Meclis’e de sokağa da kilit vuramayacaklar

ZEYNEP KURAY zeynokuray@gmail.com @zeynokuray

HDP’nin eş genel başkanları ve milletvekillerinin serbest bırakılması talebiyle Diyarbakır’da başlattığı ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin ikinci ayağı İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’na taşındı. Polis ablukası altında haftalık grup toplantısını gerçekleştiren HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Meclis’e de sokağa da kilit vurulamayacağını belirtti, tüm engellemelere rağmen halkla buluşmaya devam edeceklerini vurguladı.

Nöbet öncesinde Yoğurtçu Parkı adeta polis ablukasına alındı. Etrafı polis bariyerleriyle kapatılan parkın yanından geçen Yoğurtçu Caddesi de trafiğe kapatıldı. Parkın etrafı TOMA ve Akrep tipi araçlarla çevrildi. Parka girişler için belirlenen noktada çok sayıda polis bekledi.

Her kesimden destek
Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin ikincisi HDP Kadıköy İlçe Örgütü binasından Yoğurtçu Parkı’na yapılan kitlesel yürüyüşle başladı. Yürüyüşe HDP Eş Başkanı Serpil Kemalbay ile milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Garo Paylan, Sırrı Süreyya Önder, Nadir Yıldırım, Mithat Sancar, Hişyar Özsoy, Ayşe Acar Başaran, Berdan Öztürk, Erdal Ataş, Leyla Birlik, Sibel Yiğitalp, Erol Dora, Dilek Öcalan, İbrahim Ayhan’ın yanı sıra siyasi partiler, sendikalar, emek ve demokrasi güçleriyle yurttaşlar destek verdi.
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Birleşik Haziran Hareketi, EMEP, ESP, EHP, Demokrasi İçin Birlik, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Güllü, Alevi ve kadın kurumları, KESK, DİSK, TMMOB, TTB de yürüyüşe katıldı. Kitleye yol kenarında bulunan yurttaşlar da alkışlarla destek verdi.

Kitlenin önü kesildi
Yürüyüş, Yoğurtçu Parkı’na 100 metre kala polislerce engellendi. Kitle ‘Direne direne kazanacağız’ ve ‘Tutuklu vekiller onurumuzdur’ sloganıyla polisin engelini protesto etti. HDP heyeti ile polisler arasında yaşanan pazarlık sonrası polis barikatı kaldırdı. Tekrar yürüyüşe geçen kitlenin önü bu kez de parkın girişinde kesildi.

İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder abluka altında kitleye seslendi. Nöbeti, Edirne’den Hakkâri’ye kadar yaygınlaştıracaklarını dile getiren Önder şu ifadeleri kullandı; “Bir tek yurttaşımız bile burada olsa, bu ülkede barış ve demokrasi isteyen herkesin gözü kulağı burada olacaktır. Yaşasın dayanışma. Bizim seçilmiş belediye meclisi üyelerimizi başkanlarımızı, vekillerimizi siyasi imha operasyonuna maruz bıraktılar. Bu irade onların önüne geçmezse bildiklerini okuyacaklar. Biz, barış ve demokrasi noktasında durmaya ısrar edeceğiz. Yaşasın barış ve halkların kardeşliği.”

Mücadele etmeden gitmeyecek
HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partinin meclis grubu konuşmasını parkta yaptı.

“Bugün Meclis’e kilit vurmak isteyenlere karşı sokaklarda bir araya geldik. Görüyoruz ki sokaklara da kilit vurulmak isteniyor” diyen Kemalbay şöyle devam etti; “Bu politika bizi Yoğurtçu Parkı’na getirdi. Bu park 15-16 Haziran işçi direnişine tanıklık etmiş, 12 Eylül’den sonraki kadın mücadelesine tanıklık etmiş, Gezi forumlarına ev sahipliği yapmış bir park. Lice’de Medeni Yıldırım’ın öldürülmesinden sonra Batı’dan yükselen çığlığa bu park tanıklık etmişti. O nedenle bu nöbetin bu parkta başlaması çok önemli. Buradan barış için bedel ödeyen tüm yoldaşlara selam olsun.”

“Tek adam rejimi mücadele etmeden gitmeyecek” ifadelerini kullanan Kemalbay, birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Bir arada olmamızdan korkuyorlar
Meclis’ten geçen içtüzük değişikliğine de değinen Kemalbay, “Kürdistan demenin, Ermeni Soykırımı, Çorum ve Sivas Katliamı demenin ne kadar büyük bir korkuyla karşılandığını gördük. Ama biz bu tarihsel gerçekleri anlatmaktan geri durmayacağız. Nasıl bir ceza verirlerse versinler bunu başaramayacaklar. Onların en çok korktuğu toplumdaki mücadele dinamiklerinin bir araya gelmesidir. Birleşik bir mücadelenin gerçekleşmesi AKP-Saray iktidarını, Erdoğan-Bahçeli faşizmini en çok korkutan şeydir. O yüzden demokrasi dinamikleriyle buluşmamız engelleniyor, halkın milletvekilleriyle halkın buluşmasının önüne geçilmeye çalışıyor” dedi.

HDP Lideri, “Her birimiz tıpkı Selahattin Demirtaş gibi, Figen Yüksekdağ gibi, Ahmet Şık gibi, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça gibi bulunduğumuz her yerde hakikati haykıracağız. Ta ki onların sesi de aramıza katılana kadar, ta ki o duvarlar anlamsızlaşıncaya kadar. Uzun soluklu bir kutlu direniş yolundayız zulme karşı dilsiz şeytan olmayacağız” diye konuştu.