Meclis’e fiilen kilit vuruldu
Can Atalay için TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleşen olağanüstü toplantıya, AKP’li Özalan’ın kürsüye yürüyerek TİP Milletvekili Ahmet Şık’a saldırması damgasını vurdu. Saldırı esnasında Şık, Koçyiğit ve Konuralp yaralandı.
Mustafa Bildircin
mustafamertbildircin@birgun.netTBMM Genel Kurulu, Can Atalay için olağanüstü toplandı. Toplantıyı TBMM Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ yönetti. MHP milletvekilleri toplantıya katılmazken AKP milletvekilleri, kuliste yoklamanın bitmesini bekledi. Ayağını kırdığı belirtilen CHP Lideri Özgür Özel, TBMM Genel Kurulu’na havalı yürüme botu giyerek katıldı.
Meclis Genel Kurulu'nda, CHP’nin başvurusu ile alınan olağanüstü toplantı kararı okundu. Olağanüstü toplantıda söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, oturumun Bozdağ tarafından yürütülmesinin usule aykırı olduğunu kaydetti.
ÖZALAN’DAN ŞIK’A SALDIRI
TİP Milletvekili Ahmet Şık, AKP sıralarına bakarak, “Sizde hiç utanma yok” dedi. Şık’ın sözlerinin ardından AKP milletvekilleri kürsüye yürüyünce oturuma ara verildi. Aranın tamamlanmasının ardından Şık, yeniden kürsüye çıktı. AKP milletvekilleri, sıralara vurarak Şık’ın konuşmasını kesti. Şık, “Hepinizin toplamının bu ülkeye faydası, bir Can Atalay kadar etmez” ifadesini kullandı. Şık konuşmasına devam ederken AKP Milletvekili Alpay Özalan, kürsüye yürüyerek Şık’ın boğazına yapıştı. Yaşanan kavgada DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kaşı açıldı, kürsü etrafı kana bulandı.
SALDIRIYA KINAMA CEZASI
Saldırıların ardından Meclis’e defalarca ara verilirken muhalefetin ‘Görüşmeye devam etmeyelim’ önergesi ise AKP tarafından reddedildi. AKP’li vekillerin ‘Devam edelim’ yanıtıyla toplantı bir kez daha açıldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ahmet Şık ve Alpay Özalan’a kınama cezası verilmesi önerisini Genel Kurul’a sundu. Çıkan kararda AKP’li vekil Alpay Özalan’a, kürsü dokunulmazlığını ihlal ettiği ve hatibe saldırdığı için Ahmet şık a ise sözleri nedeniyle kınama cezası verildi. Muhalefet vekilleri çıkan karara tepki gösterdi.
SALDIRIYI SAVUNDULAR
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu ise saldırıyı savundu. Köroğlu, "Burası TBMM dingonun ahırı değil, hakaret edersen cevabını da alırsın. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay teröristtir." ifadelerini kullandı. AKP İzmir Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan’dan da yaptığı paylaşımda, "PKK" Sempatizanı Ahmet Şık’ın kirli dili yüce meclisimize yakışmayan görüntülere sebep olmuştur. Bizi bu millet buraya Cumhurbaşkanımıza, ailemize, karakterimize, partimize alçakça küfürler edilsin diye elbette göndermedi” dedi.
KOÇYİĞİT’E ZİYARET
CHP Lideri Özel, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan olaylarda yaralanan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’i Meclis’teki makamında ziyaret etti. Gazetecilere da açıklama yapan Özel, "Meclis içinde yaşanmaması gereken şeyler yaşanıyor. Utanç verici görüntüler. Her şey gözümün önünde oldu. Meclis sözün söyleneceği yer. Mecliste kan akmaya başlıyorsa vatandaş ne yapacak? Sözlerin havada uçuşacağı bir yerde yumruklar, tekmeler uçuşuyor, yerlerde kan var. Kadınlara vuruyorlar" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şöyle konuştu: "Grup başkanları bu saldırıyı engelleyebilirdi. Bu anlık bir olay değil planlı bir durumdur. Masum ve sıradan bir olay olduğunu düşünmüyorum"
MECLİS’İN DE AYM’NİN DE FİŞİ ÇEKİLDİ
Atalay’ın vekilliği hakkında AYM’nin kararının tanınmadığı dünkü görüşme Meclis’in tamamen işlevsiz hale getirildiğini bir kez daha ortaya koydu. AKP’nin istemediğini söyleyen vekillerin dahi konuşturulmadığı, Meclis’i yönetecek başkanvekilinin usulüne uygun olmadan değiştirildiği dünkü görüşme muhalefet için artık karar verme vaktinin geldiğini gösterdi.
Sürecin başından beri tüm bu süreçlerde AYM’nin Atalay özelinde 3 kere verdiği hak ihlallerine, toplumdaki tepkiye ve hukukun rejim eliyle rafa kaldırılmasına rağmen dün yaşananlar Meclis’te yürütülecek mücadelenin bir geçerliliği olmadığını da bu anlamda açığa çıkardı.
Görüşmeler henüz başlamadan önce AKP Grup Başkanı Abdullah Güler yaptığı açıklamada AYM’nin tanınmadıklarını ifade etti ve Meclis’teki görüşme daha başlamadan anlamını yitirdi. "Hukuk zemininde değerlendirilecek karar yok" ifadelerini kullanan Güler, “AYM’nin hükmüyle hiçbir işlem yapamazsınız” dedi.
