TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 2022 yılının ilk Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştirdi. Sunumda Merkez Bankası'nın enflasyon tahminleri de yukarı yönlü bir şekilde revize edildi. 2022 yıl sonu için yüzde 11,8 olan enflasyon tahmini 11,4 puan artışla yüzde 23,2'ye yükseltildi. Kavcıoğlu, doların TL karşısında düşüş gösterdiği 20 Aralık gecesi ise 'tek bir kuruşun satılmadığını' öne sürdü.

Merkez Bankası, enflasyon tahminini 11,4 puan yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı.

Merkez Bankası’nın 28 Ekim 2021’de yayımladığı son Enflasyon Raporu’nda yüzde 11,8 olarak öngördüğü 2022 yıl sonu enlasyonun tahminini yüzde 23,2 olarak güncelledi. 2023 yılı sonunda ise bir önceki raporda yüzde 7 olarak tahmin edilen enflasyon yüzde 8,4 seviyesine yükseldi.

Kavcıoğlu'nun konuşmasında öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

"Son rapordan bugüne dek varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde 2022 büyüme görünümünü olumsuz etkiledi.

Küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risklerin sınırlı olduğunu değerlendiriyoruz, Türkiye'nin dış talep görünümü olumlu seyrini korumaktadır.

Doğalgaz fiyatları yüksek seyrediyor.

Küresel enflasyonda dikkat çeken artışlar gözleniyor. Dünya genelinde manşet ve çekirdek enflasyon hız kazandı.

Enflasyonun etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediliyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları arasındaki söylem ayrışması artıyor.

Gelişmekte olan ülkelere portföy girişleri olduğunu gözlemliyoruz. Portföy akımları hala salgın öncesi seviyelere ulaşamadı.

Çin dışındaki hisse senedi piyasalarına da girişler olduğu, Türkiye'ye yönelik sermaye girişleri Kasım ayında devam ederken,. Aralık ayında çıkış gözlendi.

Türkiye'de iktisadi faaliyet 3. çeyrekte kuvvetli seyrini sürdürdü. Türkiye OECD ülkeleri arasında net ihracatın büyümeye en fazla katkı yaptığı ülkeler arasında yer aldı.

Aşılamanın hızlanması küresel ekonomideki toparlanma sürecini destekliyor. Dış talebin iktisadi faaliyete katkısı artıyor. Vaka sayılarında artış gözlense de izolasyon tedbirleri küresel ölçekte daha gevşek uygulanıyor.

Daha gevşek önlemler turizm faaliyetindeki toparlanma eğiliminin belirginleşmesinde önemli rol oynadı.

Türkiye'nin büyüme öngörüleri bir miktar aşağı yönde güncellendi.

Kartla harcama verilerine göre salgından daha çok etkilenen hizmet sektörlerinde artış oranlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz.

Anket verileri firmaların yatırımlarını artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. İlave kapasite ihtiyacının önümüzdeki dönemde de yatırım talebini destekleyecek bir unsur olduğunu değerlendiriyoruz. Uzun vadeli TL finansman imkanları yatırımlar için önemli.

Yüksek frekanslı veriler işgücündeki toparlanmanın iktisadi faaliyetle uyumlu görünüm sergilediğini gösteriyor.

Önümüzdeki dönemde istihdam artışının devam edeceğini öngörüyoruz.

Hizmet gelirleri salgın öncesi seviyelerine ulaştı.

Altın ve enerji dışarıda bırakıldığında cari dengedeki iyileşmenin sürdüğünü görüyoruz. Cari dengenin 2022'de fazla vereceğini öngörüyoruz.

4. çeyrekte yıllık kredi büyümesi tarihsel ortalamalara yakınsadı. Ticari kredilerdeki gelişmeyi önemsiyoruz.

ENFLASYON TAHMİNİ

TL'yi öncelikleyen geniş kapsamlı bir gözden geçirme süreci yürütüyoruz.

Gıda enflasyon tahminimizi yüzde 24,2 olarak güncelledik.

2022 sonu için enflasyon tahmini yüzde 23,2 oldu. 2023 yılsonu enflasyon tahmini de yüzde 8,2 oldu."

