AKP’nin “Tam Gün” düzenlemesi bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nden döndü.
 
Adalet Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 650 sayılı KHK’nın içine gizlenen “Tam Gün” hükümleri iptal edildi.
 
Siz bakmayın Sağlık Bakanı’nın değişen bir şey yok, yeni bir yasa yapıp yola devam ederiz demesine.
 
Yarın, kamuda çalışan bir hekim muayenehane açmaya kalksa, Bakanlık izin vermese, olay mahkemelik olsa ne olacak?..

Tamam, Anayasa Mahkemesi’nin kararları geriye işlemez de…
 
İdare mahkemesi, Anayasa’ya aykırılığı karara bağlanmış bir düzenlemeye dayanarak mı hüküm verecek?..
 
Tamam, Mahkeme iptal kararının yürütmesini altı ay sonraya attı, Hükümet bu arada yeni bir yasa çıkarabilir de…
 
Anayasa Mahkemesi’nin onu da iptal etmeyeceği ne malûm?..
 
Neticede…
 
AKP’nin “Tam Gün”ü bir kez daha “Tam Güm” oldu.
 
***
 
Üç yıldır yılan hikayesine dönen bu sürecin, her çıkan kararla durumları değişen doktorlar için ne anlama geldiğini…
 
Geçen hafta yaptığımız basın toplantısında Özdemir Abi, TTB Başkanı Özdemir Aktan, söyledi…
 
Bir çeşit devlet mobbingi diyerek.
 
Sağlık Bakanı için ne anlama geldiğini söyleyivermek de bana düştü…
 
Üç yıldır hukuka uygun bir yasa çıkarmayı beceremeyen bir politikacı!..
 
Düşünsenize…
 
Son Tam Gün Yasası 1978’de, Ecevit’in zar zor kurduğu 11’ler Hükümeti döneminde çıkarılmıştı.
 
Doktor sayısının neredeyse üç katına çıktığı…
 
Dahası, büyük ekseriyetinin zaten muayenehanesini kapattığı…
 
Ve dahi…
 
On yıldır tek parti iktidarının hüküm sürdüğü bir ülke…
 
Ve bir yasayı yüzüne gözüne bulaştırmadan çıkaramayan bir Sağlık Bakanı!..
 
Tam bir ört ki ölem durumu.
 
***
 
Bu arada...
 
Şimdi biz…
 
AKP’nin bu “Tam Gün” ısrarındaki amaç bıçak parasını kaldırmak filan değil, o çoktan özel hastanelere taşındı, hem de kasatura parası oldu demiştik ya…
 
Bakanlık da tevil yoluyla ikrar etmişti.
 
Nasıl mı?..
 
 “Tam Gün”ün içine gizlendiği 650 sayılı KHK, 26 Ağustos 2011 günü yayınlanmıştı.
 
Üç hafta sonra da, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği OHSAD’ın web sitesinde Sağlık Bakanlığı’yla yapılan bir “Mutabakat Metni” açıklanmıştı.
 
Bakanlık’la özel hastane patronları anlaşmışlardı…
 
Özel ve kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinde çalışan hekim gelirlerinde anormal farklar olmamalı...
 
Yani?..
 
Özeldeki hekim ücretleri düşürülmeliydi.
 
***
 
İstanbul Tabip Odası konuyu mahkemeye taşımıştı.
 
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı savunmasını Ankara 9. İdare Mahkemesi’ne göndermiş.
 
Ferasetlerine her zaman büyük hayranlık duyduğum Bakanlık hukukçuları gene bir şahesere imza atmışlar!..
 
Demişler ki…
 
“Konu tamamen kamuda görev yapan tabiplerin ücretlerinin düşüklüğünün gündeme getirilmesi olup, özel sektördeki tabiplerin ücretlerinin düşürülmesine ilişkin söylemde bulunulmamıştır.”
 
Yani neymiş?..
 
Sağlık Bakanlığı, kamuda çalışan hekimlerin ücretlerinin düşüklüğüne o kadar üzülüyor, o kadar üzülüyormuş ki…
 
Ne yapacağını bilememiş!..
 
Konuyu TTB’ye, SES’e açsa açılmaz…
 
Bir kanun yapıp ücretleri yükseltse olmaz…
 
Derdini ummana dökse, ummana sığmaz…
 
O da gitmiş içini özel hastane patronlarına dökmüş!..
 
Dökmekle de kalmamış…
 
Bi de Mutabakat Metni imzalamışlar, karşılıklı.
 
(Günah olmasa şerefe kadeh de kaldırırlardı, kesin!..)
 
Bütün mevzu ondan ibaretmiş...
 
Yerseniz!..