Hemen akabinde başlayan görüşmelerde ise AKP vekili Alpay Özalan’ın TİP Milletvekili Ahmet Şık’a saldırısı ülkede hukukun kalmadığının yanı sıra devletleşen AKP kadrolarının ‘bize bir şey olmaz’ rahatlığı. Rejimin daha fazla otoriterleşen haliyle hukukun rafa kaldırıldığı, hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, muhalif çıkan tek bir sesin dahi bastırılmaya çalışıldığı koşullarda Meclis de Saray’ın bir bahçesi haline getirildi.
Öte yandan dünkü yaşananlar yaratılan yoksulluğu, geleceksizliği, gerici ve baskıcı politikaları Meclis zoruyla meşrulaştırmaya çalışan Saray rejiminin ülkeyi sürüklediği felaketlerin son halkası oldu.
Rejim TBMM’ye de AYM’ye de bir anlamda kilit vururken farklı mücadele yolları bulunmadan bu ablukadan çıkılmayacağı da bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Buna karşın yaz boyunca getirilen kanun tekliflerini Meclis’te değiştirtemeyen muhalefet yine adres olarak AYM’yi gösterip, kabul edilen yasaları da oraya taşıyor. Ancak görüşmeleri ertelenen iki teklif var ki herkese yol gösterecek deneyimler içeriyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi görüşülürken nöbete başlayan başta Eğitim Sen olmak üzere eğitimcilerin direnişi ve soyadı hakkını kazanmak isteyen kadınların mücadelesi AKP’ye karşı mücadelenin nasıl yapılması gerektiği konusunu öğretiyor.
KÜRSÜYE SADECE SALDIRI İÇİN ÇIKTI
TİP Milletvekili Ahmet Şık’a saldıran AKP’li İzmir Milletvekili Alpay Özalan daha önce yalnızca milletvekili seçimlerinin ardından yemin etmek için çıktı.
İlk imza sahibi olduğu kanun teklifi bulunmayan Özalan, sahibi olduğu yazılı soru önergesi de bulunmuyor. Özalan, daha önce 8 Aralık 2021 yılında TBMM'deki İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde o dönem CHP Grup Başkanvekilliği görevinde bulunan Özgür Özel’in üzerine yürümüş, CHP’li vekillere saldırmıştı. Ayrıca attığı bir tweetten dolayı milletvekilliği düşürülen Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nu zorla Meclis Genel Kurulu'ndan çıkarmak istemişti.
ATALAY’A YAYIN KISITLAMASI
TBMM AYM’nin Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararıyla ilgili toplanırken Silivri 9 nolu cezaevinde bulunan Atalay’ın, toplantıyı televizyondan takip ettiği öğrenildi. Atalay’ın toplantıyı takip ettiği sırada ise yayını kesildi. Toplantının ilk 15 dakikasını izleyebilen Atalay’ın takip ettiği televizyon AKP’li vekil Alpay Özalan’ın Tip milletvekili Ahmet Şık’a yönelik saldırısı sonrasında kapatıldı.
Edinilen bilgilere göre böyle bir kısıtlama en son 15 Temmuz darbe girişiminde gerçekleşti.
YASA, DEMOKRASİ VE HUKUK YOK
AKP’li vekillerin saldırılarının ardından tepkiler yükseldi. Tepkilerden bazıları şöyle:
DEM Parti: Muhalefetin sesini kısmak ve hukuksuzluğu devam ettirmek için muhalefet milletvekillerine parlamento kürsüsünde saldırmıştır. Parlamentoda şiddetin ve saldırganlığın hukukunu kurmak isteyen AKP’ye karşı en güçlü şekilde direneceğimizi bir kez daha kamuoyuna deklare ediyoruz.
SOL Parti: Tek adam rejiminde anayasa yok, hukuk yok, meclis yok, demokrasi yok! Millet Meclisi'nde dahi zorbalığı elden bırakmayan tek adam rejimine karşı omuz omuza mücadeleyi büyütelim.
EMEK Partisi: Hem sandıkta hem de hukuk karşısında kaybeden iktidarın elinde saldırganlık dışında bir şey kalmamıştır. Meclis’in, Saray’ın vesayet kurumu haline getirilmesi kabul edilemez!
TKP: Çete üyeleri gibi TİP milletvekili Ahmet Şık’a saldıran, DEM Parti vekili Gülistan Koçyiğit’in kaşını yaran Alpay Özalan ve diğer saldırganlar, bu Meclis’in, bu düzenin özetidir. Saldırıyı kınıyor, yaralanan vekillere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz."
TİP: Ahmet Şık'ın bu konuşmasını sindiremeyenler milletvekilimize arkadan saldırdılar. Doğru bildiğimizi söylemeye; memlekette özgürlük, adalet ve eşitlik kavgasını büyütmeye devam edeceğiz!
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç: Yasama organı yurttaşların vekillerinin yeridir. Kaba kuvvet gösterenlerin yeri değildir. Gündemi görüştürmemeye, Meclisin görevini yapmasını engellemeye yönelik hareketlere müsamaha gösterilmemelidir.