hazırlık da yoktur. MEB okullara kaynak göndermeli ve ivedilikle bu düzenlemeler yapılmalıdır.
-Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri konusunda okullarımızda ne düzeyde bir hazırlık yapıldığı, bu malzemelerin temininin birçok konuda olduğu gibi yine velilerimizin sırtına mı yükleneceği konusu muğlak durumdadır.
-Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. 6 Eylül’de tüm okullarda temizlik görevlisi yardımcı personel arkadaşlarımızı görmek istiyoruz.
-Seyreltilmiş sınıf uygulaması tam anlamıyla hayata geçirildiğinde öğretmen ihtiyacı ciddi düzeyde artacaktır. Zaman zaman temaslı veya hasta olabilecek öğretmenlerimizi de düşündüğümüzde öğretmen ihtiyacının giderilmesi için, bir an önce ve en az 100 bin öğretmen atamasının yapılması önemlidir.”
Çetin şunları kaydetti: “İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. Öğrenci sayısı az olan imam hatip okulları kalabalık sınıf mevcutlarının seyreltilmesi için yeniden düzenlenmeli, ihtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmelidir. Okullarımızı amasız fakatsız açabilmek ve açık tutabilmek ivedi bir ihtiyaçtır. Okullarımızın kapalı kalmasının yarattığı toplumsal zararlar düşünüldüğünde bu konuda bütün sorumluluk MEB’in ve iktidarın omuzlarındadır. Tüm eğitim bileşenlerini, tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için gerekli duyarlılığı sağlamaya ve tedbirlerin tamamlanması için hak aramaya çağırıyoruz.”