Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 17 Mart'taki toplantıya ilişkin paylaştığı özet metninde, ham petrolün yanı sıra doğalgaz ve katı yakıt fiyatlarının küresel ölçekte yükselmesinin yurt içi fiyatlar üzerindeki baskılarına da vurgu yapıldı. TCMB ayrıca liralaşma odaklı yaklaşımın süreceğini belirtti.

Merkez Bankası: Para politikasında liralaşma odaklı yaklaşım sürecek

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) politika faizini 14'te sabit tuttuğu toplantının özet metninde, "Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir" denildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), PPK'nın 17 Mart Perşembe günü yaptığı toplantıya ilişkin özet metni paylaştı. Özette son dönemde yaşanan jeopolitik gelişmeler sonucunda, ham petrolün yanı sıra doğalgaz ve katı yakıt fiyatlarının küresel ölçekte yükselmesinin yurt içi fiyatlar üzerindeki baskıları belirginleştirdiği belirtilerek, bu durumun şubat ayındaki fiyat artışlarında etkili olduğu belirtildi.

PPK özet metninde şu değerlendirmeler yapıldı:

"Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde 4,81 oranında artmış, yıllık enflasyon 5,75 puan yükselişle yüzde 54,44 seviyesine ulaştı. Şubat ayında döviz kurunda istikrarlı bir görünüm hâkim olurken, jeopolitik gelişmeleri takiben emtia fiyatlarındaki artış eğilimi belirginleştirdi. Gıda grubu yıllık enflasyonundaki artışta uluslararası piyasalardaki gelişmelerin yansımaları gözlendi. Ham petrol fiyatlarının artmasıyla yurt içi akaryakıt fiyatları olumsuz etkiledi ve bu kalem enerji grubunu sürükleyen esas unsuru oldu. Enerji ve gıda gruplarındaki görünüme paralel olarak lokanta-otel ve ulaştırma kalemleri hizmet grubu enflasyonunu yukarıya çekti. Şubat ayında temel mal grubunda fiyat artışları yavaşlarken, yıllık enflasyon yükselmeye devam etti. Uluslararası emtia piyasalarındaki gelişmelerin yanı sıra devam eden tedarik sorunları, üretici fiyatlarında yüksek artışı beraberinde getirdi. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları şubat ayında arttı.

TAZE MEYVE SEBZE FİYATLARI YÜZDE 32,16 ARTTI

Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları şubat ayında yüzde 8,41 oranında arttı, grup yıllık enflasyonu 8,86 puan yükselerek yüzde 64,47 oldu. İşlenmemiş gıda alt grubunda yıllık enflasyon 14,95 puan artışla yüzde 69,93 seviyesine yükselirken, işlenmiş gıda yıllık enflasyonu 3,22 puan artışla yüzde 59,42 seviyesine ulaştı. Şubat ayında, işlenmemiş gıda alt grubu yıllık enflasyonunu taze meyve ve sebze kalemi sürükledi, fiyatlar yüzde 32,16 ile mevsimsel ortalamalarının üzerinde yükseldi.

Kırmızı et, bakliyat, kuruyemiş ve patates fiyat artışlarıyla dikkat çeken diğer işlenmemiş gıda kalemleri olurken, işlenmiş gıda grubunda tahıl ürünlerinin yanı sıra katı-sıvı yağlar ile şeker ve şekerle bağlantılı ürünler öne çıktı. Uluslararası tarımsal emtia fiyatlarının, doğrudan ve dolaylı olarak, söz konusu kalemleri olumsuz etkiledi. Şubat ayı ortalarında gıda kalemlerinde KDV oranının yüzde 8'den 1'e indirilmesi daha olumsuz bir görünümün önüne geçerken, öncü göstergeler KDV indiriminin sarkan etkisinin de desteğiyle, mart ayında gıda grubunda daha olumlu bir görünüme işaret etti.

AKARYAKIT FİYATLARI ÖNE ÇIKTI

Enerji fiyatları şubat ayında yüzde 4 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 6,60 puan yükselişle yüzde 82,98 oldu. Son dönemde yaşanan jeopolitik gelişmeler sonucunda, ham petrolün yanı sıra doğalgaz ve katı yakıt fiyatlarının da küresel ölçekte yükselmesi yurt içi fiyatlar üzerindeki baskıları belirginleştirdi. Bu görünüm altında, şubat ayında genele yayılan fiyat artışları izlenirken, akaryakıt fiyatları yüzde 10,10 oranında artış ile öne çıkmıştır. Diğer yandan, kademeli tarife limitinin düzenlenmesiyle elektrik fiyatlarında yüzde 4,84 oranında düşüş gerçekleşti. Mart ayının ilk günlerinde kademeli tarifede bir değişiklik daha yapılmış ve KDV oranı düşürüldü. Bu düzenlemeler neticesinde elektrik fiyatlarının mart ayında daha yüksek bir oranda gerileyeceği öngörülmektedir.

