Çocuklar yaşamlarını, geleceklerini kaybediyor ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız."

Dün mevsimlik tarım işçisi olarak Urfa'dan Eskişehir'e ailesiyle birlikte gelen 13 yaşındaki bir çocuk nehre düşerek, Milli Eğitim Bakanı’nın EBA’nın çökmesini ‘olumlu haber’ olarak açıkladığı saatlerde Urfa’da mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan 15 yaşında bir çocuk minibüsün devrilmesi sonucu yaşamını kaybetti.

Kayseri'de13 yaşındaki bir öğrenci "Köyümüzde internet çekmediği için babamla veya annemle her gün eve bir kilometre uzaklıktaki tepeye çıkıyorum" diyor. Kastamonu Yürekveren Köyü'nde yaşayan 10 yaşındaki bir öğrenci her gün çantasına kalem, defter, kitap koyarak annesinin telefonunu alarak internetin çektiği tarlaya kadar yürüyerek uzaktan eğitime ulaşıyor.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Sarıtaş köyünde öğrenciler EBA'ya bağlanmak için köy dışında bulunan, cep telefonlarının çektiği internete erişimin sağlanabildiği ahırın damına çıkıyor. Hakkari, Urfa, Denizli, Balıkesir ülkenin her yerinde çocuklar uzaktan eğitime erişebilmek için yürümeye devam ediyor.

Bir yandan kapatılan 17 bini aşkın köy okulunun açılacağı algısı yaratılıyor, bir yandan da MEB' in yaptığı değişiklikle köy okullarının açık kalabilmesi için belirlenen öğrenci sayısı artırılarak açık olan köy okullarının dahi kapatılabilmesinin önü açılıyor.

Çocuklar her gün en temel haklarına ulaşmak için kilometrelerce yürüyor ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız."

Özel eğitim gereksinimi olan, anadili Türkçe olmayan, mülteci çocukların, kız çocuklarının her gün eğitimden kopuşuna birlikte tanıklık ediyoruz. Dünya genelinde 11 milyon kız çocuğu salgından sonra okula geri dönmeme riski ile karşı karşıya...

Ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız."

MEB' in 2019-2020 eğitim- öğretim yılı 23 Mart-19 Haziran tarihli verileri 6 milyon 322 bin 878 öğrencinin EBA'ya giriş yapamadığını gösteriyor. EBA'ya ulaşabilenlerin ise salgında okulların kapalı kaldığı süreçte EBA'yı kullanma oranları yüzde 15-20 arasında... TÜİK; hane halkı internet erişim oranlarının İstanbul' da yüzde 95, Batı Marmara'da yüzde 80, Güneydoğu Anadolu' da ise yüzde 53 olduğunu açıkladı.

MEB' in 21 Eylül-9 Ekim arası EBA'ya giriş verileri ise en yüksek sayının 10,3 milyonda kaldığını, 6 milyon öğrencinin hala uzaktan eğitime ulaşamadığını, ulaşabilen öğrencilerin yüzde 65'inin ise cep telefonuyla ulaşabildiği gerçekliğini ortaya koyuyor. Uzaktan eğitime ulaşabilen öğrenciler için de gerçek bir erişim yok.

Ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız. Sınavlar gerçekleşecek, tüm öğrenciler yüz yüze eğitimde ve uzaktan eğitimde tüm kazanımlardan sorumlu olacak."

Yüz yüze ve uzaktan eğitimde yaşanan sorunlarla baş etmek, sorumluluk öğrencilere, öğretmenlere, velilere bırakılmış durumda,... Peki MEB'in sorumluluğu?

Yüz yüze eğitime geçen sınıflarda bir sınıfta kaç öğrencinin olacağı dahi MEB tarafından açıklanmadı. Aynı sırada iki öğrencinin olduğu, mevcutların 30 öğrenciden fazla olduğu sınıflar var.

Ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız."

Salgına rağmen müfredat seyreltilmedi. Yüz yüze eğitime seyreltilmiş ve aşamalı olarak başlayan öğrencilerin okula başlamasına veliler "karar" veriyor. Pratikte ise bu "tercih"in bir karşılığı yok. Okula gelmeyen öğrenciler yalnızca bir gün uzaktan eğitime ulaşabiliyor. Ancak tüm öğrenciler tüm kazanımlardan sorumlu... Özel okullarda kesintisiz eğitime ulaşan çocuklar da, dersleri yalnızca EBA TV'den takip eden, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocuklar da aynı sınavlara girecek.

Ve Milli Eğitim Bakanı açıklıyor: "Tüm senaryolara hazırlıklıyız."

Neoliberalizmin amacına uygun olarak yoksulların, dezavantajlı tüm çocukların eğitim hakkını elinden alan, "Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa" diyerek çocuk işçiliğini yaygınlaştıran, "bireyi her koşulda ve ortamda yarıştırmanın" seçmeye, elemeye dayalı sınav merkezli eğitim politikalarının gereği devam ettiriliyor.

TDK; senaryo kelimesinin mecaz anlamını; "Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan" diyerek açıklıyor.

Öğrencilerimizin gelecekleri için hazırladığınız "senaryo"nun farkındayız.

Bu "senaryo"nun yazılmasına, yaşama geçirilmesine çocukların, gençlerin umutlarının ellerinden alınmasına karşı ise sözümüz Fakir Baykurt'ların sözüdür.

"Bey oğlu bey, ırgat oğlu ırgat oğlu ırgat olmasın" diyedir bizim mücadelemiz...