Seçim öncesi ‘bir an önce bitsin’ talimatı verilen “mega projeler”de ölümler rutinleşti. Bu kez de Kuzey Marmara Otoyolu’nun Gebze bölümünde inşaatı devam eden viyadük çöktü. Enkaz altında kalan 3 işçi hayatını kaybetti, 1 işçi de yaralı olarak kurtarıldı

Mega çöküş!

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatı devam eden 7 nolu viyadükte dün sabah saatlerinde beton blok montajı sırasında çökme meydana geldi. Blokla birlikte 30 metreden düşen 4 işçi enkazın altında kaldı. İstanbul ve Kocaeli’den itfaiye ekipleri ile AFAD ekiplerinin de katıldığı kurtarma çalışmalarında işçilerin kurtarılması için enkazdaki beton bloklardaki demirler kaynak makineleri ile kesilerek betonlar kaldırıldı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, üç işçinin cansız bedeni beton blokların altından çıkarıldı, bir işçi ise yaralı olarak kurtarıldı. Dün gece saatlerinde ise yaralı olarak kurtulan işçinin hayatını kaybettiği ve yaşanılan kayıp sayısının 4 olduğu iddia edildi.

İşçilerin kurtarılması için çalışma arkadaşları da seferber olurken, olay yerindeki bazı işçiler sinir krizi geçirdi. İşçilere de sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Gebze Tavşancıl kesiminde Osmangazi Köprüsü’ne yakın bir noktada yapılan viyadüğe, ikinci kademe beton dökülürken beton bloğun ters dönerek üzerindeki işçilerle düşmesi sonucu iş kazası meydana geldiğini belirtti ve bir işçinin cansız bedeninin enkaz altından çıkarıldığını söyledi. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker de “Kalıpta bir bağlantı hatası olabilir” diye konuştu.

19 SAAT ÇALIŞTIRMIŞLAR!
BirGün’e konuşan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Kürekci, olay yerine incelemeler yaptıklarını ve işçilerle konuştuklarını söyledi. Kürekçi, “İncemeler devam ediyor. İşçilerle yaptığımız görüşmeler sonucunda gece saat 3.00’e kadar çalıştırılıp sabah 8.00’de tekrar mesaiye başlatıldıklarını öğrendik. İşin hızlandırılmasına dair bir talimat olduğundan bahsettiler. Çökmenin sebebiyle ile ilgili birçok olasılık var. Bu durumun bir bilir kişi incelemesine ihtiyacı var. Bu inceleme yarın da devam ettirilecek. Ancak şunu söyleyebiliriz, ortada böylesi bir büyük teknik kusur varsa, bir kaza oluyorsa ve bu kaza insanların ölümüyle sonuçlanıyorsa, üst yüklenicinin, ana iş yapan firma bu olayın sorumlusudur. Bu bir kaza değil, cinayettir” dedi.

YAYIN YASAĞI VE İNCELEME
Faciayla ilgili Gebze 1. Sulh Ceza Hakimliği yayın yasağı kararı aldı. Kararın yazılı ve görsel basın ile internet medyasında birtakım yanlış bilgiler ve görüntülerle kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi ve çalışmaların sekteye uğramaması için alındığı iddia edildi.

YİNE LİMAK-CENGİZ GRUBU
Kuzey Marmara Otoyolu ihalesinin Kurtköy-Akyazı kesimi işini Limak-Cengiz Ortak Girişim Grubu almıştı.

***

Hızlı kâr isteği ölüm saçıyor

Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu: “İnşaat sektörü üzerinden devlet kamu kaymakları sermayeye aktarılıyor. Bu olurken de tüm kurallar yok sayılıyor. Buradaki temel mesele hızlı şekilde kâr elde etmek. Bunlar sermaye grupları büyük ölçüde siyasi iktidarın yandaşı. Bunların hızla kâr etmesi isteniyor ve bu çerçevede de kurallar tanınmadan hızlı bir şekilde ortaya çıkartılması sağlanmaya çalışılıyor. Bu arada da, hem üretim süreci içerisinde gerekli güvenlik önlemleri alınmıyor.”

***

10 ayda bin 640 iş cinayeti
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (isig) Meclisi’nin raporuna göre bu yılın ilk on ayında en az 1640 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu işçilerin 360’ı inşaat, yol işçisiydi. Son 16 yılda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçi sayısı ise yaklaşık 22 bin. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nde ise daha önce en az 5 işçi yaşamını yitirdi. 3. Havalimanı inşaatında da en az 39, 3. Köprü inşaatında ise 8 işçi ölümü yaşandı.