TCMB tarafından, bir önceki raporda bu yıl sonu için yüzde 11,8, 2023 sonu için yüzde 7 'lik bir tahmin ortaya konmuştu.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; bir süredir küresel emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktaydı.

Son aylarda ise bunlara ek olarak, döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına bağlı döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları önemli rol oynadı.

Fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, sağlıksız fiyat oluşumlarının zemini ortadan kaldırılmıştır.

Fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımların sonuçlarına ek olarak, arz-talep uyumsuzlukları ve tedarik süreçlerindeki aksaklıkların kademeli olarak azalması ile önümüzdeki aylarda dezenflasyon sürecinin başlamasını öngörüyoruz.

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir.

Enflasyonu artıran arz-talep uyumsuzlukları ve kapasite kısıtlarının ortadan kaldırılmasını ve cari işlemler dengesindeki eğilimin güçlenmesini önemsiyoruz.

Bu bağlamda, ticari ve bireysel kredileri yakından takip ediyoruz. Ekonomiye sağlanan

kaynakların, etkin bir biçimde, amacına uygun faaliyetlere yönlendirilmiş olmalarını sürdürülebilir fiyat istikrarı için gerekli görüyoruz.

LİRALAŞMA STRATEJİSİ

“Liralaşma Stratejisi” TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biridir.

"Liralaşma Stratejisi” yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.

Bu strateji kapsamında TCMB, bir dizi uygulamayı yakın zamanda hayata geçirmiştir.

2021 yılı Aralık ayında yabancı para ve altın mevduatların TL’ye dönüşümü desteklenerek, TL mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde bir adım atılmıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tamamlayıcı ürünüyle birlikte döviz kurlarında oluşan

sağlıksız fiyat oluşumlarının önü alınmıştır.

Para politikası aktarım mekanizması etkinliği açısından, fonlama miktarı, kullanılan araçlar, dağılım, vade ve teminat yapısı gibi likidite yönetiminin unsurları önem arz etmektedir.

Bu çerçevede, mevcut Türk Lirası likidite yönetiminin temel bileşenleri olan APİ ve swap

işlemlerinin büyüklüğü, toplam fonlamadaki payları, imkân bazında dağılımı ve teminatlandırma yapısı “Liralaşma” stratejisi kapsamında gözden geçirilmektedir.

Reel sektöre finansal sistem tarafından sağlanan kredilerin belirlenmiş amaçlarına uygun kullanımı, söz konusu buluşmanın finansal istikrarı güçlendirmesi dolayısıyla Türk lirasının temellerinin sağlamlaştırılması açısından elzemdir.

Bu kapsamda, TCMB ihracatı ve yatırımları reeskont ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) yoluyla desteklemektedir. Bir yandan hedefli kredilerle ihracat ve cari dengeyi, yatırımları ve istihdamı destekleyerek; diğer yandan kredi büyümesini dengeli bir bileşimle istikrarlı kılacak adımları atarak fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde tesis edilmesine katkı sunacağız.

TCMB’nin politika gözden geçirme sürecinde liralaşma stratejisi çerçevesinde, yakın, orta ve uzun vadede devreye alınacak tüm uygulamaların odağı, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde

yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin liralaşmasını sağlamak olacaktır.

"TCMB 20 ARALIK'TA TEK KURUŞ SATMAMIŞTIR"

20 Aralık'ta TCMB tek kuruş satmamıştır. Bireysel ve kurumsallar 20 Aralık'ta 2,25 milyar dolar sattı. Bilançoda rezervlerin düşmesine yönelik yorumlar yanlıştır. Rezervlerdeki düşüşte BOTAŞ'a yapılan döviz satışı etkili oldu. Rezervlerimizin yükseltilmesi yönündeki çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. BAE ile swap anlaşması yaptık. 1-2 ülke ile görüşmelerimiz devam ediyor.

Kur korumalı TL mevduatı modelimizle kurun enflasyona olan etkisi sıfırlanmış olacaktır. Enflasyonun indirilmesinin en önemli ayaklarından biri bu.

Liralaşma stratejisi enflasyonun üzerinde olumlu etki gösterecek. Dezenflasyon sürecini hızlı bir şekilde başlatacağız."