Türkiye sendikacılık tarihinde eşine az rastlanır bir rekor yaşanıyor! Kamu görevlilerinin (memurların) sendikalaşma oranı yüzde 71.3’e ulaştı. Kamu görevlileri sendikalarının üye sayılarına ilişkin 2015 istatistikleri 8 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. İşçilerin sendikalaşma oranının resmi olarak yüzde 10, fiili olarak yüzde 6-7 civarında olduğu düşünülecek olursa memur sendikacılığında yaşanan bu rekor daha iyi anlaşılmış olur.

Ancak bu rekorda bir acayiplik var. Bu rekor artış sadece bir konfederasyona, Memur-Sen’e ait. Memur sendikacılığı değil aslında Memur-Sen mucizesi yaşanıyor. Eğer bu artış, az çok değişik konfederasyonlar arasında benzer bir eğilim gösterseydi memur sendikacılığı açısından genel bir yükseliş trendinden söz etmek mümkündü. Oysa 2002’den bu yana Memur-Sen’de inanılmaz bir üye artışı ve artış oranı yaşanırken diğer sendikalar ya zayıflıyor ya da yerinde sayıyor.

İşte memur sendikacılığında yaşanan çarpık büyümeye ilişkin çarpıcı veriler:

> 2002’de 1,3 milyon olan sendikalaşabilir memur sayısı, 2015’te 2,3 milyona ulaşmış. Toplam memur sayısı yüzde 73 artmış.

>2002’de 651 bin olan sendikalı memur sayısı 2015’te 1,7 milyona yaklaşmış. Artış yüzde 158. 2002’de yüzde 48 olan sendikalaşma oranı ise 2015’te yüzde 71’in üzerine çıkmış.

> 2002’de 42 bin olan Memur-Sen üye sayısı 2015’te 836 bine yükselmiş. Artış yüzde 1900!!! Memur-Sen 20 kat büyümüş!!! 42 bin üyenin üzerine 794 bin üye koymuş. 2002’de sendikalaşabilir memurların yüzde 3’ünü temsil eden Memur-Sen, 2015’te temsil oranı yüzde 36’ya yükselmiş. Sendikacılık literatüründe eşi benzeri yok.

> Kamu-Sen aynı dönemde 329 binden 445 bine yükselmiş. Artış oranı yüzde 35. 116 bin yeni üye kazanmış. Ancak Kamu-Sen’in temsil gücü yüzde 24’ten yüzde 19’a gerilemiş.

> KESK ise aynı dönemde 262 binden 236 bine gerilemiş. 25 bin üye kaybetmiş. Temsil oranı ise yüzde 19’dan yüzde 10’a gerilemiş.

2014-2015 döneminde de benzer bir eğilim gözleniyor. Memur-Sen yine açık ara önde, rekoruna yeni rekorlar ekliyor!

> Son bir yılda 89 bin memur sendikalara üye olmuş. Bu sayının 74 bini Memur-Sen’i tercih etmiş.

>KESK ve Kamu-Sen’de ise küçük düşüşler yaşanmış.

>Birleşik Kamu İş’in üye sayısı 50 binden 57 bine, Cihan-Sen’in üye sayısı 24 binden 29 bine ulaşmış.

> 11 hizmet kolunun tümünde Memur-Sen üyesi sendikalar birinci sendika durumuna gelmiş.

>KESK çoğunlukta olduğu kültür-sanat hizmet kolunda da çoğunluğu kaybedince, tüm hizmet kollarında Memur-Sen sendikaları toplu sözleşme masasına oturma hakkı kazanmış.

Memur sendikalarının tablosu böyle ama bu işte bir tuhaflık olmalı. Grev hakkı olmayan, sendika işlevlerini yerine getiremeyen memur sendikacılığında bu artış neden? Son toplu sözleşmede hükümetin verebileceğinden çok daha düşük bir sözleşmeyi imzalayan Memur-Sen’e bu teveccüh neden? Çalışanlar sendika işlevi olmayan bir örgütü sendikal nedenlerle tercih ediyor olamazlar.

Toplu sözleşme ertelenmeli

Aslında memur sendikacılığında sanal ve hormonlu bir büyüme yaşanıyor. Memur-Sen AKP ile paralel büyüdü. AKP Memur-Sen’i, Memur-Sen AKP’yi destekledi. Tipik bir sendikal vesayet veya yandaş sendikacılık öyküsü ile yüz yüzeyiz. Memurların sendika aidatlarının devlet tarafından ödenmesi, hükümete yakın sendikaya üyeliğin verdiği “güven” duygusu ve amirlerin Memur-Sen’i işaret etmeleri bu büyümenin temel nedeni. Eğer önümüzdeki dönem bir koalisyon hükümeti kurulursa o zaman bu gerçekler daha net görülecek.

İşin asıl önemli yanı, ağustos ayında toplu sözleşme görüşmeleri var. Memur-Sen hem büyük konfederasyon hem de bütün hizmet kollarında yetkili sendikalarıyla masada tek söz sahibi durumunda. Kamu-Sen ve KESK iyice göstermelik durumda kalacak. Son sözü Memur-Sen başkanı söyleyecek. Kamu-Sen ve KESK’in hakem kuruluna başvuru hakkı dahi yok. Memurların yüzde 36’sını temsil eden Memur-Sen bütün memurlar adına karar verecek. Diğer bir sorun ise henüz yeni hükümetin kurulamamış olması. Eski hükümetle yeni pazarlık olmaz.

Memur toplu sözleşmesi ekim ayına ertelenmeli. Toplu sözleşme yeni hükümet ile yapılmalı. Dahası yeni bir mevzuat ile yapılmalı. Bu süre içinde 4688 sayılı yasa değiştirilerek toplu pazarlık masası demokratik hale getirilmeli ve memurların grev hakkı tanınmalı. Aksi halde memurlar ve emekliler son iki yılda olduğu gibi yeni bir toplu sözleşme faciası ile yüz yüze kalabilir.