YILLIK ENFLASYON TÜM ALT GRUPLARDA YÜKSELDİ

Temel mal grubu yıllık enflasyonu şubat ayında 5,89 puanlık artışla yüzde 54,38 seviyesine ulaştı. Bu dönemde, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseldi. Dayanıklı mal fiyatlarında aylık artış yüzde 3,27 ile önceki aylara kıyasla daha ılımlı olurken, alt grubun yıllık enflasyonu 4,70 puan artışla yüzde 60,94 oldu. Beyaz eşya ve mobilya kalemleri yüksek fiyat artışlarıyla öne çıkarken, otomobil fiyatlarındaki ılımlı seyir sürdü. Diğer temel mallarda yıllık enflasyon 10,66 puan artışla yüzde 61,89 seviyesine yükseldi. Söz konusu alt grupta fiyat artışları genele yayılırken, fiyatı geçmiş kur gelişmelerine göre dönemsel olarak belirlenen ilaç kalemi öne çıktı. Giyim ve ayakkabı fiyatları, mevsimsel normalinin aksine, şubat ayında yüzde 0,23 ile sınırlı da olsa artış sergiledi ve alt grup yıllık enflasyonu 26,55 olarak ölçüldü.

Hizmet fiyatları şubat ayında yüzde 3,63 oranında yükseldi, grup yıllık enflasyonu 3,33 puan artışla yüzde 32,89 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselirken, ulaştırma hizmetleri ve lokanta-otel öne çıkan alt gruplar oldu. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yemek hizmetlerinin öncülüğünde yüzde 4,54 oranında artarken, yıllık enflasyon yüzde 55,20 seviyesine ulaştı. Temel girdiler olan gıda ve enerji maliyetlerindeki artışların bu gelişmede etkili oldu. Akaryakıt fiyatlarındaki gelişmeler başta karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı ve otobüs ile şehir içi yolcu taşımacılığı olmak üzere ulaştırma hizmetlerini de olumsuz etkiledi. Bu grupta fiyatlar yüzde 5,73 oranında arttı, yıllık enflasyon yüzde 46,87 seviyesine yükseldi. Diğer hizmetler alt grubunda fiyat artışları genele yayılırken sağlık ve eğitim hizmetleri öne çıkan kalemler oldu. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, kirada aylık artışların yüksek seyrettiği izlendi.

ENFLASYONDA, ENERJİ FİYATLARI ETKİLİ OLDU

Öncü göstergeler, küresel ekonomideki güçlü toparlanmanın sınırlı bir ivme kaybına karşın devam ettiğine işaret ediyor. Bununla birlikte, çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler ve salgında varyantlar, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin daha da artmasına yol açıyor.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır.

Döviz kurundaki ılımlı seyre rağmen süregelen arz yönlü sorunlar ve jeopolitik gelişmelerle belirginleşen emtia fiyatlarındaki artışlar, üretici fiyatlarını şubat ayında olumsuz etkiledi. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselirken enerji grubu uluslararası gelişmelere paralel olarak olumsuz ayrıştı. Alt gruplar bazında, aylık değişimler dikkate alındığında elektrik-gaz üretimi ile dağıtımı, ham petrol-doğal gaz, temel eczacılık, ağaç ve inşaat ile bağlantılı ürünler öne çıktı.

YILLIK CARİ AÇIK 20,2 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE YÜKSELDİ

Son dönemde enerji ithalatındaki kuvvetli seyir cari işlemler dengesini olumsuz etkiliyor. Cari işlemler dengesi ocak ayında 7,1 milyar dolar açık verirken yıllıklandırılmış cari açık 5,3 milyar dolarlık artışla 20,2 milyar dolar seviyesine yükseldi.

LİRALAŞMA ODAKLI BİR YAKLAŞIM SERGİLENMEYE DEVAM EDİLECEK

Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecek. Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli bir rol oynayacağını değerlendirmiştir.

Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Bu süreçte, politika araçların��n Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.

Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon beklentileri üzerindeki gecikmeli etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir."