Pancu, 2004 yılında Fenerbahçe Beşiktaş karşılaşmasının son anlarında kaleye geçerek bir sorumluluk almıştı. O anlık bir karar ile yapılmış hamleydi, tıpkı Melo’nun Elazığspor maçında yaptığı gibi…

Beşiktaş Pancu için 1 numaralı forma basıp satmaya çalışarak; durumdan kar çıkarmaya çalıştı ki son derece anlamsızdı.

 Galatasaray’da Melo anısına eldiven satışına başladı?

İşin komik yanı iki hamlede maçın ve skorun önüne geçerek; futbolun konuşulmasına engel olmakla beraber Pancu’nun santrafor, Melo’nun da orta alan oyuncu olarak transfer edildiğini ve bu konumda oyuna katkı yapmalarının mesleki zorunluluk olduğu nedense ortadan kaldıran bir hamle oldu.

Belki bu bize has bir alt başlık histerisinin dışa vurumu dur.

…Ve melo bir hafta sonra kırmızı kart görünce tartışma gerçek zemine oturmaya başladı.

O tartışmaya katkı amacıyla Melo ilgili birkaç saptama yaparak konuya devam etmek istiyorum;

Melo, 2009-2010 sezonunda Fiorentina’dan Juventus’a 25 Milyon avroya transfer oldu.

2009-2010 sezonunda Seri A’da 30 maç forma giydi ve Avrupa kupaları dahil 4138 dakika oynadı.

Juventus bu sezonda Seri A’da;  38 maçta 16 galibiyet, 15 mağlubiyet ve 7 beraberlik alarak ligi 7. Sırada bitirdi.

2010-2011 sezonunda Seri A’da 29 maç forma giydi ve Avrupa Kupaları dahil 2876 dakika oynadı.

Juventus bu sezonda Seri A’da 38 maçta 15 galibiyet, 10 mağlubiyet ve 13 beraberlik alarak 7. Sırada yer aldı.

Melo’nun Galatasaray’a transfer olduğu 2011-2012 sezonunda ise Galatasaray şampiyon olurken;

Juventus 2011-2012 sezonunda 38 maçta 23 galibiyet, 15 beraberlik ile hiç mağlup olmadan Seri A da şampiyon oldu. 

Juventus Melo’dan sonra orta alanda Pirlo, Vidal ve Marchisio’yu kullanarak ciddi başarılara imza attı. Oyun ve oyuncu yapısındaki değişiklik onun Seri A’da ve Şampiyonlar Liginde ön plana çıkmasına neden oldu.

2011-2012 sezonunda Galatasaray’da 36 maçta 35 maçta forma giyen melo; 3066 dakika oynadı.

3 yıllık İtalya kariyerinden sonra Juventus tarafından Galatasaray’a kiralık verilen Melo için süreç maalesef aleyhte işlemiştir. Bütçe ve beklentiler bakımından Galatasaray’dan daha büyük kapasitesi olan Juventus, Melo için oynatmama kararı ile Galatasaray’a kiralık verilmiştir.

25 Milyon avro ile satın alınan bir oyuncu için kiralık olarak başka takıma verilmesi bir handikaptır.

En önemlisi ise 2010 Dünya Kupası Çeyrek Final maçında Hollanda karşısında kişisel egosu yüzünden gördüğü kırmızı kart ile takımına verdiği zarardır.

Bu görünüm maalesef lig maçlarında da devam ederek oyuna katkı yerine kendi duygularına katkı yapmayı tercih eden bir oyuncu olduğunun resmidir.

Melo’nun eldivenleri ile uğraşmayı bir kenara bırakarak oyuncu olarak Galatasaray’a katkısını tartışmayı tercih etmemiz gerekecektir. En azından futbolun mesleki etik beklentisi bunu zorunlu kılar.