ABD emperyalizminin dümenindeki nevi şahsına münhasır liderin bir hamleyle domino etkisi yarattığı Suriye’de aktörlerin pozisyon alma yarışı ilginç kombinasyonlar ortaya çıkarıyor. Yine yeniden yeni Osmanlıcı rüyalar görmeye başlayan yeni rejim bekçilerinin ABD’nin bırakacağı boşluğa aday olması, Suriye Kürtlerinin Şam yönetimine yanaşması, Körfez Arap ülkelerinin Şam’da elçilikler açmaya başlaması, İsrail’in Şam’ı bombalanması hepsi bu hamlenin artçı […]

ABD emperyalizminin dümenindeki nevi şahsına münhasır liderin bir hamleyle domino etkisi yarattığı Suriye’de aktörlerin pozisyon alma yarışı ilginç kombinasyonlar ortaya çıkarıyor. Yine yeniden yeni Osmanlıcı rüyalar görmeye başlayan yeni rejim bekçilerinin ABD’nin bırakacağı boşluğa aday olması, Suriye Kürtlerinin Şam yönetimine yanaşması, Körfez Arap ülkelerinin Şam’da elçilikler açmaya başlaması, İsrail’in Şam’ı bombalanması hepsi bu hamlenin artçı sarsıntıları.

Yedi yıl önce de benzer hülyalarla yola çıkan Yeni Osmanlıcı zihniyetin iflas eden politikalarının ülkeyi sürüklediği mevcut durum ortadayken, küresel güçler arasındaki kapışmadan yararlanma hevesi, ülkeyi yeniden tehlikeli sulara sürüklüyor. Üstelik bu macera kör parmağım gözüne deyimini doğrularcasına alenen yapılıyor.

Yeni Osmanlıcıların Suriye birliklerinin kendi toprağı olan Menbiç’e girmesine yaptığı itirazlar, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üzerinden gerçekleştirmek istediği hamleler nedeniyle bütün bir bölge diken üstünde. ABD’nin NATO üyesi önemli müttefikini cepheye sürme isteği, Saray rejiminin buna heveskar olması, SDG’nin askeri politik hamleleri bölgeyi ateş topuna çevirecek gelişmelerin kıvılcımını çakabilir.

BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ

Trump bu hamlesiyle bir süredir arasının “limoni” olduğu Ankara’yı yeniden kendi yörüngesine oturturken, Türkiye’ye de yeni bir rol vermiş oldu. ABD başkanının “Nihayet başkalarının savaşma zamanı geldi” tweeti aranan aktörün de bulunduğu anlamına geliyor.

Trump sonrasındaki açıklamaları da Türkiye’yi Doğu Suriye çöllerine sokmaya hevesli olduğunun işareti. Rakka ve Deyrizor’u da kapsayan geniş alana sokulmak istenen Türkiye’nin bu tuzağa düşme tehlikesi, can yakıcı sonuçlara yol açabilir. Bölgede çok farklı yerel, bölgesel aktörün bulunması, her an yeni çatışmalara yol açabilir.

KİM NASIL GİRECEK?

Suriye’de satrancının merkez üssü Fırat’ın doğusu. Bölgedeki hareketlilik sadece Menbiç ile sınırlı kalmayacak. Menbiç sonrasında Fırat’ın doğusunu kim, nasıl girecek? Suriye ordu birliklerinin bölgeye girmesine karşı çıkan ABD’nin Ankara’yı cepheye sürme hamlesine karşı Suriye-Rusya-SDG ittifakının hamleleri belirleyici olacak. Suriye ordusunun kente girmesi, ÖSO’nun sınıra dayanması tansiyonu yükseltirken, gözler Rusya’dan gelecek işarette.

MOSKOVA’DA PAZARLIK

Suriye savaş sahasının asıl belirleyeni bir süredir Rusya. Bugün Ankara’dan Moskova’ya yapılacak üst düzey çıkarmanın asıl gündem maddesi de Menbiç ve Fırat’ın doğusuna yapılacak aqskeri hamle. Ankara, Rusya’dan yeşil ışık çakma beklentisi içerisinde. Afrin ve Cerablus harekâtlarının benzeri en azından kontrollü bir operasyon için kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılacak.

Rusya da tıpkı ABD gibi meselelere kendi bölgesel ve de küresel çıkarları çerçevesinde yaklaşırken, Türkiye ve Suriye Kürtlerini kendisinden uzaklaştırmayacak, en azından küstürmeyecek formüller peşinde.

MENBİÇ NEDEN ÖNEMLİ?

Fırat’ın batı yakasındaki Menbiç Fırat nehrinin 30 km batısında yer alan altmış-yetmiş bin nüfuslu küçük bir kent olan Menbiç’in çok önemli bir stratejik konumu olmasa da Fırat’ın batısında Tabka barajı ve Rakka yolu üzerinde olması psikolojik açıdan önemli. Türkiye’ye yaklaşık 40 km mesafede olan Menbiç’i asıl önemli kılan şey Fırat’ın doğusuna yapılacak hamlenin öne aşaması olması.