***

Denetim yapılıyor muydu?

CHP İşçi Sendikaları ve STK’lardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKP hükümetinin “Mega Projeler” olarak sunduğu Otoyolu inşaatlarında yaşanan iş kazaları ve ölümleri Meclis gündemine taşıdı. Ağbaba “Kuzey Marmara Otoyolu inşaatında bugüne kadar kaç iş kazası yaşanmıştır?, Kuzey Marmara Otoyolu inşaat sahasında işçiler için gerekli iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapılmakta mıdır? Otoyolu yapım çalışmalarında meydana gelen kazalarda ihmali olan kaç kişi hakkında idari ya da cezai takibat yapılmıştır. Bu konuda yüklenici firmalara ne gibi yaptırımlar uygulanmıştır?” diye sordu.

***

İnşaat İşçileri Sendikası: Fıtrat olarak bakmanın sonucu
İnşaat patronlarının malzemeden çalarak iş yaptıkları, gerek işçilerin gerekse gelecekte o mekanları kullanacak halkın can güvenliklerini hoyratça yok saydıkları ve bu konuda hiçbir denetim ve kontrole tabi olmadıkları Türkiye’de; bu sefer de viyadük inşaatında çökme yaşandı. Çalışırken ölmeyi, yaralanmayı, sakat kalmayı “fıtrat” olarak tanımlayan bir siyasi anlayışın yarattığı sonuç bu oluyor. Patronların işçi arkadaşlarımızın kanına sudan ucuz muamele yapmasına, onları denetlemekle görevli kurumların tüm bu olup bitene fiilen ortak olmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

***

Bir an önce bitsin talimatı hayatlarından çalıyor

AKP iktidarının dev projelerinde işçi ölümleri hız kesmiyor. Ölümün adresi bu sefer Kuzey Marmara Otoyolu oldu. Viyadük inşaatında sırasında kopan beton blok dört işçinin ölümüne bir işçinin de ağır yaralanmasına neden oldu. Hükümet çevrelerinden gelen ilk açıklamalar her zamanki gibi “araştırılacak” oldu.

Üçüncü havaalanından, metro inşaatına, şehir hastanelerinden Kuzey Marmara Otoyoluna kadar tüm “dev” yatırımlarda işçi ölümleri eksik olmadı. Neredeyse aynı firmaların gerçekleştirdiği inşaatlarda gerçekleşen iş cinayetlerin arkasında projeyi bir an önce bitirmek için güvenliğin ikinci plana itilmesi yatıyor.

İnşaat sektöründe artan maliyetler firmaları tasarruf tedbirlerine itti. Akıllarına ilk gelen çözüm işçi çıkarıp geri kalanları çok daha uzun sürelerde çalıştırmak oluyor. Firmaların tasarruftan anladığı ikinci adım ise işçi güvenliğini sağlayan malzemeden kısmak oluyor. Eleman eksikliği, uzun ve yoğun çalışma koşulları ile birlikte iş güvenliğinin de ikinci plana itilmesiyle birlikte işçi cinayetleri kaçınılmaz oluyor.

Yap-işlet-devret modeli ile yapılan AKP’nin dev projeleri kelimenin gerçek karşılığı ile zamanla yarışıyor. Hızla bitirilip bir an önce işletmeye açmak için hükümet projeyi verdikleri yandaş firmalara baskı kuruyor. Firmalarda iş verdikleri taşeron şirketlere aynı oranda ‘hız’ baskısı uyguluyor. Onlarca taşeron ve alt taşeron firmalarda çalışan işçiler sağlıksız koşullarda, hayatlarını hiçe sayarak ekmekleri kazanmaya çalışıyor.

AKP hükümetini kadar işçi ölümleri daha çok kaçak ve küçük işletmelerde yaşanırken AKP ile birlikte ölümlerin adresi dev projeler olmaya başladı. Sendika ve her türlü örgütlenmenin yasak edildiği dev şantiyeler adeta köle pazarına dönüşmüş durumda. Hakkını arayanın, iş yükünden ya da güvenlik eksikliğinden dolayı rahatsızlığını dile getirenin çalışamadığı inşaatlarda ölümler kaçınılmaz bir son olarak yaşanıyor.