TBMM bugün mesaiye başlıyor. Salgınla derinleşen krizin faturası yurttaşların sırtına yüklenirken AKP-MHP blokunun aparatı haline gelen Meclis’in gündeminde ise yine iktidarın bekasına yönelik birtakım düzenlemeler yer alıyor.

Meclis iktidarın aparatına dönüştü: Açmasanız da olur!

Mehmet Emin Kurnaz

Temmuz ayında tatile giren TBMM bugün mesaiye başlıyor. Başta sağlık, ekonomi ve eğitim olmak üzere salgınla derinleşen krizin ağırlığı her geçen gün yurttaşın sırtına yüklenirken Meclis, önümüzdeki dönem yine iktidarın politikaları için mesai harcayacak.

Önceki gün yeni yasama dönemine ilişkin açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, siyasi partiler yasası ve idam cezasının Meclis gündemine geleceğinin sinyalini verdi. Öte yandan ‘güvenlik soruşturması’nın da yine bu yasama döneminde TBMM gündemine alınması bekleniyor.

Yasama organı tahakküm altında

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte ülke, Erdoğan’ın kararnameleri ile yönetiliyor. TBMM’nin etkisi giderek azalırken 27’nci yasama döneminde 600 milletvekili 11 komisyonda yalnızca bin 429 maddelik kanun çıkarabildi. Erdoğan ise tek başına 2 bin 229 maddelik kararnameye imza attı. TBMM, AKP-MHP blokunun aparatı haline gelirken yürütme, yasama üzerinde hakimiyetini giderek pekiştiriyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesi çözüldüğü gibi Meclis’in varlığı da fiilen ortadan kalkıyor. Duruma karşı koyamayan muhalefet ise Meclis’te haftalık salı grup toplantılarına sıkışıyor.

***

MUHALEFET GİDİŞATA SET ÇEKEMEDİ

BirGün Yazarı ve Siyaset Bilimci Güven Gürkan Öztan: “Türkiye’de rejim değişikliği kuvvetler ayrılığı ilkesini fiilen ortadan kaldırdı. Ağır aksak işleyen parlamenter sistemde en azından yasama organı kabinenin kendisine karşı sorumlu olduğunu bilir ve çeşitli mekanizmaları kullanarak yürütmeyi denetlemeye çalışırdı. Meclis teamülü ve işleyişi kısmen muhalefetin kendini ifade etmesine izin verirdi. Bugün için o imkân da büyük ölçüde ortadan kalkmış durumda.

Meclis’te muhalefet parti vekillerinin Bakanlara yönelttiği soru önergelerinin önemli bir kısmı cevapsız bırakılıyor. Açıkça iç tüzük ihlal ediliyor ama Meclis Başkanı başta olmak üzere kimse bunu bir sorun olarak görmüyor. Benzer bir durum meclis araştırma önergeleri için de geçerli. AKP-MHP bloku, Türkiye’nin en önemli konu başlıklarında muhalefet tarafından verilen araştırma önergelerini ve meclis komisyonu oluşturma önerilerini reddediyor. Meclis denetleyemiyor da yasama faaliyetini tam manasıyla gerçekleştirebiliyor mu? Tek adam rejimi aslen cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin üzerinden işliyor. Çıkarılan CB Kararnamesi sayısı Meclis’teki faaliyet toplamının çok ötesinde. İktidar bloku ancak yasa ile düzenlenmesi şart olan durumları Meclis’e getiriyor. Orada da çoğunluğu sayesinde, muhalefetin itirazını etkisizleştirerek alelacele yasa çıkarıyor. Bekçi yasasından baroları parçalayan düzenlemeye kadar son dönemeçteki birçok örnekte muhalefet bu anti-demokratik gidişata set çekemedi. Kendilerine iktidar cenahında muhatap bulmakta zorlanan muhalefet milletvekilleri Meclis’in işlevsizleştirilmesini doğal olarak eleştiriyorlar ancak henüz salı toplantılarının ve kürsü eleştirilerinin ötesine geçen bir siyaset yapma tarzını ‘keşfedebilmiş’ değiller. Meclis’i, mevcut gerici-otoriter tahakküme karşı yeniden devrimci-demokratik bir işleve kavuşturmak sosyalistlerin, cumhuriyetçilerin ve en genel manada demokratların ödevidir. Bu da 1920 Meclisi’nin kuruluş felsefesini bugüne uyarlamak ile mümkündür.

***

KANUNLAR SARAYDA HAZIRLANIYOR

İyi Parti Milletvekili Feridun Bahşi: Devletin, milletin yararına olan yasalar çıkarmalıyız. Bu ucube sistemi meşrulaştıracak, insanların özgürlük alanlarını, yargı bağımsızlığını daraltacak düzenlemeler çıkarmaktan vazgeçilmelidir. Meclis, halk yararına özgürce çalışmalı. Temel hak ve özgürlükleri budamak için değil, bunları artırmak için çalışmalıyız.

CHP Milletvekili Murat Emir: Meclis’in Anayasal yetkileri sonuna kadar kullandırması ve tek adamın iradesine kendisini teslim etmemesi, gönlümüzden geçendir. Bunun olamayacağını mevcut koşullarda elbette biliyoruz ama bizim Meclis’imizin savaş meydanında kurulduğunu da düşünürsek yetkilerinin iade edilmesi gerekir. Sağlıklı tartışma ortamı ve ortak akılla yasaların çıkarılması gerekir. Yargı bağımsızlığından kuvvetler ayrılığını yeniden inşa edecek düzenlemelere kadar çok sayıda önemli görevimiz bulunmaktadır.

HDP Milletvekili İmam Taşcıer: Meclis, yasama faaliyetini yerini getirir. Denetimleri ve yasaları demokratik bir şekilde hayata geçirir. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra Meclis bu işlevlerini yerine getiremiyor. Kanunlar sarayda hazırlanıyor, muhalefetin görüşleri dikkate alınmıyor. Acil demokratik işleyiş istiyoruz. Halkın gerçek taleplerine yanıt verilmeli.

***

MHP bile komisyonu geçemedi

TBMM Başkanlığı’nın açıkladığı verilere göre 27. Dönem, 3 Yasama Yılı içinde, TBMM Başkanlığı’na verilen 3 bin 66 tekliften yalnızca AKP’li milletvekillerinin imzası olanlar komisyonu aşabildi. Üstelik MHP’nin verdiği 2 bin 817 yasa teklifinden hiçbiri yasalaşmadığı gibi TBMM gündemine bile alınmadı.

Buna göre:

♦ AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı bloku, Meclis’e 5 tane yasa teklifi sundu, bunlardan 4’ü komisyonlarca rapora bağlandı.

♦ AKP, Meclis’e toplamda 249 yasa teklifi sundu. Bunlardan 100’ü komisyonlarca rapora bağlandı.

♦ CHP, 2 bin 148 yasa teklifi sunarken, bu tekliflerden hiçbiri komisyonlar tarafından rapora bağlanmadı.

♦ Muhalefet partilerinin tekliflerinin tamamı komisyonda beklerken, ittifakın küçük ortağı MHP’nin teklifleri de aynı akıbeti yaşadı. MHP’nin verdiği 264 yasa teklifi komisyonu aşamadı.

♦ Millet İttifakı bileşenleri CHP ve İYİ Parti hiç ortak yasa teklifi vermezken, İYİ Parti 264 adet yasa teklifi verdi. Bunların tamamı komisyonda bekliyor.