Meriç Demir Kahraman, Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti: “25 aydır bu zulmü Vera ile yaşıyoruz''
Meriç Demir Kahraman ve Vera Kahraman, Gezi Davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve 25 aydır tutuklu bulunan Tayfun Kahraman'ı ziyaret etti. Eşinin masumiyetini kanıtladıklarını vurgulayan Meriç Demir Kahraman, ''Umarım biz bu zulmü çeken son aile oluruz'' dedi.
![Meriç Demir Kahraman, Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti: “25 aydır bu zulmü Vera ile yaşıyoruz''](https://static.birgun.net/resim/haber/2024/05/31/meric-demir-kahraman-tayfun-kahramani-ziyaret-etti-25-aydir-bu-zulmu-vera-ile-yasiyoruz.jpg)
Gezi Davasında tutuklanarak 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen şehir plancısı Tayfun Kahraman'ı, eşi Meriç Demir ve kızı Vera Kahraman, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti.
Gezi direnişinin 11’inci yıl dönümünde yapılan ziyaret sonrasında ANKA Haber Ajansı’na konuşan Meriç Demir Kahraman, ''Tayfun’un evde değil de burada olması için bir tane somut delil, gerekçe bize sunulmadı. 25 aydır bu zulmü yaşıyoruz Vera’yla beraber” dedi. Vera da babasına “Seni seviyorum” diye seslendi.
25 aydır her cuma ziyarete geldiklerini hatırlatan Kahraman, Gezi'nin yıl dönümü olması nedeniyle bu ziyaretin daha da anlamlı olduğunu söyledi. Meriç Demir Kahraman şu açıklamaları yaptı:
"Bugün yine Makine Mühendisleri Odası’ndaki toplantıya da mesajını yolladı Tayfun. Gezi Parkı’nın park olarak kaldığı gerçeği bizim için en mühim olan şey çünkü zaten bizim tek talebimiz vardı, Gezi Parkı’nın park olarak kalması ama bir başka şey de Vera’nın yarın okuldan mezuniyeti var. Bugün Vera, mezuniyet gösterisini aslında babasına Silivri’de yaptı. Tayfun’un morali, umudu yerinde. Uzun zamandır adaleti bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi’nde bizim başvurumuz ekim ayından beri. En kısa zamanda adaletin yerine gelmesini bekliyoruz. Biz 25 aydır her cuma günü buraya geliyoruz ve bu 110’uncu gelişimiz.
'ADALETLE MÜCADELE ETMEK İSTEMİYORUZ'
75 kapalı, 35 açık görüş yaptık ve her seferinde Vera da benimle beraber geldi. Çünkü bir baba ve kızın bu kadar adaletsiz ve hukuksuz bir şekilde haftada bir gün, bir saat, ki bugün yine kapalı görüşümüzdü, kapalı cam ardından telefonla görüşmesi kadar bu ülkede başka acı, bir sürü acı var ama bunun da çok büyük bir acı olduğunu düşünüyorum. Bizim en büyük temennimiz, adaletle ilgili olarak mücadele etmek istemiyoruz artık. Adalet bu ülkede bir insan hakkı olarak, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hakkı olarak hepimizin sahip olması gereken şey. Biz yıllardır adalet mücadelesi veriyoruz. 25 aydır aynı şeyi soruyoruz. Tayfun’un evde değil de burada olması için bir tane somut delil, gerekçe bize sunulmadı. 25 aydır bu zulmü yaşıyoruz Vera’yla beraber."
''Umarım biz bu zulmü çeken son aile oluruz''
Eşinin suçsuz olduğunu vurgulayan Kahraman, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a da seslendi:
"Biz Tayfun’un masumiyetini belgeledik ama Tayfun’un neden burada olduğuna dair, neden 18 yıl daha burada olmasına gerektiğine dair en ufak bir şey, hukuki olduğu söylenen belgelerin hiçbirinde bize gösterilmedi, sunulmadı. En ufak bir gerekçe, bir somut delil gösterilmedi. Bu hukuksuzluğun artık bitmesini istiyoruz. Bu sadece bizimle ilgili değil. Aynı zamanda ülkemiz için de çok büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Çünkü ülkede hukuk, adalet işlediği andan itibaren işte o sürekli normalleşme denen şey gerçekleşecek. Yani Tayfun eve geldiği için normalleşmeyeceğiz. Normalleşme gerçekleştiğinde Tayfun gelecek. Çünkü normalde baktığınız zaman Tayfun’un burada tutulması için en ufak bir neden yok. Vera bu zulmü çeken ülkedeki ilk ve tek çocuk değil. Umarım sonuncu olur. Umarım biz bu zulmü çeken son aile oluruz ve adalet, bu ülkedeki herkesin mücadelesini etmeden eriştiği, büyük, hepimizi koruyan bir şemsiye olarak var olur.''
Vera da yarınki mezuniyet gösterisini, ''Neşeli, mutlu, öğretmenlerime bakarak ve dinleyerek'' yapacağını söyledi. Vera, ''Seni seviyorum baba'' diye seslendi.