Bugünkü yazısında FETÖ ve diğer cemaatlere ilişkin açıklamalarda bulunan eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, “Biz ‘dini cemaat’ olarak bilinen süreçlerde şu veya bu şekilde destek verdik” dedi.

Mehmet Metiner’den FETÖ açıklaması: Şu veya bu şekilde destek verdik

Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, CNN Türk’te yayınlanan "Akıl Çemberi” adlı programda kullandığı ifadelere yönelik “Söylediklerimin hiçbiri de Ak Parti’mizin içini karıştıracak türden değildi. Dahası orta yerde itiraf da yoktu” dedi.

Metiner, Star gazetesindeki köşesinde, “Ak Parti’yi karıştıracak İtiraflar” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

CNN Türk’te yayınlanan "Akıl Çemberi” adlı programa katılan ve cemaatlere ilişkin açıklamalarda bulunan AKP eski Milletvekili Mehmet Metiner, “Biz dini cemaatlerle çok fazla iç içe olduğumuz için, bizim temasımızın olmasında hiçbir yanlışlık yok. Şu anda da temasımızın olduğu cemaatler var. Yarın bunlardan ne çıkar bilemeyiz. İhanet ortaya çıktığında anlaşılır” ifadelerinin AKP’yi karıştıracak türden ifadeler olduğu yorumlarına tepki gösterdi.

FETÖ AÇIKLAMASI

Yazısının devamında ise yine dikkat çeken ifadeler kullanan Metiner, FETÖ’ye ilişkin, “FETÖ dolayısıyla her seferinde bizi suçlayanlar bilerek ve isteyerek yanlış ve haksız bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Biz ‘dini cemaat’ olarak bilinen süreçlerde şu veya bu şekilde destek verdik” dedi.

Metiner’in yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“FETÖ dolayısıyla her seferinde bizi suçlayanlar bilerek ve isteyerek yanlış ve haksız bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Biz “dini cemaat” olarak bilinen süreçlerde şu veya bu şekilde destek verdik. Gerçekte “dini cemaat” değil ABD derin devletinin emrindeki bir istihbarat ve terör örgütü olduğunu farkettiğimiz anda da kökünü kazımaya koyulduk. İhanetçi kimliği ortaya çıktığında sergilediğimiz tavır esastır.

Yarın FETÖ benzeri başka yapılanmalar ortaya çıkmaz mı? Çıkabilir elbette. Bir FETÖ gitse başka bir FETÖ icad ederler. Türkiye’yi asla kendi başına bırakmazlar.

Bu varsayımsal olarak doğrudur. Lakin bu varsayımsal doğru üzerinden verili tüm dini cemaatleri ve tarikatları 28 Şubat mantığıyla veya jakoben/otoriteryen laikçilik anlayışıyla düşman olarak ilan etmek asıl ülkemizin birliğini-beraberliğini bozmaya çalışan o güç odaklarının değirmenine su taşımak anlamına gelir.

Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür bu. Devlet ve millet olarak FETÖ tecrübesinden gerekli dersi çıkardık.

Ama birileri belli ki gerekli dersi çıkarmamış. FETÖ’nün ve efendilerinin işine yarayacak topyekün cemaat ve tarikat düşmanlığıyla hangi akla hizmet ettikleri ortada.

Bilerek bu söylemi dillendirenler bilesiniz ki FETÖ’nün iplerini elinde tutan üst aklın farklı bir ünitesine dahildirler.

Bilmeden dillendirenler de artık hangi akla hizmet ettiklerini yeniden düşünmelidirler.

FETÖ bahanesiyle dini cemaatlere ve tarikatlara kinlerini kusanlar yaşadığımız 28 Şubat tecrübesinden dolayı F. Gülen denilen deccalin başını çektiği “cemaat”in savunuculuğunu yapanların sayısını çoğaltmaktan öte bir iş yapmadıklarını da unutmasınlar.

O dönemler o yapıya düşmanlığın sadece “dini cemaat” olmasından kaynaklı olduğu varsayımının, o yapıyla hiç alakası olmayan pek çok kişinin o yapıyı zorunlu savunmasına yol açtığı da bilinen bir olgudur.

Söyleme dikkat etmek lazım.Sap ile samanı birbirine karıştırmamak lazım.Yaşanan tecrübeden ders çıkartıp ihtiyatı ve tedbiri elden bırakmamak lazım.Bütün bunları yaparken varsayımsal “iç düşman!” paranoyasına da yenik düşmemek lazım. İşte dediklerim bundan ibarettir.Lafın öbür kısmını o başlığı atanlara siz deyiverin.”