İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis'te yaptığı konuşmada "Şu anda Merkez Bankası'nın net rezervi eksi 43 milyar dolar. 128 milyar doları çatır çatır yediler." ifadelerini kullandı.

Meral Akşener: "Artık vakit hesap vakti"

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşanİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündemi değerlendirdi.

Akşener, Türk ekonomisindeki kriz üzerine konuştu. Akşener, "Dolar 10 liraya koşuyor, çiftçi, esnaf, emekli perişan, işte size partili Cumhurbaşkanlığı ile uçan Türkiye" ifadelerini kullandı.

Akşener konuşmasının devamında, "Şu anda Merkez Bankası'nın net rezervi eksi 43 milyar dolar. Normalde 4 sene görev süresi olan Merkez Bankası başkanları Erdoğan sayesinde mevsimlik işçi oldular. Her sezona yeni bir başkanla giriyoruz. 128 milyar doları çatır çatır yediler. Merkez Bankası da tam takır kuru bakır kaldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Akşener, "'Vakit Türkiye vaktidir' diye iş başına gelenlerin artık bu milletin yakasından düşme vakti de geldi çattı. Haydi Sayın Erdoğan vakit tamam. Artık vakit hesap vakti, artık vakit sandık vakti." ifadelerini kullandı.

Akşener'in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"Üç yıl önce Erdoğan faizle nasıl mücadele edilir gösterecekti. Bugün ülkemizde devletin bankaları onun yetkisi, medyanın büyük çoğunluğu onun kontrolünde, bağımsız olması gereken Merkez Bankası bile onun yetkisinde. Peki ya etki? Dolar 10 liraya koşuyor, çiftçi, esnaf, emekli perişan. İşte size Partili Cumhurbaşkanlığı ile uçan Türkiye.

Normalde 4 sene görev süresi olan Merkez Bankası başkanları Erdoğan sayesinde mevsimlik işçi oldular. Her sezona yeni bir başkanla giriyoruz.

Milletimiz perişan oluyor. Maliye Bakanı zaten ortada yok. Sen ise sadece seyrediyorsun. Merkez Bankası Başkanı seyrediyor. Bu arkadaş bir de çıkmış 125 milyar dolar rezervimiz var diyor. Madem o kadar rezervin var müdahale etsene. Niye doların artışına seyirci kalıyorsun. Edemez. Çünkü rezervler Merkez Bankası’nın değil. 128 milyar doları çatır çatır yediler. Merkez Bankası da tam takır kuru bakır kaldı.

Merkez Bankası’nın net rezervi maalesef eksi 43 milyar dolar. Her seferinde söyledik, uyardık, bugün burada yine tekrar ediyorum. Merkez Bankası gücünü itibarından alır, itibarı da bağımsızlığından gelir. Türkiye’nin en güzide kurumunda ne bağımsızlık kaldı ne de itibar.

Sen sözümona faizleri düşürdü, risk primi arttı. Senin bu beceriksizliğin yüzünden 200 milyar dolar devlet bütçesinden faiz ödemesi yapılacak. Bu 200 milyar lira Türkiye’de kayıtlı 22 milyon çalışanın vergilerinden yüksek. 22 milyon çalışanın vergisinin tamamı faize gidecek.

Sayın Erdoğan, partili cumhurbaşkanı olarak göreve geldiğinden bu yana ülkemizin dış borcu 2 trilyon lira arttı. Peki bu borç nasıl ödenecek? Fiyatlar artacak öyle ödenecek. Bizlerin cebinden çıkan para ile ödenecek. Onların cebinden kuruş çıkmayacak. Faturayı millet olarak hepimiz ödeyeceğiz.

Vakit Türkiye vaktidir diye iş başına gelenlerin artık bu milletin yakasından düşme vakti geldi de çattı. Haydi sayın Erdoğan, vakit tamam. Çırpınmanın çamura yatmanın alemi yok. Artık vakit hesap, seçim vakti. Artık vakit iyilerin vakti.

Türkiye F-35 projesinden çıkartıldı. Yaklaşık 11 milyar dolarlık kayba uğradı. S-400 işinin bize maliyeti 13,5 milyar dolar. Bunun karşılığında ise dekoratif roketlerimiz ve F-35’lerin de posterleri kaldı.

Yürütülen bu akıllara zarar diplomasinin ilk acı sonucunu da 2020 yılının Şubat ayında İdlib’de 33 evladımız şehit oldu. Soçi Mutabakatı’na uymayan Rusya ve Esad oldu ama görüşme talep edilen biz olduk. Moskova’da kazanan Rusya ve Esad oldu geri adım atan biz olduk.

Şimdi de çıkmış tehditleribertaraf etmekte kararlıyız diyorsun, kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bir yerde bunu neye güvenerek söylüyorsun? Kankan Putin’le yaptığın gizli görüşmede Rusya’nın hava sahasını bize açacağının garantisini aldın mı?

Ya Esad’la masaya otur ve Şam hükümetinin egemenlik tesis etmesine yardımcı ol. Ya da bölgedeki Mehmetçiğimizi korumak için gereken tedbirleri bir an önce al. Sakın Putin’e o haracı ödemeyi aklından bile geçirme. Yoksa milletimin emeğinin hesabını sormak için karşında bizi bulursun. Ne yazık ki AK Parti iktidarıyla birlikte siyasetçilerin milletin derdinin değil rantın peşinde koştuğu, dertlerimizin değil, dedikoduların gündem olduğu büyük siyasi yozlaşmayla karşı karşıya kaldık.

AK Parti’nin başımıza bela ettiği bu ucube sistem nedeniyle Türkiye bugün istihdam kriziyle karşı karşıya. 2018 yılından bu yana çalışan kişi sayımız 667 bin azaldı. İşsiz sayımız da 678 bin arttı. İş gücüne katılma oranımız 2,5 puan azaldı.

Özel sektörde işten çıkarılan her 100 kişiye karşılık kamuda 109 kişi işe alınmış.

TÜGVA gibi ne dolaplar çevirdiği daha yeni açığa çıkmaya başlayan vakıf görünümlü alengirli yapılar güçlenmeye başlıyor"