Google Play Store
App Store

MEB, Eğitim Sen’in okullarda “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersi yapmasını ‘müfredat dışı’ diyerek reddetti. Bakanlığın, tarikatların öğrencilere ders vermesinin önünü açması ise ‘ikiyüzlülük’ olarak yorumlandı.

MEB’den ‘ikiyüzlü’ ders kararı: Tarikatlara var, Eğitim Sen’e yok
Eğitim Sen, Bakanlığın kararını sendika binası önünde protesto etti. (Fotoğraf: Eğitim Sen)
Kayhan Ayhan
Kayhan Ayhan
kayhanayhan@birgun.net

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), okullarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkati çekmek amacıyla dün okullarda bir ders "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersi yapacaktı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, dün sabah müfredat dışında ders yapılamayacağını açıkladı ve sendikanın anayasal hakkını engelledi.

Bakanlığın sitesinde yer alan açıklamada “Eğitim öğretim kurumlarımızda, ilgili mevzuatımızla çerçevesi belirlenerek Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızca onaylanan müfredat dışında herhangi bir konunun ders içeriği olarak belirlenmesi veya okutulması mümkün değildir. Sendikal özgürlüklerin kullanıldığı iddiasıyla anayasaya, yasalara ve toplumsal değerlere aykırı davranışlarda bulunarak sendikal faaliyetlerin özüne zarar veren kişi ve kurumların eylem ve açıklamalarına asla müsamaha gösterilmeyecek, gerekli adli ve idari süreçler yürütülecektir” denildi.

MEB’in açıklaması akıllara tarikatlarla imzalanan protokolleri getirdi. Tarikat ve cemaatlerle imzaladığı protokollerle tartışma yaratan MEB, son olarak MHP’ye bağlı Ülkü Ocakları ile işbirliği yaptı. Protokole göre; Ülkü Ocakları, MEB’e bağlı tüm okullarda kurs açma ve etkinlik düzenleme yetkisine sahip olacak.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2023 Aralık ayında TBMM Genel Kurulunda söz konusu protokollere değinmiş ve “…Sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ve ben bu protokollerle bize hizmet eden, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Ben o STK’larla protokol imzalamaya devam edeceğim" demişti.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, her 8 Mart’ta okullarda farkındalık oluşuturulması için belirlenen 1 saatte toplumsal cinsiyet eşitliğinin çocuklara anlatılması için bir uygulamaları olduğu fakat bu kez MEB tarafından bir yasaklama getirildiğini belirterek, "Tabii asıl sorun toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin sanki LGBTİ’li bireylerin bu yönelimlerini topluma anlatmak, okullarda anlatmak gibi kasıtlı bir saldırı yapılıyor. Oysa toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin tüm haklardan, fırsatlardan ve kaynaklardan eşit şeklinde yararlanabilmelerine, karar alma süreçlerine eşit katılım sağlayabilmeleri ve toplumda eşit değer görmeleri anlamına gelir" dedi.

TARİKATLARA DERS SERBEST

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın müfredatla ilgili açıklamasına değinen Irmak, "Bu bakanlık uzun zamandan beri ÇEDES projesi kapsamında çeşitli dini vakıflarla, derneklerle, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla yaptığı birçok protokolde müfredatın dışında ve pedagojik hiçbir formasyonu olan kişileri okullara sokarak birçok şey yapmakta. Çocukları toplu olarak bir salona alıp oradaki çocuklara yönelik bir sürü dini içerikli dersler anlatılmakta. Çocuklar okulların dışında çok farklı yerlere götürülerek orada temizlik, mıntıka temizliği, toplum namaz ve benzeri birçok uygulama yapılmakta" diye konuştu.

AB’DEN DESTEK, BAKAN’DAN TEŞEKKÜR

2014 yılında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen bir toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi projesi olduğunu da anlatan Irmak, "Aynı Bakanlık toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili birçok çalışma yapmış, birçok proje üretmiş. Yine aynı şekilde 2015 yılında yine bir farklı Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitiminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi projesinin açılış toplantısına katılıyor. Ve bu konuşmasında böyle bir projenin hayata geçirilmesinden ötürü Avrupa Birliği temsilcilerine ve Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına ve katkıda bulunanlara, herkese teşekkür ediyor" ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili birçok proje yapmışken, Eğitim Sen’in bu konudaki yaptığı çalışmaları saptırarak bir faaliyet sürdürdüğünü aktaran Irmak, "Bir taraftan bakanlık, bunu yasaklıyor. Diğer taraftan da arka bahçesi haline getirdiği Eğitim Bir Sen aracılığıyla da toplumda farklı bir algı üretmeye dönük çalışıyorlar. İnanın bütün bunların sebebi, Eğitim Sen’in kararlı bir şekilde uzun zamandan beri yürüttüğü laik bilimsel eğitim mücadelesidir" şeklinde konuştu.