Merkez Bankası mart ayında 200 baz puanlık artışla yüzde 19 düzeyine yükselttiği politika faizini değiştirmedi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, bir önceki metinde yer alan "Gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabilir" ifadesi çıkarıldı.Karar sonrasında dolar kurunda da hareketlilik yaşandı. Güne 8,06 seviyesinde başlayan dolar 8,14 seviyesini gördü. BİST 100 ise gün içi kazançlarını silerek hızla 1.410 puanın altına çekildi.

Merkez Bankası politika faizini sabit tuttu

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.

Para Politikası Kurulu, yeni Başkan Şahap Kavcıoğlu başkanlığında ilk kez toplandı. TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir" denildi. Öte yandan mart ayı PPK metninde yer alan “Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” ve “sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir” ifadelerinin nisan ayındaki metinde yer almadığı görüldü.

KARAR SONRASI DOLAR KURUNDA HAREKETLENME

Kararın ardından dolar/TL kurunda da hareketlenme görüldü. TCMB'nin faizlerde bir değişikliğe gitmemesi sonrasında döviz kurları çok kısa süreli aşağı yönlü hareketin ardından hızla yükselişe geçti. Dolar/TL, 8,14'ü avro/TL ise 9,70'i aştı.

Borsa İstanbul'da BİST 100 Endeksi'nde ise gün içi kazançlarını faiz kararı sonrasında geri verdi ve düşüşe geçti. 1.418 puana kadar çıkan BİST 100, 1.406 puana geriledi. ​

20 Mart 2021'de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine eski AKP'li vekil Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.Naci Ağbal döneminde mart ayında faizler 200 baz puan artırılarak yüzde 19’a çıkarılmış, Ağbal faiz kararının ardından görevden alınmıştı.

PPK sonrası toplantı metninde şu değerlendirme yapıldı:

"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Emtia fiyatlarındaki artış eğilimi hız keserken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.

Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İmalât sanayi faaliyeti kuvvetli bir ivme sergilerken, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Bununla birlikte, salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır. İhracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç talep ve emtia fiyatları cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğilimi görülmektedir.

'KURUL, SIKI PARASAL DURUŞUN KORUNMASINA KARAR VERMİŞTİR'

Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."