CHP yönetimi tarih sıkışıklığı gerekçesiyle önseçime sıcak bakmazken, parti içinde bunu ‘mazaret’ olarak görenlerin sayısı az değil. Örgüt denetiminde bir önseçimle bu sorunun aşılacağı savunuluyor

Merkeze önseçim baskısı

YAŞAR AYDIN yasaraydin@birgun.net @yasaraydinnn

CHP’li milletvekillerinin yerel seçim siyasetini belirlemek için Bolu Abant’ta toplandığı saatlerde görevdeki belediye başkanlarından peş peşe “yokuz” açıklamaları geldi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz ve Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’in de aralarında olduğu başkanlar yeniden aday olmayacaklarını açıklarken Genel Merkez’e mesaj verdiler. Başkanların ortak söylemi ‘değişimin önünü açmak’ oldu.

Yeni talipler de var
Var olan belediye başkanları ayrılık açıklarken yeniden göreve talip olanlar da var. Mustafa Sarıgül bu isimlerden biri. Hafta başı seçim bürolarını açan Sarıgül’ün ismi Büyükşehir adaylığı için geçse de asıl hedefin yeniden Şişli olduğu söyleniyor. Sarıgül’ün, İstanbul’un dört ilçesi için de isim önerdiği kulis bilgisi olarak bize kadar ulaştı.

Abant’tan ‘uygun aday formülü’ çıktı
Yerel seçim stratejisini belirlemek için toplanan Abant kampından ‘uygun aday’ formülü çıktı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında “Yerelin koşulları dikkate alacağız, yerel ittifaklara önem vereceğiz ve buna uygun adaylar bulacağız” diyerek sürecin nasıl ilerleyeceğine dair de ipuçlarını verdi. Sahada başlayan çalışmanın sonuçlarını çok kısa süre içerisinde görmeye başlayacağız.

Parti dışından aday
Abant toplantısıyla birlikte giderek güçlenen bir başka ihtimal ise parti dışından adayların sayısının yüksek olacağı yönünde. Parti dışında aday olacak isimlerin dosyaları Kemal Kılıçdaroğlu’nun masasında. Kılıçdaroğlu, yakın çalışma ekibiyle birlikte önerilen isimler üzerinden çalışma yürütüyor. Bu seçim bölgelerinde önseçim ya da eğilim yoklaması yapılmayacak. Anketler değerlendirilecek.

Büyük kentlerde önseçim yok
Yerel seçim için adaylığını açıklayan isimlerin önemli bölümü ise önseçim çağrısında bulunuyor. 7 Haziran öncesinde olduğu gibi seçim kurullarının denetlediği önseçim tarih sıkışıklığı nedeniyle mümkün gözükmüyor. CHP yönetimi adaylarını en geç kasım-aralık ayıları içerisinde açıklamak istiyor. Seçim kurullarıyla yapılacak önseçim, aday belirleme sürecini en az 45 gün daha uzatıyor. Parti yönetimi bu nedenle önseçime sıcak bakmıyor.

Parti içerisinde ise yönetimin tarih sıkışıklığını bir mazeret olarak öne sürdüğünü düşünenlerin sayısı az değil. Örgüt denetiminde gerçekleşecek bir önseçimin yapılması halinde sorunun aşılabileceğini söyleyen partililer, il-ilçe örgütleri üzerinden Genel Merkez’e baskı yapmaya hazırlanıyor.

Aldığımız bilgilere göre tabandan gelen bu taleplere yönetim sıcak bakmıyor. Planlamaya göre büyük şehirlerde yapılacak anket ve eğilim yoklamalarından sonra adayları Genel Merkez belirleyecek. Yine aldığımız bilgiye göre örgüt denetiminde yapılacak önseçimde istisna sınırlı sayıda büyükşehir meclis üyelikleri ve ilçe belediye başkanları için uygulanacak.

***

McKinsey soruları

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ekonominin ABD’li şirket McKinsey’ye teslim edilmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu soruları yöneltti:

► ‘Bizi batırıyorlar’ dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz?

► Bu tutum ‘Biz bu ekonomiyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin’ anlamına gelmiyor mu?

► McKinsey ile yapılan anlaşma, devleti bir şirket gibi yönetme arzusundan mı kaynaklanıyor?

► Devletin kozmik odasını FETÖ’ye teslim ettiniz. Şimdi de devletin tüm mali bilgilerini teslim edeceksiniz. Bunu hangi ahlaki temele dayanarak yapacaksınız?

► Bu işi ihaleyle mi, yoksa birilerinin tavsiyesi üzerine mi verdiniz? Size bu şirketi kim ya da kimler önerdi?

► Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir?

► ‘Danışmanlığın hiçbir icra yetkisi olmayacak” deniliyor. Yetkisiz bir şirketse neden 3 ayda bir 16 bakanlığı denetlesin?

► McKinsey’in düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız?