2018 yılında, öğretmen atamaları ve Liselere Giriş Sınavı’nın (LGS) “Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” başta olmak üzere eğitimle ilgili tüm önemli açıklamaları 24 Haziran Genel Seçimleri sonrasına bırakan Milli Eğitim Bakanlığı, 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleri öncesinde de benzer bir tavır takındı. Bakanlığın, “Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Takvimi”nde yaptığı değişik ile görevlendirme sonuçlarının açıklanması 27 Haziran’a […]

MEB saati seçime kurdu

2018 yılında, öğretmen atamaları ve Liselere Giriş Sınavı’nın (LGS) “Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” başta olmak üzere eğitimle ilgili tüm önemli açıklamaları 24 Haziran Genel Seçimleri sonrasına bırakan Milli Eğitim Bakanlığı, 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleri öncesinde de benzer bir tavır takındı.

Bakanlığın, “Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Takvimi”nde yaptığı değişik ile görevlendirme sonuçlarının açıklanması 27 Haziran’a ertelendi. 2018-2019 eğitim öğretim yılının sonunda kapanması beklenen özel öğretim kurumlarına ilişkin karar da bir yıl uzatıldı.

SEÇİM SONRASINA BIRAKILDI

Eğitimciler, mevcut okul yöneticilerinin tamamının sınava girmesini beklerken, mevcut yöneticiler sınavdan muaf bırakıldı. Sendikalar, görevde olan yöneticilerin Eğitim Bir-Sen’li olmasının MEB’in bu kararında etkili olduğunu belirterek tepki gösterdi. MEB, görevlendirme sonuçlarının açıklanmasının ardından oluşabilecek tepkileri öngörerek, süreyi bir kez daha uzattı. MEB Personel Müdürlüğü, okul yöneticilerinin görevlendirilmesine yönelik sonuçların 27-28 Haziran tarihlerinde açıklanacağını duyurdu.

‘YÖNETME ERKİ ADİL KULLANILMIYOR’

Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, eğitimde yapılan ertelemelerin seçim ayarlı olduğunu söyledi ve 24 Haziran 2018 öncesinde de benzer şeyler yaşandığını anımsattı. MEB yönetiminin elinde yönetme erkini eşit ve adil olarak kullanmadığını savunan Bozdoğan, “Atama bekleyen eğitim yöneticilerinden görev beklendiğine dair bir algı oluşmaktadır” diye konuştu.

Bozdoğan son olarak, eğitim yöneticilerinin liyakati esas alan ve tüm bileşenlerin demokratik katılımıyla işletilen bir sürecin ardından belirlenmesi gerektiğini kaydetti.